Sakarya’da İsrail ve BM'ye Protesto

Sakarya’da İsrail ve BM'ye Protesto

Özgür-Der Sakarya Şubesi Adapazarı Gar Meydanı’nda İsrail’i ve BM kararını protesto eylemi düzenledi.

Özgür-Der Sakarya Şubesi tarafından her ayın ikinci haftası Cumartesi günü düzenlenen basın açıklamasında bu ay, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ambargoyu delmeyi ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmayı amaçlayan İHH filosuna işgalci İsrail güçlerinin düzenlediği kanlı operasyon ve emperyalist güçlerin güdümündeki BM'nin İran'a yaptırım kararı protesto edildi.

Özgür-Der Sakarya Şubesi adına basın açıklamasını Ali Fuat Us okudu. Açıklamanın ilk bölümünde siyonist askerlerce Mavi Marmara gemisinde işlenen vahşet şu sözlerle lanetlendi: "31 Mayıs sabahı Siyonist İsrail, vahşi ve cani yüzünü bir kez daha gösterdi. Gazze ablukasını kırmak ve oradaki insanlık dışı uygulamaları dünyaya duyurmak maksadıyla insani yardım yüklü Mavi Marmara gemisine baskın yaparak dokuz müslümanı şehid etti ve onlarcasını da yaraladı. Siyonistlerin yaptıkları bu katliam elbette unutulmayacak ve hesabı bir gün mutlaka sorulacaktır. Hamas'ın da ön şart olarak ileri sürdüğü gibi en azından şimdilik 1967 sınırlarına çekilinceye kadar Siyonistler rahat uyku uyuyamayacaklar. Biz Mavi Marmara'da şehid olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet dilerken kanlarının uyanış bilinç ve dirilişe vesile olmasını dileriz."

Açıklamanın son bölümünde güçlülerin arzularını gerçekleştirmenin kılıfı olma işlevi gören BM'nin İran'a yaptırım kararı, emperyalist kuşatma arzusunun bir göstergesi olduğu ifade edilirken, karar şu sözlerle protesto edildi: "Diğer bir gelişme olarak; emperyalist kuşatma İran'ın şahsında müslüman coğrafyayı tehdit etmeye ve gözdağı vermeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler'de İran'a yaptırım olarak alınan karara karşı bizler İran'ın yanında yer aldığımızı ve bu emperyalist kuşatmaya karşı direnmemiz gerektiğini vurgulamak istiyoruz. İran'ın daha birkaç hafta önce Türkiye ve Brezilya ile ortaklaşa uranyum takasında anlaşmasına rağmen Birleşmiş Milletlerin yaptırım kararı almasının izahı sadece emperyalist kuşatma arzusudur. Ancak şurası iyi bilinsin ki bu kuşatma İslami direniş karşısında yerle bir olacaktır. Biz Özgür-Der Sakarya Şubesi olarak direnen Filistin'in ve emperyalist kuşatmaya karşı duran İran'ın yanındayız."

"Katil İsrail'in Karşısında; Filistin Halkının Yanındayız" yazılı pankartın ve "Ambargoya Hayır! Filistin'e Özgürlük", "Gazze Şehitlerimiz; Yolunuz Yolumuzdur", "Emperyalist Kuşatmaya Karşı İran Halkının Yanındayız", "Siyonist Çeteyle İlişkiler Kesilsin", "Sakarya'dan Gazze'ye; Direnişe Bin Selam" dövizlerinin taşındığı basın açıklamasında "Karada Denizde İntifada Heryerde", "Hamas'a Selam Direnişe Devam" ve "Kahrolsun Emperyalist Zalimler" sloganları atıldı.

Basın açıklamasının tam metni:

HER YER "MAVİ MARMARA"

31 Mayıs sabahı Siyonist İsrail, vahşi ve cani yüzünü bir kez daha gösterdi. Gazze ablukasını kırmak ve oradaki insanlık dışı uygulamaları dünyaya duyurmak maksadıyla insani yardım yüklü Mavi Marmara gemisine baskın yaparak dokuz müslümanı şehid etti ve onlarcasını da yaraladı. Siyonistlerin yaptıkları bu katliam elbette unutulmayacak ve hesabı bir gün mutlaka sorulacaktır. Hamas'ın da ön şart olarak ileri sürdüğü gibi en azından şimdilik 1967 sınırlarına çekilinceye kadar Siyonistler rahat uyku uyuyamayacaklar. Biz Mavi Marmara'da şehid olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet dilerken kanlarının uyanış bilinç ve dirilişe vesile olmasını dileriz.

Vahşi saldırının ardından bir başka katliam Türkiye'deki medya eliyle yürütülmeye çalışıldı ve halen de yürütülmeye çalışılıyor. Mavi Marmara'daki Müslüman insiyatiften rahatsız olan kartel medyası ve onun yandaşları Mavi Marmara'yı nefret gemisi olarak sunmaya çalışırken daha sonra Gazze'ye giden Hollanda'ya ait Rachel Corrie gemisine ise büyülü sözlerle yaklaşmaya özen gösterdiler. Oysa iki gemide aynıydı. Tek fark Siyonistlerin Mavi Marmara'daki Müslümanlardan rahatsızlık duyarak silahlı saldırıda bulunmasıydı. Kartel medyasının bu tavrı ancak işbirlikçilikle, zilletle, pasiflikle, yalakalıkla, korkaklıkla, iki yüzlülükle açıklanabilir.

Bununla alakalı olarak yine Fetullah Gülen'in "Yardım malzemesi taşıyan gemiler için İsrail'den izin alınması gerekirdi; otoriteye meydan okumak yanlıştır" şeklindeki yapmış olduğu açıklamaya karşıda Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Hamza Türkmen'in şu satırları ile cevap verilebileceğini düşünüyoruz.

"Fethullah Gülen'in Gazze Yardım Filosu ile ilgili eleştirisi; ayrıca Siyonist rejimin otoritesini önemseyen ve gerçekleştirdiği haydutluğu Siyonist medya ve işbirlikçisi kalemler ve eski dışişleri monşörler gibi perdelemeye çalışan beyanı, büyük bir basiretsizlik veya sığınmacılık örneğidir. Bu sözler, insanlık onuru ve dindarlar adına bir faciadır. Gülen'in bu sözleri adaletten ve erdemden yana olan tüm insanları, kalbi adalet ve özgürlükten yana vahye tanıklık doğrultusunda atan tüm Müslümanları bir kere daha rencide etmiştir, yaralamıştır ve üzmüştür. Fethullah Gülen bu sözlerinden dolayı Rabbimizden bağışlanma dilemeli ve derhal tüm Müslümanlardan, Filistin dostlarından ve insanlığın haktan ve adaletten yana olan ortak vicdanından özür dilemelidir."

Ayrıca vahşi saldırının ardından bazı medya organlarında yaygarası yapılan İsrail'in var olma hakkının da tanınması gerektiği ve güya Hamas terörün de kınanması gerektiği şeklinde yer alan haberler ülkedeki medyanın ne denli taraflı olduklarının da açık bir göstergesidir. Sanki İsrail'in var olma hakkı tanınmazsa ve sanki Hamas'a tepki gösterilmezse Mavi Marmara'ya yapılan saldırıya gösterilen tepki anlamsızlaşırmış gibi bir bakış yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu daha önce söylemiş olduğumuz gibi ancak ve ancak işbirlikçilikle, zilletle, pasiflikle, yalakalıkla, korkaklıkla, iki yüzlülükle açıklanabilir.

Diğer bir gelişme olarak; emperyalist kuşatma İran'ın şahsında müslüman coğrafyayı tehdit etmeye ve gözdağı vermeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler'de İran'a yaptırım olarak alınan karara karşı bizler İran'ın yanında yer aldığımızı ve bu emperyalist kuşatmaya karşı direnmemiz gerektiğini vurgulamak istiyoruz. İran'ın daha birkaç hafta önce Türkiye ve Brezilya ile ortaklaşa uranyum takasında anlaşmasına rağmen Birleşmiş Milletlerin yaptırım kararı almasının izahı sadece emperyalist kuşatma arzusudur. Ancak şurası iyi bilinsin ki bu kuşatma İslami direniş karşısında yerle bir olacaktır. Biz Özgür-Der Sakarya Şubesi olarak direnen Filistin'in ve emperyalist kuşatmaya karşı duran İran'ın yanındayız.

Önceki ve Sonraki Haberler