Çağlayan Adliyesi'nde görülen dava sırasında adliyenin önünde toplanan Müslümanlar davanın sürmesi ve sorumlulardan hespa sorulması için "Ne Özür Ne Tazminat! Siyonist Çeteyle Bütün İlişkiler Kesilsin!" yazılı pankart açtılar. Mavi Marmara'nın 10. şehidi Uğur Süleyman Söylemez'i de unutmayan kalabalık "Mavi Marmara Şehidimiz, Uğur Süleyman Söylemez/Siyonist Katiller Hesap Verecek!" yazılı bir pankartı da taşıdılar.

Davaya verilen ara sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım Soma'da hayatını kaybeden madencileri ve Uğur Süleyman Söylemez'i andıktan sonra Mavi Marmara davasının bir adalet arayışı olduğunu, meselenin mağdurların hakları ya da İsrail'in yargılanması değil, adaletin yerini bulması olduğunu ifade etti. Mavi Marmara gemisinde her ırk ve dinden yolcu olduğunu hatırlatan Yıldırım Mavi Marmara'nın unutturulmaya çalışıldığını fakat kesinlikle unutulmayacağını, her 31 Mayıs'ın hesap günü olarak hatırlanacağını dile getirdi.

Mavi Marmara gemisinin Türkiye toprağı sayıldığını belirten Yıldırım gemiye müdahale edilmeden önce İskenderun'da askeri deniz üssüne saldırı yapıldığını ve bu saldırının da İsrail'in müdahalesi ile ilişkili olduğunu ve araştırılmasını gerektiğini vurguladı. Enerji anlaşmaları, tazminat, özür vs gibi sebeplerle davanın takipçilerinin yumuşadığının iddia edildiğini söyleyen Yıldırım böyle bir durumun asla mümkün olmayacağını, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinin mümkün olmadığını ve İsrail'in Türkiye'yi artık kendi toprağı gibi göremeyeceğini kaydetti.

Son olarak 31 Mayıs Cumartesi günü Sultanahmet Camii'nden Sarayburnu'na Mavi Marmara yürüyüşü yapılacağını duyuran Yıldırım binlerce, on binlerce insanın bu yürüyüşe destek vereceğini umduğunu söyledi.