İzmir’de Paylaşmanın Bereketi

İzmir’de Paylaşmanın Bereketi

Özgür Çocuk Kulübü Şubeler arası 2. Genel İstişare Toplantısı İzmir’de 24 Ekim 2009 Cumartesi günü gerçekleşti. Toplantıya Batman, Siverek, İstanbul, Bursa, Tatvan, Antalya, Diyarbakır, Çorum ve İzmir temsilcilikleri yanında Isparta’dan İlk-Der ve Şanlıur

Toplantı vahyin diriltici mesajından seçilen pasajların okunmasıyla başladı. Konu başlıkları genel hatlarıyla çizildikten sonra ayrıntılı bir şekilde tartışıldı. Deneyimlerini paylaşmak için bir araya gelen eğitmenler bu başlıklar altında tecrübelerini dile getirdiler.

Tüm şubeler kendi bölgelerinde ne gibi faaliyetler yürüttüklerini anlattı. İlgilendikleri öğrencilerin mevcutlarını, yaş kuşaklarını, grup ayrımını, imkan ve olanaklarını; bunun yanı sıra ders yapılan mekanları, ders yapılan günü ve zaman aralıklarını konuşan eğitimciler böylelikle diğer şubelerin faaliyetlerinden detaylı bir biçimde haberdar oldular. Bu vesileyle bir araya gelen Özgür-der Çocuk kulübü bayan çalışanları istişare toplantısı sonrasında bir panel düzenledi. Panele iştirak eden dinleyicilerin de geniş katılımı ile 'Toplumsal Yozlaşma ve Çözüm Arayışları' başlığı işlendi. Panelin yönetimini Özlem Öz yaparken, tebliğini Zehra Çomaklı Türkmen, Mürşide Gökgöz ve Leyla Akelma sundular. Özlem Öz, toplumsal yozlaşmaya yol açan faktörlerin neler olduğunu ana hatlarıyla çizmesi için sözü, Mürşide Gökgöz'e bıraktı. Gökgöz yozlaşmanın nereden başladığını kavramış olmanın öneminden bahsettikten sonra tarihsel süreç içinde yozlaşmanın çıkış noktalarına atıf yaptı. İslam dünyasında, çağdaş dünyada, yönetimde ve toplumsal alandaki yozlaşmaların oluşumuna değindi. Islah ve ifsad kelimelerinin anlamlarının da altını çizen Gökgöz, yozlaşmaya yol açan temel sebebin tevhidi yoldan sapma olduğunu vurguladı. Gökgöz, toplumu ıslah etme sorumluluğumuzun her daim diri olması gerektiğini anlatarak sözlerine son verdi. Özlem Öz yozlaşmanın Müslümanları ne kadar ilgilendiğine dair sunumunu yapması üzere konuşmayı Leyla Akelma'a devretti. Akelma toplumsal ve ahlaki yozlaşmanın Müslümanları da kuşattığını ve bu durum karşısında canlı ve diri bir savunma hattı oluşturulamadığını anlattı. Saldırının geldiği alanlarda alternatif oluşturulamadığı için yozlaşmaya mahkum kalındığını vurguladı. Modernist ve Kemalist sistemin 'la'sı sökülmüş bir Müslüman modeli oluşturma çabası, dünyevileşme, yeşil burjuva, din adına sahip olunan değerlerin çağın insanına seslenemeyişi ve sağlam bir imana sahip olunmayışı sebebiyle yozlaşmaya müsait bir zemin hazırladığından dem vurdu. Akelma son olarak, ahlaki yozlaşmanın baş gösterdiği alanlardan bahsetti; kadın erkek ilişkileri, başörtüsü ve tesettür, tükettim kültürü, aile bağları, çocuk eğitimi, televizyon ve internet, dil... Çözüm olarak da çocuklarımızın ortak alanlarda paylaşımlarını arttırmamızı önerdi. Daha sonra Zehra Çomaklı Türkmen, çözüm arayışları alt başlığı ile konuyu toparladı. Konuşmasına, insanın dış etkenlere açık olduğunu belirterek başlayan Türkmen, Şems suresi, 7., 8., 9., 10.ayetlerinde kişinin nefsinin arınma ile kirlenme arasında gidip geldiğini söyledi. Burada arınmanın nasıl olacağına dikkat çeken Türkmen, popüler kültürü besleyen objeleri belirleyip bunları nasıl düzeltebileceğimizi şu maddelerle işledi.

1. Kendini yetersiz görme/ özgüven eksikliği. Türkmen, bu başlık altında küçük ve samimi çabaların değerini vurguladı ve tohum olma bilincinden bahsetti.

2. Şahsiyet zayıflığı, olgunlaşmamışlık. Birey ve şahsiyet kavramlarının irdelenmesini öneren Türkmen, tek başına İbrahim olma bilinciyle yaşamamızın gerekliliğinden bahsetti.

3. Yanlış çevre ve arkadaşlar.

4. Özendirme psikolojisi ve reklamizasyon. Sürü değil şahsiyet olmanın üzerinde duruldu.

5. Topluma suni modeller sunma ve gerçek modellerin önünü tıkama.

Dünyevileşme sorunu. Bu noktada öne çıkan husus ise ahiret vurgusunun diri olması zorunluluğu idi.

Türkmen son olarak karşılıklı istişare ve deneyimlerimizi paylaşarak sorunlarımıza daha sağlıklı çözümler üretebileceğimizin altını çizdi.

Panel sorulan sorulara verilen cevaplar ve katkılar ile son buldu.

Nilüfer Karaçor, Fatma Turan/Haksöz Haber

Fotoğraf: Zeynep Aydın 

Önceki ve Sonraki Haberler