Tatvan Özgür-Der‘de “İslamda Kadın” Semineri

Tatvan Özgür-Der‘de “İslamda Kadın” Semineri

Tatvan Özgür-Der tarafından haftalık Cuma günleri yapılan seminerde bu hafta ‘’İslam’da Kadın‘’ konusu vardı.

Eğitimci Fırat KIRANŞAL tarafından yapılan sunum, M.Sani ÖZDEMİR tarafından okuna n Kurán kerim ve mealiyle başlandı.

Fırat KIRANŞAL‘ın Konuşma Özeti:

Fırat KIRANŞAL, Kadının İslâmdaki yeri, feminizmin yayıldığı 20 nci asra kadar herhangi bir problem oluşturmamıştır. Gerek Kur'ân ı Kerim e, gerek Peygamber Efendimiz in uygulamalarına, gerekse İslâm tarihine baktığımızda, her zaman, her yerde karşılaşılabilecek, fertlerin hatasından kaynaklanan bir takım suiistimaller dışında, kadının en muallâ mevkii İslâm la kazandığı görürüz.dedi

 KIRANŞAL, “Günümüzde kadın konusu ele alınırken düşülen tuzaklarda biri de, kadın ve erkek eşitliği iddiasıdır. Birbirinden aynı anda farklı olan iki şey, o anda birbiriyle eşit olamaz. Ne kadın erkeğin, ne de erkek kadının eşitidir. Birbiriyle aynı olmayan iki şeyi birbiriyle eşitlemek, elmalarla armutları toplamak gibidir. Kadın ile erkek birbirinin eşiti değil, karşılıklı üstün olan ve olmayan taraflarıyla, toplumda, hayatın bütününde ve ailede vazife, sorumluluk, yetki ve haklar açısından birbirini tamamlayan yanlarıyla, bir yapboz u oluşturan iki parça gibi birbirine geçmelerle bir bütünü meydana getiren iki parçadır. Bu bakımdan, önemli olan, eşitlik değil, her iki cinse de, fizyolojisinin, psikolojik yapısının, aile ve toplum bütünlüğü içindeki işbölümünün gerektirdiği sorumluluğu vermektir.” dedi

KIRANŞAL, 21 y.y. aşırılıklar, İdeolojiler ve kavramlar çağı olarak tarihe geçecektir. Özellikle kavramlar kim tarafından nasıl kullanılır ve içeriği nasıl doldurulur buna bakmak lazım. İslam’da kadın konusunu batılı bir bakış açısıyla izah edemeyiz. Batının kadına biçmiş olduğu anlam, değer, başka şeydir. İslam’ın kadına biçmiş olduğu anlam değer başka şeydir. İslam’da kadın, erkek ile aynı maddeden topraktan ( damla sudan) yaratılmıştır. (mü’min 67. Ayet) yani aynı yapının iki farklı cinsi gibidir. Erkeğin yapısal veya biyolojik yapısında güçlü, soğukkanlı, dayanıklılık vardır. Kadının yapısında ise, duygusallık, incelik, zerafet, şefkat ve merhamette erkeğe oranla farklı olduğunu söyledi.

KIRANŞAL, İslam’da, kadın ve erkek sorumlulukta, ibadette, Salih amelde, iyiliği emredip kötülükten alıkoymada aynı sorumluluğa sahiptirler. Tevbe 71 de Rabbimiz ‘ Erkek ve kadın bütün mü’minler birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder kötülükten alıkoyarlar, namazı kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resulüne itaat ederler.’ Yine ,‘’ Ey insanlar doğrusu sizi bir erkek, bir dişiden yarattık’ (Hucurat 13). Ayetlerini okuyarak konuya açıklık getirdi. Kadın erkeği bir çift ayakkabıya benzeterek, aynı malzeme ama farklı görevleri vardır. Sağ ayakkabıyı sol ayağa giyemediğimiz gibi, sol ayakkabıyı da sağ ayağa giyemeyiz. Biri eksik olsa yine işlev görmez. Birbirlerinin yerine geçemezler ama birbirlerini tamamlarlar,birlikte eş olur ve birlikte anlam kazanırlar. dedi

KIRANŞAL, Yine Nisa Suresi34. Ayette; ‘’Erkekler kadınlar üzerinde hakimdirler (ailenin reisidir.) bu sebepledir ki, Allah bazılarını (erkeleri) bazılarınızdan,( kadınlara) üstün kılmıştır. bir de erkek mallarından onlara infak ederler.’’ Buradaki üstünlük batılıların veya geleneksel yaklaşımların algıladığı gibi bir üstünlük olmadığını söyledi. Başka bir ayette ‘’Erkeğin kadınlar üstünde hakları olduğu gibi kadınların da erkek üzerinde hakkı vardır.’’ Şeklinde ifadeler vardır.Bir  Hadisi Şerifte ise ‘’sizin en hayırlınız hanımına karşı en iyi olandır’’ diyerek konuşmasına devam etti.

 Fırat KIRANŞAL, Ancak İslam dışı ideolojiler kadını tarih boyunca hep horladı, kötüledi. Ortaçağda insandan saymadı, cahiliye döneminde uğursuzluğun alameti sayılarak, kız çocukları diri diri toprağa gömerek işkenceler uyguladılar. Modern zamanda ise kapitalizm kadını ucuz işgücü, olarak fabrikada, ofislerde alışveriş merkezlerinde, reklamlarda, fuarda arabanın üzerinde yarı çıplak bir arabanın aksesuarı gibi algılandıklarını belirtti. Önce kadını evinden çıkararak özgürleştirme adına yalnızlaştırdılar, sonra yalnız kalan kadını korumasız bıraktılar. Kadınlar, erkekler için boyandı, süslendi, pudralandı, estetik yaptırdı, güzellik salonlarından çıkmadı, podyumdan inmedi. Kadını yağlı ve bakımlı bir müşteri olarak alkışladılar. Kadın hayatın öznesi iken, nesnesi haline getirildi. Kadın artık kazanmak için harcıyor, harcamak için çalışıyor oldu. Evi zindan gözüktü, çocuğunu kreşe verip, başka bir eve para kazanmak için gider oldu. Doğumdan kaçtı, çocuk yerine kedi, köpek sever oldu. Evinin hanımefendisi iken, dışarıda angarya işlerde çalışan ucuz işgücü durumuna düştüğünü söyledi

KIRANŞAL konuşmasını şu şekilde bitirdi. Kadın, hayatın en önemli öznesi, ailenin direği, çocuğunun terbiyecisi, kocasının her anlamda yardımcısıdır.

Seminer soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi.

 

Önceki ve Sonraki Haberler