“Fıtratımız vizyonu ve muhakeme gücüyle bizi Allah’a ulaştırır”

“Fıtratımız vizyonu ve muhakeme gücüyle bizi Allah’a ulaştırır”

Özgür-Der Diyarbakır şubesinin aylık konferanslarının bu ayki konuğu Prof. Dr. Halis Aydemir idi.

Sunuculuğunu Beran Işık’ın yaptığı program Nureddin Yargıcı’nın Kur’an tilaveti ile başladı.

Katılımcıları selamlayan Prof. Dr. Halis Aydemir; Allah tasavvuru üzerinde durarak konuşmasına başladı. İlah kavramı üzerinde durarak konuşmasını sürdüren Aydemir, insandaki zaafiyetler, acizlikler üzerinden karşılaştırmalı bir yaklaşımla Allah’ı tanımamız gerektiğini vurguladı.

Aydemir konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizler kendi hayatımızdan, zaaflarımızdan, edilgenliklerimizden hareketle ilah kavramını, ve her şeyden münezzeh olan Allah’ı tanımaya ve anlamaya çalışmak zorundayız. Din hususu üzerinde de düşünürken; tıpkı bir bayrağı, bir kavmi tanımlar  gibi yaklaşım sergileyemeyiz. İslam dinini kanumlandırırken  “bizim dinimiz” deyip  dini kavmimizi yücelten  bir objeye dönüştüremeyiz. Acaba dinimizi diğer dinlerden ayıran, onu “hak din” yapan şeyin ne olduğu üzerine düşündük mü? Bunun farkına varmak zorundayız.”

DİNİN KIYMETİNİ BİLENLERDEN MİYİZ?

İslam’ın hak din olduğu kanaatine varanların dinin kıymetini bilen insanlar olduğunu vurgulayan Aydemir, İslam’ın kıymetini bilmeyenlerin dini pasifize ettiğini vurguladı.

Aydemir konuşmasını şöyle sürdürdü: “İslam’ın kıymetini ve hak din olduğunu bilen insanlar da haliyle diğer dinlere mensup insanları helaka giden insanlar olarak görüp, İslam’ı onlara ulaştırma gayreti içine girer. İslam’ı insanlara ne ölçüde ulaştırma gayreti içinde oluşumuz, İslam’ı hak din olarak kavrayıp kavramadığımızı açıkça ortaya koyar.”

FITRATIMIZ VİZYONU VE MUHAKEME GÜCÜYLE BİZİ ALLAH’A ULAŞTIRIR

Fıtratımızın bizleri çarçabuk Allah’a ulaştırmaya meyyal yapısının işimizi kolaylaştırdığını vurgulayan Aydemir konuşması şöyle sürdürdü: “Temiz fıtratımız küçüklükten itibaren bizi Allah’a ulaşmaya zorlar. Ve bu çocukluk döneminden itibaren hızlıca başlar. Çocuk babasına soru sorar, güzel bir cevap alınca, hemen ardından “baba sen her şeyi biliyor musun?” sorusunu sorar veya babasının güçlü olduğunu görünce, akabinde “baba sen herkesi döver misin?” diye sorar. Dikkat edersiniz çocukluktan itibaren “en” olana, “en yüceye”, “en güçlüye”, “en alimine” ulaşmaya çalışır. Böylece fıtrat çarçabuk Allah’a ulaşmaya çalışır.”dedi.

ALLAH HİÇBİR NESNE İLE İLİŞKİLENDİRİLEMEZ

Halis Aydemir “Bizler hiçbir nesneyi her şeyi bilen, her şeyi duyan, her şeyden münezzeh olan Allah ile ilişkilendiremeyiz. Bu sebeple Hz. İbrahim Allah’ı bir taş ve tahta olan putlar ile ilişkilendiren kavminden uzaklaşmış, bu problemli anlayışlarına tepki göstermiştir. Bizler de bugün bu duruşu göstermek zorundayız. Allah’ı bir nesne ile ilişkilendiren hiçbir inanışa ve insana saygı duyamaz ve makul göremeyiz. İslam’ı hak din kılan ve batıl dinlerden ayıran temel husus da Allah'ı hiçbir kişi veya nesne ile ilişkilendirmeyen bu yönüdür, yani Allah'ı birlemesidir.” dedi.

DİN ANLAYIŞIMIZIN KANITA DAYALI OLMA ZORUNLULUĞU VAR

Sağlıklı bir ilah ve Allah tasavvuru ile çevremizde bulunan ve Allah’ı bir nesne ile ilişkilendiren kişileri sorgulamaya iten bir tutum ile düşündürtmemiz gerektiğini vurgulayan Aydemir şunları söyledi: “Allah’a ait vasıfları başkasına verenlerin de, Allah’ı bir nesne ile ilişkilendirenlerin de delilleri yok. Hz. İsa’ya uluhiyet atfedenlerin de, ineğe tapanların da hiçbir delili yok. Dolayısıyla hak din ile batıl dinler arasındaki en temel fark, hak dinin kanıta dayalı bir duruşa sahip olması ve çelişkisiz bir akideye sahip olmasıdır. İslam’a göre Allah yegane ilah ve O’nun dışındaki herkes ve her şey mahluktur. Bizler böyle bir itikada ve haliyle hak dine sahibiz. Oysa batıl dinler yaratılmışlara yer yer uluhiyet vasfı yüklemekte. Batıl oluşu da buradan gelir.” dedi.

HAK DİN PAK BİR AKİDE SUNAR

Her şeyin kontrolü ve hakimiyeti kendisine ait olan Allah’ın, ilminin ve kudretinin her şeyi kuşattığını, haliyle her türlü zaafiyetten uzak olduğunu ifade eden Aydemir, melekler de dahil olmak üzere, her türlü yaratılmışın mahluk olduğunu ifade etti. İslam dışındaki inançların temel sıkıntısının tam da bu nokta olduğunu vurgulayan Aydemir, diğer inanışların ya bir insanı ya da bir meleği ya da bir nesneyi mahluk olmaktan çıkararak temel bir hataya düştüklerini ifade etti. 

2-287.jpg

3-210.jpg

4-161.jpg

5-114.jpg

6-093.jpg

7-079.jpg

8-058.jpg

9-045.jpg

10-032.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler