Özgür-Der’in, Suriye İntifadasının 2. Yıldönümünde, “Suriye İntifadası ile İslami Sorumluluğumuz” ismiyle düzenlediği ve sunuculuğunu Murat Ayar’ın yaptığı programda konuşmalar, sinevizyon gösterimi, şiir dinletisi ve Grup Yürüyüş konseri gerçekleştirildi. Kur’an tilaveti ve mealinin okunmasıyla başlayan program konuşmalarla devam etti.

“Suriye Halkıyla İftihar Ediyoruz”

Selamlama konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya konuşmasına, bütün zorluk ve kuşatmalara rağmen iki yıldır İslami kimliğini kuşanan izzetli bir şekilde direnen bir Suriye halkıyla onur ve gurur duyduğumuzu ifade ederek başladı. Zulme karşı başkaldırmanın şerefli bir hareket olduğunu belirten Kaya “Biz Suriye’ye baktığımızda sadece acı görmüyor, sadece gözümüz yaşarmıyor; bunun yanında Suriye halkıyla iftihar ediyoruz.” dedi. Kaya Müslümanların Suriye’deki tabloyu boş gözlerle seyredemeyeceğimizi vurgularken, gerektiğinde un, gerektiğinde battaniye yollamamız gerektiğini fakat Suriye direnişinin asıl ihtiyacı olan şeyin silah olduğunun altını çizdi.

“Suriye Halkını Silahsız Bırakmak İçin Uğraşıyorlar”

Bütün dünya egemenlerinin Suriye halkını silahsız bırakmak için yoğun bir çaba sergilediklerini söyleyen Kaya, direnişçilerin el yapımı silahlarla mücadeleyi sürdürmeye çalıştıklarını söyledi. “Suriye halkının ihtiyacı olan her şeyi temin etmekle yükümlüyüz” diye konuşan Kaya “Bunun önünde BM ya da ABD duruyorsa bu tutumlarını kınayacağız, eğer Türkiye Hükümeti engel oluyorsa onları da protesto edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kaya konuşmasını başta Şam olmak üzere tüm beldelerimizde İslam bayrağının özgürce dalgalanması için temenni de bulunarak bitirdi.

“Bu İşin Arkasında ABD Var Diyenler ABD ile Aynı Saftadır”

Gazeteci-Yazar Ahmet Varol yaptığı konuşmada, Suriye davasının başında beri yanında duran Özgür-Der’i tebrik ederken bu haklı davayı idrak etmek için hakkı ve adaleti tanımanın yeterli olduğunu ifade etti. Suriye rejiminin sona doğru gittiğini ve mutlaka tükeneceğini belirten Varol direnişçiler hakkında üretilen komploların da çürüdüğünü söyledi. “Bu işin arkasında ABD var diyenlerin aslında ABD ile aynı safta olduğunu gördük” diyen Varol Suriye direnişinin cami merkezli bir direniş olduğunu vurguladı. Varol konuşmasının sonunda bölgedeki dikta rejimlerinin tek tek döküleceğinin altını çizdi.

“Müslümanların Hayat Tarzı Zulme Karşı Direniştir”

Programda konuşma yapan Prof. Dr. Ahmet Ağırakça Müslümanların tarih boyunca direnişlerini ibadet telakkisi içinde yaptıklarını ifade ederek başladığı konuşmasında Suriye halkının kendi haklarını savunmak üzere hayatları pahasına direnişi sürdüreceklerini belirtti. Direnişçilerin elinde işe yarar düzgün silahların olmamasının egemen ülkelerin yardımının olmadığının göstergesi olduğunu söyleyen Ağırakça Suriye halkına elimizden gelen tüm imkanlarla yardım etmemiz gerektiğini kaydetti. Acınacak halde olanların Suriye halkı değil onları seyredenlerin olduğunu vurgulayan Ağırakça Müslümanların hayat tarzının zulme karşı mücadele olduğunu hatırlattı. Son olarak İran ve Lübnan Hizbullah’ının İsrail’i öne sürerek Suriye rejimini desteklemesinin kabul edilemez olduğunu ve kendilerini bitirdiklerini ifade eden Ağırakça Suriye rejiminin yıkılacağı duasında bulundu.

“Tüm Müslümanlar Suriye Halkının Yanında Durmalı”

Suriye Birlik ve Yardımlaşma Derneği’nden Said Denizoğlu yaptığı konuşmada tüm Müslümanların Suriye halkının yanında durması gerektiğini ifade etti. Suriye’deki istatistiklerin dayanılamaz boyutlara ulaştığını hatırlatan Denizoğlu Rusya ve İran’ın Suriye rejimine destek verdiğini ifade etti. Fakat Suriye halkının kendini daha da toparlayacağını ve Suriye rejimi le birlikte İran ve Rusya’yı da alt edeceğini vurgulayan Denizoğlu bu süreçte kararlı olduklarının altını çizdi.

“Direniş Müslümanlara Onur ve İzzet Katar”

Köklü Değişim Dergisi’nden Mahmut Kar yaptığı selamlama konuşmasında “Hem size ne oluyor da Allah yolunda ve: «Ey bizim Rabbimiz, bizleri halkı zalim olan bu memleketten çıkar, tarafından bize bir sahip gönder ve yine tarafından bize bir yardımcı gönder.» diye yalvarıp duran o ezilmiş erkekler, kadınlar ve yavrular uğrunda çarpışmıyorsunuz?” ayetini hatırlattı.  “Suriye’de duvarlara “eş şahb yurid iskat en nizam” yazan gençler İslam ümmetinin ne kadar güçlü, ne kadar onurlu olduğunu gösterdi.” diyen Kar Suriye’de cihat eden tüm direniş grupları Müslümanların İslam’a tutunduklarında ne kadar onurlu ve izzetli olabileceğini gösterdiğini belirtti. Kar konuşmasının sonunda “Rabbimiz Suriye devrimini İslam’ın bayrağı altında gerçekleştirmeyi nasip etsin.”  temennisinde bulundu.

“Devrim Bizim Elimizle Olmasa da Çocuklarımız Eliyle Gerçekleşecektir”

Davet Derneği Başkanı Ahmet Yıldız “Hedefi sadece Şam sadece Kudüs olmayan hedefi Mekke olan, yeryüzünde fitne kalmayıncaya dek devam edecek olan direnişi selamlıyorum.” Diyerek başladığı konuşmasında bizim burada evlerimizde huzur duyduğumuz oranda Suriye’li kardeşlerimizin huzursuz olduğunu ifade etti. Ancak aç ve susuz kaldığı halde mücadeleye devam eden imanlı gençlerin karşısında değil Esed dünyanın tüm zalimleri bir olsa duramayacağını kaydeden Yıldız devrimin bugün bizim ellerimizle olmasa yarın çocuklarımızın elleriyle muhakkak gerçekleşeceğini belirtti. “Bu dava sürekli olarak ‘ben bu davaya nasıl katkı sunabilirim’ diye düşünmemiz gereken bir davadır” diyen Yıldız son olarak 15 Mart Suriye eylemine dikkat çekerek duyarlılık çağrısında bulundu.

“Filistin ve Suriye İntifadasının Elleri Birbirine Uzanıyor”

Haksöz Dergisi Yazarı Hamza Türkmen programda yaptığı konuşmada üçüncü yılına giren Suriye İslami devrim sürecine selam yolladı. Filistin ve Suriye İntifadasının ellerinin birbirine uzandığını ifade eden Türkmen Bilad-ı Şam’ı özgürleştirmek için aynı istikamette yürüdüklerini belirtti.  Filistin intifadasının liderlerinden Raid Salah’ın ‘Suriye’nin özgürlüğü Filistin’in özgürlüğüdür.’  Sözünü hatırlatan Türkmen Bu iki intifadanın kaderi birbirine bağlı olduğunu vurladı. Çatışmalar altında Suriye halkı’nın Gazze seninle ölüme varız sloganı attığını ve aynı zamanda Gazze’de de Hama seninle ölüme varız sloganlarının atıldığını kaydeden Türkmen halkların birbirine kenetlendiğini savundu. İran’ın zalim politikalar yürüten Suriye rejimini direniş hattı diye savunduğunun altını çizen Türkmen Müslümanların bu zilletten kurtulacağını ve tüm İslam beldelerinin özgürlüğe kavuşacağını söyledi.

“Direniş İçin, Sözü Olanlar İçin Buradayız”

Ardından şair Bünyamin Doğruer  “Direniş için, sözü olanlar için buradayız. Edebiyat şahitlik etmek için vardır. Edebiyat dünyamız ne yazık ki intifadaya yeterince şahitlik edememektedir. İnşallah direniş bize bunu da öğretecektir.” Diyerek direniş temalı şiirini okudu. Ayrıca direniş gecesine ezgileriyle destek veren Grup Yürüyüş, Suriye için hazırladığı yeni bestelerini dinleyicilerle buluşturdu.

Fotoğraf: Emine Nur Çakır- Afgani Türkmen

Fotoğraf Galerisi İçin Tıklayınız

PROGRAMIN VİDEOLARI:

GRUP YÜRÜYÜŞ - YALLA İRHAL YA BEŞŞAR!

GECEDE GÖSTERİLEN SİNEVİZYON

Fotoğraf Galerisi İçin Tıklayınız

Fotoğraf Galerisi İçin Tıklayınız