"Öğrenimde, Tebliğde ve Mücadelede Kadın"

"Öğrenimde, Tebliğde ve Mücadelede Kadın"

Eynesil ve Kemalpaşa’da “Öğrenimde, Tebliğde ve Mücadelede Kadın” seminerini Nurcan Büyük sundu.

Özgür-Der İzmir Şube Başkanı Nurcan Büyük, Öğrenimde, Tebliğde ve Mücadelede Kadın konulu semineri 6 Nisan Cumartesi günü Eynesil Özgür-Der’de 7 Nisan Pazar günü Hopa-Kemalpaşa Yeryüzü Kültür Derneğinde sundu.

Özgür-Der Eynesil Temsilciliğinin Bayanlara Yönelik seminerlerin ikincisi olan Öğrenimde, Tebliğde ve Mücadelede Kadın konulu semineri Özgür-Der İzmir Şube Başkanı Nurcan Büyük sundu. Eynesil Özgür-der Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Kadriye Çalık’ın sunuculuğunu yaptığı program Nurcan Büyük’ün sunumundan sonra soru-cevap bölümüyle sona erdi.

eynesil-20130408-1.jpg

eynesil-20130408-4.jpg

eynesil-20130408-3.jpg

Eynesil’deki programdan sonra Yeryüzü Kültür Derneğinin seminer programı için Hopa-Kemalpaşa’ya hareket edildi. Yeryüzü Kültür Derneğinin bayanlara özel programında Özgür-der İzmir Şube Başkanı Nurcan Büyük ‘Öğrenimde, Tebliğde ve Mücadelede Kadın’ konulu semineri sundu. Verimli geçen program katılımcılardan gelen soru-cevap bölümüyle sona erdi.

Eynesil ve Kemalpaşa programları Özgür-der İzmir Şube Başkanı Nurcan Büyük’ün Batum gezisiyle sona erdi.

Özgür-Der İzmir Şube Başkanı Nurcan Büyük programlarda şunları söyledi;

Öğrenimde, Tebliğde ve Mücadelede Kadın Konulu seminerde Nurcan Büyük öncelikle Müslüman kadının Türkiye’de ki mücadele süreçlerine katılımının kısaca tarihi bilgisini sundu.

İslami Mücadelenin 60-70’li yıllarla başlayan gelişimi, okunan kitapların, Türkiye’de ve Dünyada yaşanan siyasi olayların etkisiyle bir ivme kazanmıştı.

İnsanların zihnindeki İslam denilen algı köklü, kaynaklarından öğrenilmiş sahih, yaşamın içinden çıkan sorulara cevap veren ve görünür bir durumu ifade etmiyordu. Müslümanlar modern ve muharref algılarla oluşturulmuş bir İslamı biliyorlardı. O yüzden 70’lerden sonra işleyen süreç erkeği ve kadınıyla İslamı kendi kaynaklarından okuma çabalarına onları götürdü. Özellikle 80’li yıllar Müslüman kızların İmam-hatip okulları ve üniversitelerde yaygınlık kazandığı yıllardı.

Bu yılların gençleri açısından en önemli olan yönü eğitimi, toplumla kaynaşmak, sosyalleşmek ve topluma vahyi değerleri anlatabilecek bir zemin olarak görmekti. Müslüman kadın özellikle o yıllarda sosyal hayattaki konumunu konuşmaya başladı. Kadının sosyal fıkhı çeşitli vesilelerle konuşulmaya başladı. Vahiyle ve sahih sünnetle yeniden buluşan Müslüman kadın peygamberlerin mücadelesinde ki kadını daha özelde inceleyebildi. Toplumda yaygın olan kanattaki gibi sadece evinin kadını, çocuklarının annesi ve eş olmadığını gördü. Peygamber’in kadın sahabeleri eğitimdeki çabalarını, Peygamber eşlerinin öğrenci yetiştirme gayretlerini, Peygambere itiraz eden (Mücadele–1) kadın örneğini bizzat okudu. Kadın algısının geleneğin öğrettiğinden farklı olduğunu gördü.

Nurcan Büyük, daha sonra eğitim ve tebliğ konularına değindi ve Müslüman kadının eğitiminde neden, niçin, nasıl sorularını sorması gerektiğini söyledi.

Eğitiminin nedenselliğindeki zemin kaymasına dikkat çekip bugün üniversitelerdeki çoğunluk kesiminin eğitimdeki amacının tebliğ değil yaşam kalitesinin ve konforunun artırılmasına kaydığını ifade etti. Takva, tevazu ve şahitlik ekseninde gerçekleştirilmesi arzulanan eğitimin kariyer ve konfor zemininde devam ettiğini bildirdi.

Müslüman kadının tebliğ ve davetinde bugün daha farklı imkânlara sahip olduğunu hatırlatan Büyük, mücadelenin kadın erkek rekabetine değil vahyin öngördüğü velayet üzerinde inşa edilip doğru bilgi ve doğru üslupla inşa edileceğini, öğrendiklerimizin şahitliğini yapma sorumluluğumuzun vazgeçebileceğimiz, erteleyip öteleyeceğimiz bir hal olmadığını ifade etti.

kemalpasa-20130408-1.jpg

kemalpasa-20130408-2.jpg

 

Önceki ve Sonraki Haberler