“İttihat Terakki ve Tek Parti Dönemi”

“İttihat Terakki ve Tek Parti Dönemi”

Sakarya Özgür-Der Şubesinin düzenlemiş olduğu Yarın için Yakın Tarih Seminerlerinin üçüncüsü yapıldı.

Sakarya Özgür-Der Şubesinin düzenlemiş olduğu Yarın için Yakın Tarih Seminerlerinin üçüncüsü olan “İttihat Terakki ve Tek Parti Dönemi” semineri Araştırmacı Yazar Yusuf Yavuzyılmaz tarafından dernek merkezinde verildi.

Tanzimatla başlayan sorgulama değişim ve dönüşümde en ciddi ve radikal kırılma 1920 ve sonrasında yaşanan kırılmadır. Daha doğrusu 1923’de Cumhuriyetin ilanı ile birlikte yaşanan gelişmelerdir.

Yaklaşık bir buçuk asırdır sürekli yenilen ve toprak kaybeden bir insan topluluğunun (Osmanlı İmparatorluğu) yaşadığı arayış ve bunun sonucunda beliren alternatiflerden Yeni Osmanlıcılık Balkanlardaki milliyetçi akımlara karşı oluşan tepkisel bir duruma işaret ediyordu. İslamcılık ise 2.Abdülhamit’in sergilediği politika sebebiyle daha çok geri çekilmiş durumdaydı. Geriye hem alternatif olarak ve hem de reel olarak iki ana unsur kalmıştı. Türkçülük ve Batıcılık.

Türkçülük akımının birisi Resmi milliyetçilik ve diğeri de sentezcilik olarak isimlendirebileceğimiz iki ana kolu vardı. Resmi Milliyetçiliğin teorisyeni “Üç Tarzı Siyaset”in yazarı Yusuf Akçura ve bir diğeri de Sentezciliğin mimarı Ziya Gökalp’tir.

Ele aldığımız dönemin en önemli olaylarından sayabileceğimiz Kurtuluş Savaşını birçok tarihçi ve sosyolog Türkiye’deki algılanan şekli ile ele almazlar ve bu mücadeleyi Türk-Yunan savaşı olarak da isimlendirirler. İngiltere’nin kontrolünde gelişen olaylar zinciri olarak bakanlar da vardır.

Yine bu dönemin en önemli kişisi Mustafa Kemal’dir. Birbirlerinden farklı birçok topluluğu bir araya getirmiş ve bir arada tutmayı başarmıştır.1921 Anayasası bunun sonucudur. Pragmatik bir kişiliktir. Kurtuluş Savaşı denen mücadeleyi yürütmüştür. Mücadele kazanıldıktan sonra yapacağı devrimlerin bu meclisle ve bu anayasa ile yürütülemeyeceğini fark etmiştir. Bunun üzerine Meclisi fesh etmenin yollarını sağlayarak yeni bir anayasa ve yeni bir Meclis oluşturmuştur.1924 Anayasası otoriter bir anayasadır. Öyle ki bu anayasa ve 1924 Meclisi tek tipçidir. Kanunlar Mecliste konuşulmadan tartışılmadan geçmiştir ya da geçirilmiştir.

İttihat Terakki 1924’lere gelindiğinde kendi iç hesaplaşmasını yapar. Bundan sonra meydana gelen olaylar neresinden bakılırsa bakılsın bu hesaplaşmanın bir şekilde yaşandığı olaylardır. Terakkiperver Fırka olayı Şeyh Sait Kıyamı ve ardından yaşanan gelişmeler İstiklal Mahkemeleri ve Takriri Sükûn Kanunu ülkeyi zaptu rapt altına almanın hazırlıklarıdır. Terakkiperver Fırka olayında Kazım Karabekir vatana ihanetten yargılanır.

Bu dönemin aktörleri aslında özünde hepsi hemen hemen Batı yanlısıdır sadece Mehmet Akif’in Batı’ya yüklediği anlam farklıdır.

İmparatorluktan Ulus devlete geçiş aşaması öyle bir çırpıda gerçekleşecek bir durum değildir. Bu geçiş ve yaşanan sıkıntılar hala daha devam etmektedir.

1930’lara gelindiğinde Tek parti (CHF) Serbest Fırkayı kurdurur amaç halkın nabzını ölçmektir ama sonuç umdukları gibi olmaz ve halk büyük bir oranda Serbest Fırkaya teveccüh eder. Bu aslında hep böyle devam etmiştir. Sonrasında uzun yıllar devam eden tek parti döneminden sonra DP’nin seçilmesinde de durum aynıdır. Hatta 46 seçimlerinde tüm valiler CHP’nin il başkanlarıdır. Açık oy gizli tasnif yöntemi uygulanmaktadır.1.Seçmenler ve 2.Seçmenler uygulaması da ayrı bir durumdur. Şöyle ki normal halk 2.seçmenleri seçer ve 2.seçmenler de iktidarı seçerler.

Ulus devletin dil tarih toprak semboller üzerine kurgulanması kendi içerisinde tutarlıdır. Herhangi bir ulus devlette aynısını yapmak durumundadır.

Tek parti döneminin en önemli işlevi bu yapılanmaları tek tipleştirici bir zihniyetle baskı ile dayatma ile İstiklal Mahkemeleri yolu ile gerçekleştirmesidir.

Seminer soru ve cevap kısmının ardından sona erdi.  

Önceki ve Sonraki Haberler