Diyarbakır Tek Ses: Baas Gitsin Artık!

Diyarbakır Tek Ses: Baas Gitsin Artık!

Suriye Baas’ının katliamları Diyarbakır’da düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla protesto edildi.

Ofis’te bir araya gelen Müslümanlar, Beşar Esad’ın gerçekleştirdiği vahşeti ve onu aklama çabalarını açtıkları pankartlar, taşıdıkları dövizler, attıkları sloganlar ve okudukları basın açıklamasıyla protesto ettiler.

Özgür-Der Diyarbakır Şubesinin organize ettiği, 28 kurum ve İbrahim Güçlü gibi aydınların da destek verdiği kitlesel basın açıklamasında, “Suriye’de Baas Diktasına Hayır Suriye’de Katliama Son” ve “Dün Hama Bugün Humus… Katliam Sürüyor Suriye Halkı Direniyor Baas Diktası Yıkılacak, İslami Direniş Kazanacak ” pankartları açıldı.

Eta Pektaş’ın yönettiği eylemde, Pektaş, ister ABD, ister Çin, ister Rusya, isterse İran olsun; mazlumların kanını akıtan ve çıkarları doğrultusunda hareket eden herkese karşı olduklarını kaydetti.

Eyleme destek veren Özgür-Der Tatvan Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Kıranşal ise yaptığı kısa konuşmasında, katılımcıları ve Suriye şehitlerini selamladı. Dün Roboski’de yaşananların bugün Suriye’de yaşandığına dikkat çeken Kıranşal, “dün Roboski’de yaşananlar şu sıralar Suriye’de yaşanıyor. Roboski halkı bombalandığı gibi Suriye halkı da bombalanıyor. Zulüm kimden gelirse gelsin karşı durmak gerekiyor. Aksi halde ‘Zulmedenlere meyletmeyin yoksa ateş size de dokunur’ ilkesi gereği zalimlerin yaptıkları zulümlere ortak olma gibi tehlikeli bir sonuçla karşı karşıya kalınabilir. Biz direnenlerin kazanacağına inanıyoruz. Verilen mücadeleler karşılıksız kalmayacaktır. Zalimler bir gün yaptıklarının cezasını çekeceklerdir. Buradan Esad diktatörlüğüne karşı mücadele veren Suriye halkını, şehitlerini ve onlara destek olanları selamlıyoruz.”şeklinde konuştu.

“Bijî Azadî Bîmre Dîktatorî!”

“İnsanlık Onuru Suriye’de Ölmesin, Diktatörler Yenilecek Ezilenler Kazanacak, Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek, Katil Esad Sonun Mübarek Olsun(!) Bijî Azadî Bîmre Dîktatorî, Baas Katliamına Göz Yumma! Katillerden Hesap Sor, Suriye’de Diktatörlüğe Son, Diktatör Beşşar Esad Katliam Zulüm Fesat, Stop, The, Penocide in Syrina, İsrail’e Kedi Halkına Aslan, Esad Dünyayı Kandıramaz, Dî Surîyê Dêjî Dîktatorî Êdî Bes, Suriye’de Katliama Hayır” şeklinde Türkçe, Kürtçe ve İngilizce dövizlerin taşındığı eylemde kitle adına açıklamayı Özgür-Der Diyarbakır Şube Sekreteri Mehmet Deniz okudu.

“Direne Direne Gelecek Devrim!”

Konuşması sık sık “Suriye Halkı Yalnız Değildir, Yaşasın İslami Direnişimiz, Direne Direne Kazanacağız, Hama’ya Humus’a Direnişe Bin Selam, Kahrolsun Baas Diktatörlüğü, Uyan Diren Özgürleş, Direne Direne Gelecek Devrim” şeklindeki sloganlarla kesilen Deniz, “Ortadoğu’da yaşanan sorunlara emperyalist odakların müdahil olmalarını asla doğru ve haklı bulmuyoruz. Bununla beraber, Suriye’yi emperyalist güçlerin manipülasyonlarına açık hale getiren esas unsurun Baas cuntasının katliamcı tavrı olduğu gerçeğini göz önünde tutarak, bütün emperyalist planların boşa çıkartılması için Baas rejiminin derhal iktidardan çekilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.” dedi.

HAKSÖZ-HABER

diyarbakir-20120205-02.jpg

diyarbakir-20120205-03.jpg

diyarbakir-20120205-04.jpg

diyarbakir-20120205-05.jpg

diyarbakir-20120205-06.jpg

diyarbakir-20120205-07.jpg

diyarbakir-20120205-08.jpg

diyarbakir-20120205-09.jpg

diyarbakir-20120205-10.jpg

diyarbakir-20120205-11.jpg

diyarbakir-20120205-12.jpg

diyarbakir-20120205-13.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metni:

ZALİM ESAD MÜSLÜMANLARIN KANLARINDA BOĞULACAKTIR!

18 Aralık 2010 tarihinde Tunus’ta ateşlenen intifada kıvılcımı, kısa sürede tüm Orta Doğu’ya yayıldı ve on yıllardır zulümle, kanla, işkenceyle ayakta durmaya çalışan diktatörlükler çatırdamaya başladı. Halkın kararlı duruşu ve direniş azmi sonuç verdi ve Rabbimizin lütfu ile Tunus ve Mısır diktatörleri devrildi. Ortadoğu’da yükselen adalet ve özgürlük taleplerinin Suriye’de de yankı bulması karşısında paniğe kapılan Baas diktatörlüğü, ilk günden itibaren Suriye İntifadasını kalleşçe saldırılarla, tanklarla, bombalarla bastırmaya çalıştı ve bu katliamlarına her geçen gün yenilerini ekledi. Suriye halkı ise bu zulüm karşısında direnişten taviz vermeyerek aylardır mücadelesini sürdürmekte. Suriye toprakları, her ne pahasına olursa olsun Esad’ı devirmeyi hedefleyen onurlu Müslümanların kanlarıyla sulanmakta.

Suriye’deki Müslüman kardeşlerimizin Allah’ın kendilerine vermiş olduğu hakları talep etmesi ve yıllardır maruz kaldıkları zulme bir son verilmesi adına ortaya koydukları izzetli direniş karşısında Beşar Esad’ın yaptıkları, zalim babasının zulmünü gölgede bırakmış durumda. Aylardır, çoluk çocuk, genç yaşlı demeden, hunharca katliamlarını sürdüren Esad’a bağlı Baas güçleri, cuma gecesi Humus’ta bombalar ve ağır silahlarla 400’ü aşkın Müslüman’ı şehit ederek ve yüzlercesini de yaralayarak 82 Şubat’ında yaşanan Hama katliamının bir benzerini yaşattı. İnsanlıktan nasibini almamış bu zalimler, hiçbir hukuk tanımadan, tüm inançlarda kutsal ve dokunulmaz addedilen mabetlere bile saldırmış ve zulüm karşısında sığınılacak tek yer olan Allah’a sığınan kardeşlerimizi orada katletmişlerdir

Buradan şunun net bir şekilde bilinmesini istiyoruz; bizler Suriyeli kardeşlerimizin maruz kaldığı bu vahşi saldırılar ve sistematik zulüm karşısında büyük bir acı ve öfke duymaktayız. Aynı zamanda kardeşlerimizin hiçbir şekilde teslimiyeti ve acziyeti tercih etmeyerek yükselttikleri direnişten dolayı da büyük bir onur duymaktayız. Bizler Baas zulmü karşısında direnen Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız. Bu haklı mücadelelerinde muzaffer olabilmeleri için izzet sahibi tüm Müslümanları, bu onurlu direnişin yanında saf tutmaya, Suriye intifadasını omuzlamaya davet ediyoruz. Humus’u kan gölüne çeviren, aylardır direnen halka karşı her türlü zulmü reva gören Baas diktasının artık ömrünün tükendiğini umuyor ve Baas zulmünü bir kez daha lanetliyoruz.

Bu kadar aleni ve pervasızca işlenen zulüm ve katliamlara rağmen; ABD işgalini, NATO müdahalesini bahane ederek bu direnişi karalamaya çalışan bazı kesimlere ve mezhep taassubundan kurtulamamış kimi gruplara şunu sormak istiyoruz: Humus’ta yüzlerce kişiyi kimler katletti? Kundaktaki bebekleri, küçücük çocukları, işkencelerden geçirerek katledenler kimler? Aylardır Suriye topraklarını kanla sulayanlar acaba hangi emperyalist odaklardır? Esad’ın katliamlarını lanetlemek neden bu kadar zor gelmektedir? Zulme karşı sessiz kalmaktansa ölümü göze alarak direnmeyi tercih eden Suriye halkının direnişine kör sağır kesilen bu yaklaşımın mensupları bilmelidirler ki bu tutumları onları anti-emperyalist kılmaz aksine Esad’ın işlediği zulümlerin savunucusu konumuna düşürür. Zulme ve diktatörlüğe karşı destansı bir mücadele ortaya koyan, binlerce şehit veren Suriye halkının haklı direnişini karalamak, bu onurlu mücadeleyi komplocu yaklaşımlarla tahfif etmeye çalışmak, en hafif ifadeyle Suriyeli Müslümanlara ihanet etmek anlamına gelir.

Baas’ın cinayet şebekelerine karşı hemen her şehirde işkence ve ölümleri göze alarak, aylardır ısrarla meydanlara dökülen milyonlarca insanın, uluslar arası güçler tarafından kışkırtılmış veya oyuna getirilmiş oldukları iddialarını halen seslendirenler, bu saçmalığa inananlar; Humus’ta yaşanan katliamı bile görmezden gelerek, böyle bir şeyin yaşanmadığı şeklinde dezenformasyonda bulunarak nasıl bir zilletin içine düştüklerinin farkında bile olamamaktadırlar. Oysa adaletle ve insafla bakan herkes çok iyi bilmektedir ki; özgürlük ve adalet için kıyam eden Suriye halkı, izzet ve şerefinin Esad cuntası tarafından daha fazla çiğnenmesine tahammül edemeyeceğini kanı ve canı pahasına bütün dünyaya haykırmaktadır.

Bu vesileyle bir kez daha hatırlatma gereği duymaktayız ki bizler; Ortadoğu’da yaşanan sorunlara emperyalist odakların müdahil olmalarını asla doğru ve haklı bulmuyoruz. Bununla beraber, Suriye’yi emperyalist güçlerin manipülasyonlarına açık hale getiren esas unsurun Baas cuntasının katliamcı tavrı olduğu gerçeğini göz önünde tutarak, bütün emperyalist planların boşa çıkartılması için Baas rejiminin derhal iktidardan çekilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.

Tunus’tan başlayıp Mısır’a, Libya’ya, Bahreyn’e, Yemen’e, tüm Ortadoğu’ya yayılan İntifada dalgasıyla onur duyuyoruz ve bu direnişi bayraklaştıranları selamlıyoruz. Şii ya da Sünni olmalarına bakmaksızın, Müslüman halkların iradelerinin oligarşik yönetimler eliyle gasp edilmesini reddediyoruz. Tüm Müslümanları da adaletli olmaya, tutarlı olmaya, kendimiz için talep ettiğimiz her şeyi kardeşlerimiz için de istemeye çağırıyoruz! Baskıcı, zalim iktidarların zulümlerine karşı tüm Ümmeti ve insanlığı duyarlılığa, Müslüman ve mustazaf halklarla dayanışmaya davet ediyoruz.

Suriye’de şehit olan kardeşlerimizin kanlarının bereketiyle Suriye direnişinin güçlenmesi için Rabbimize yakarıyoruz. Rabbimizden şunu diliyoruz ki; izzeti ve onuru tercih eden ve zulme karşı kıyam eden Suriyeli kardeşlerimizin kanları Esad’ı ve Baas rejimini boğsun ve Suriye halkının bu destansı direnişi zaferle taçlansın.

Mehmet Deniz

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi

Eyleme Destek Veren Kuruluşlar:

Islah-Der, Özgür-Der Tatvan Şubesi, Özgür Eğitim-Sen Tatvan Temsilciliği, Büro Memur-Sen, Özgür-Eğitim-Sen Diyarbakır Temsilciliği, Muş Has-Der, Bembir-Sen, Cami-Der, Hizmet-Der, Hür-Der, İkra-Eğitim-Der, İlim-Der, İmam-Hatip-Der, Toç-Bir-Sen, Ulaştırma-Mem-Sen, Enerji-Bir-Sen, Memur-Sen, Dicle Fırat, Yetim-Der, Sahabe-Der, Şefkat-Der, Şura-Der, Yeni-İhya-Der, Köy-Der, Bir-Haber-Sen, Diyanet-Sen, Eğitim-Bir-Sen, Sağlık-Sen. 

Önceki ve Sonraki Haberler