Çorum'da "Ortadoğu ve Müslümanlar" Paneli

Çorum'da "Ortadoğu ve Müslümanlar" Paneli

Çorum Özgür-Der’de “Ortadoğu'daki Değişim ve Müslümanların Geleceği” başlıklı bir panel yapıldı.

Özgür-Der Çorum Şubesi 2011-2012 dönemine ait panellerden ikincisi “Ortadoğu'daki Değişim ve Müslümanların Geleceği” konu başlığı ile Bahadır Kurbanoğlu ve Adem Özköse’nin katılımıyla gerçekleştirildi.

Tunus’ta başlayıp Suriye ile devam eden halk ayaklanmalarını batı ve liberal bakış açılarından sıyrılarak değerlendirmemiz gerektiğini vurgulayarak konuşmasına başlayan Bahadır Kurbanoğlu, bölge ve toplumların yapısı hakkında bilgi sahibi olmak gerektiğini belirtti.

Olayları salt ekonomik sebeplere dayandırmak veya birkaç genç grubun internet ortamında organize ettiğini ve özellikle emperyalist devletlerin kontrolünde bir hareket olduğunu söylemek, orada mücadele eden ve şehit olan insanlara haksızlık etmektir.

Bölgenin toplumsal yapısı ve İslami akımlar hakkında bilgiler vererek konuşmasını sürdüren Kurbanoğlu, Nahda ve Müslüman Kardeşler özelinde yaşanan siyasi mücadele hakkında da bilgiler verdi. Tahrir Meydanında milyonlarca insanı saldırılara rağmen bu kadar uzun süre tutmak ve onları motive etmenin kolay olmayacağını, inanç ve mücadele azminin var olan İslami hassasiyetten kaynaklandığını söyledi.

Emperyalistlerin işgal ettiği bölgeden ayrılırken yerlerine bıraktıkları işbirlikçileri ile sömürü düzenlerini devam ettirdiklerini hatırlatan Kurbanoğlu, işbirlikçi ve diktatör iktidarların öncelikle bu emperyalist güçlerin çıkarına hizmet ettiğini belirtti. Ve bu yaşananları ABD ve Batının tezgâhladığını söylemenin bu anlamda tutarsız bir yaklaşım olacağını söyledi. Orta Doğu’da yaşanan hareketleri devrim olarak nitelemenin çok doğru olmayacağını ve bu tür süreçlerin her zaman risk taşıyabileceğine değindikten sonra, ancak orada mücadele eden halklara da güvenmek gerektiğini söyleyerek konuşmasını tamamladı.

corum-aralik2011.jpg

Suriye özelinde Orta Doğu’da yaşananları anlatarak konuşmasına başlayan Adem Özköse ise Baas diktatörlüğü ve yapısı hakkında bilgiler verdi. Suriye’deki korku, baskılardan ve hiç haber alınmadan onlarca yıldır cezaevlerinde tutulan insanlardan bahsetti.

Basit bir telefon görüşmesinin neticesinde istihbarat tarafından alınan iki bayan doktorun yaşadıklarından ve sonra onlara destek gösterileri ve yaşanan sürece değindi. Orantısız bir güç gösterisine dönüşen olaylarda küçük yaştaki çocukların, gençlerin, yaşlıların ve kadınların en ağır işkencelere maruz kaldığını ve tüm bunların toplumda var olan korku duvarının aşılmasında en büyük sebep olduğu belirtti.

Yıllardır Baas rejiminin korku ve baskısı altında ezilen insanların teşkilatlanmalarına izin verilmediği, dolayısıyla Suriye’de Tunus ve Mısır gibi siyasi bir yapının olmadığını söyleyen Özköse, protestoların ve gösterilerin organize edildiği yerlerin camiler olmasına dikkat çekti.

İran ve Hizbullah’ın bu süreçteki duruşlarını da eleştiren ve mezhep taassubundan sıyrılarak yaşananların sonunda risklerin de olabileceğini hatırlatan Özköse, ancak “Zulüm altında ezilen, işkence gören ve öldürülen bu insanlara en azından insan olarak değer vermek ve yanlarında olduğumuzu haykırmak zorundayız.” diyerek sözlerini tamamladı.

Panel soru cevap bölümünün ardından sonra sona erdi.

HAKSÖZ-HABER / Çorum

aralik2011-corum.jpg 

Önceki ve Sonraki Haberler