Sarıyer’de “Eşler Arası İletişim” Seminerleri

Sarıyer’de “Eşler Arası İletişim” Seminerleri

Sarıyer Özgür-Der’de Uzman Psikolog Birsen Korkmaz’ın sunumlarıyla “Eşler Arası İletişim” konusu işlendi.

Hanımlar ve erkeklere ayrı ayrı verilen seminerlerin ramazan ayı içerisinde de devam edeceği belirtildi.

Modern toplumun bizlere getirdikleri ve götürdükleri üzerine özet bir girişle başlayan seminerde evlilikte iletişim konusuna geçildi. Günümüz evliliklerinin en büyük çıkmazının iletişim haline geçemeyen ve birbirlerini anlamakta zorluk çeken bireylerin oluşturduğu ve bunun için de birbirini anlamaktan geçmeyen her türlü iletişimin sonunun hüsranla sonuçlanacağı gerçeğiyle karşı karşıya kalındığı aktarıldı.

Korkmaz, evlilikte iletişimin çok önemli bir rol oynadığı, yapılan araştırmalara göre eşler tarafından en sık belirtilen ilişki sorununun iletişim problemleri olduğu üzerine durdu. İletişim becerileri ile evlilikteki memnuniyet arasındaki ilişkiye bakıldığında, eşlerin iletişim becerilerinin evlilikteki memnuniyeti belirleyen en önemli etken olduğu belirlenmiştir. Evlilikteki başarı, büyük ölçüde eşlerin karar verme süreciyle ve çatışma durumunda birbirleriyle iletişim kurma biçimleriyle yakından ilgilidir. Bütün ilişkilerde bireysel farklılıklar olmasına rağmen başarılı olanlar bu farklılıklarla nasıl baş edeceklerini, nasıl ortak noktada bulaşabileceklerini bulmuş olan çiftlerdir. Evlilik kurumunun önemli amaçlarından birisinin de neslin devamını sağlamak üzerine olduğu ve bunun için de gelen bebeğin geldikten sonra bulunduğu ortam kadar, gelmeden önce de bulunduğu ortamın önemli olduğu; çünkü bebeğin ebeveynin yaşamında önemli bir kilometre taşı olduğu belirtildi. Anne ve baba her ikisi de ebeveynlik karşısında karmaşık duygular yaşar. Yaşanan heyecanın yanı sıra çocuğun bakım sorumluluğu ebeveyne kaygı yüklediği gibi enerji ve zaman harcamasını da gerekli kılar. Ancak çocuğun doğumundan önce sağlıklı olan evlilik ilişkileri, doğum sonrası ilişkilerin de en güçlü belirleyicisidir. Ana-babaların birbirlerine duydukları sevgi ve çocuklarına gösterdikleri yakınlık, çocuktaki güven ve huzurun temelini oluşturur. Çocuk ve genç için aile içindeki barış ortamı, yaşama, düşünme, gelişme ve mutlu olmanın ön koşuludur. Evliliğin uzun ömürlü ve sağlıklı sürdürülebilmesi ve çocukların huzurlu olabilmesi iletişimin güçlü olmasına bağlıdır. Ancak böyle güçlü bir ilişki üzerine kurulmuş evlilik kurumunda yetişen çocuklar öz-güvenli olurlar. Huzurlu ve uyumlu bir evlilik her şeyden önce sağlıklı bir iletişim ile gerçekleşir.

En Önemli İletişim Öğesi: Saygı

Eşler arası ilişkide en önemli unsurun “saygı” olduğunu vurgulayan Korkmaz; “Saygı kayığına binmeden “sevgi” denizi geçilmez” diyen Korkmaz; “saygı duyulmuyorsa evlilik yürümez, o yüzden saygıdan anlaşılan ne ise, ona göre eş bulunmasının en sağlıklı yol olduğu”nu belirtti.

Evlilikte “ortak değerler”in de önemine vurgu yapan Korkmaz, “Mutlu aileler”in aynı zamanda birlikte zaman geçiren, hitap cümlelerinde saygı unsurları bulunan, eleştiri dozu yumuşak ve ortak inanç alanlarında birlikte faaliyet gösteren aileler olduğunu belirtti.

Aile İçi İletişim” konusunda “çatışma”nın eşlerin birbirlerinin ihtiyaçlarına müdahale etmesinden kaynaklandığını belirten Korkmaz, aynı çatışmaların eşleri birbirlerine yaklaştırma potansiyeline de sahip olduğunu vurguladı.

İletişim kalıpları’nın önemine de dikkat çeken Korkmaz, özellikle “hanımların eşlerinin kendilerine değer vermediklerini” düşünmelerinin oranının yüzde 86 olduğunu; sevginin sevile sevile büyüdüğünü, bu yüzden sevgi cümlelerinin eşler arasında kullanılması gerektiğinin altını çizdi. “Kişi ailesinde huzurluysa hayatın tüm zorluklarına rağmen tüm engelleri aşar” diyen Korkmaz, çocuklarla ilgili konulara da değindi.

Çocuklara Sorumluluk Verin

Çocuklara sorumluluk verip seçim hakkının onlara bırakılması gerektiğinin önemine değinen Korkmaz, örnek olarak elbiselerini kendisinin seçmesi, ödevlerinde başında beklenmemesi gibi durumları gösterdi.

Mutluluk Nedir?

Hayattan beklentilerin ve mutluluğun ne olduğu üzerine de sunumunu sürdüren Korkmaz, “Eğer hayatta hep mutlu olmayı beklerseniz, hayat sizi hep mutsuz eder” dedi. Bizi mutsuz eden şeylerin hayatın pek çok alanına sirayet ettiğini vurgulayan Korkmaz, esas amacın “iç huzuru yakalamak” olduğunu vurguladı. Gerek Allah’a kullukta, gerekse eş, ağabey, abla olmada vicdanımıza sorduğumuz sorudaki yeterlilik payının huzurun ölçüsü olduğunu belirten Korkmaz, en önemli hususun mütmainlik olarak adlandırılması gereken huzur olduğunu belirtti.

“Sınavın nereden geldiğini bilmek; mücadeleyi de ona göre kılar” diyen Korkmaz, beklentilerimizin aşağı çekilmesinin sorunları azaltacağını ve aynı zamanda “En büyük hayal kırıklığının da insanın kendisine yaşattığıdır” olduğunu belirtti.

Evlilikte “Ben” değil “Biz”in önemli olduğunu vurgulayan Korkmaz “Ben buyum elimden bu kadar geliyor” söylemini eleştirip sorunları büyüttüğünü belirtirken, aynı zamanda sorunların çocukların yanında tartışılması gerektiğine de vurgu yaptı. “Çocuklar sorun olmadığı değil, sorunların nasıl çözüldüklerini gördükleri bir ortamda büyürlerse daha sağlıklı olurlar” dşyen Korkmaz’ın semineri, soru-cevap kısmının ardından sona erdi.

Önceki ve Sonraki Haberler