Suriyeli Muhacirlere Vatandaşlık Hakkı Verilmesine Karşı Çıkmak Irkçılık

Suriyeli Muhacirlere Vatandaşlık Hakkı Verilmesine Karşı Çıkmak Irkçılık

Suriyeli muhacirlere vatandaşlık vaadi üzerine belirli kişi-kesimlerce öne sürülen itirazları değerlendiren Özgür-Der, vatandaşlık hakkı verilmesine karşı çıkmanın açık bir ırkçılık örneği olduğunu kaydetti.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Suriyeli Muhacirlere Vatandaşlık Hakkı Verilmesine Karşı Çıkmak Irkçılıktır!

11 Temmuz 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'ye sığınmış Suriyeli muhacirlere vatandaşlık hakkının verilebileceğine dair sözleri kamuoyunda yoğun bir gündem oluşturdu. İktidarın bu girişimi insani değerleri özümsemiş herkes tarafından memnuniyetle karşılanırken, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı noktasında Avrupalı neo-Nazi akımlara dahi rahmet okutacak düzeyde fanatiklikleri tescilli kesimlerin ise tepkilerine konu olmakta.

Suriyeli muhacirlerin türlü zorluklarla, sıkıntı ve engellerle yüz yüze oldukları bilinmektedir. Katil Baas rejiminin sistematik zulümlerinden ötürü her şeylerini yitirmiş, en yakınlarını kaybetmiş, evlerini, yurtlarını terk etmeye mecbur kalmış bu insanlar barınmadan sağlığa, çalışmadan eğitime kadar pek çok alanda ciddi sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar. Hiç kuşkusuz vatandaşlık statüsü Suriyeli muhacirlerin hayatlarını bir nebze kolaylaştıracak, yoksulluklarını ve yoksunluklarını aşmalarına yardımcı olacaktır. Bir sorun, bir yük olmaktan çıkıp yaşadıkları toplumun bir parçası haline gelmelerine katkı sağlayacaktır.

İslami bir perspektiften bakıldığında bu insanlar kardeşlerimizdir. Ve Allah'ın arzında sahip olduğumuz her şeyi kardeşlerimizle paylaşmak imanımızın gereğidir. Tarih ve coğrafya açısından da zaten yakın bir tarihte emperyalistlerce çizilen sınırlarla aramıza örülen duvarları kutsamanın akılsızlık olduğu açıktır. Ahlaki perspektiften ise zulümden, katliamdan kaçarak geldikleri bir beldede insanlara nitelikli bir hayat yaşamalarını kolaylaştıracak düzenlemelerin desteklenmesi vicdan sahibi herkesin sorumluluğudur.

İnsani bir sorunu oy tartışmasına dönüştürerek kirli propaganda malzemesi yapmaya çalışanlar bu ülkenin geleceğinde kimlerin söz hakkı olması gerektiğini kıt akıllarıyla tayin etme hakkını kimden aldıklarını sanıyorlar?

Ne gariptir ki, zihni ulusçu şartlanmayla dumura uğramış birilerine göre on yıllardır ülke dışında yaşayan Türkiye vatandaşlarının seçim döneminde bulundukları ülkelerdeki elçiliklerde, konsolosluklarda kurulan sandıklarda oy kullanmaları doğrudur, gereklidir; buna karşın yıllardır bu ülkede yaşayan ve bu ülkedeki her türlü gelişmeden doğrudan etkilenen muhacirlerin bu ülkenin geleceğini belirleyecek seçimlerde oy kullanmaları ise zinhar kabul edilemez! Böyle bir yaklaşım tarzı hiç adil ve mantıklı olabilir mi?

Suriyelilere vatandaşlık hakkı konusu gündeme geldiğinden beri ırkçı, azgın, çirkin çehreleriyle arzı endam eden çevrelerin kuru gürültüsüne asla kulak asılmamalıdır. Kahir ekseriyetiyle bunlar, hunharca katliam ve zulümlerine rağmen Esed rejiminin vahşetini haklı çıkartmaya kalkışmış, Suriyeli mazlumların ülkemize kabul edilmelerine karşı çıkmış,  mazlumlara verdiği destekten ötürü beş yılı aşkın bir zamandır sistematik bir tarzda iktidarı yıpratma kampanyası yürütmüş, Suriyeli kardeşlerimiz üzerinden ırkçılıklarını ve İslam düşmanlıklarını her fırsatta kusan zalimler olup itirazları cihetiyle kaale alınmayı asla hak etmemektedirler.

Yeryüzünü Allah'ın arzı olarak gören Müslümanlar olarak Suriyeli kardeşlerimizle ilgili Hükümetin insani ve İslami açıdan takdir edilmesi gereken bu girişimini destekliyor; kardeşlerimizle birlikte bu topraklarda nasıl kol kola yürüyorsak, Rabbimizin izni ve yardımıyla yakın bir zamanda Şam'da, Halep'te, Humus'ta da özgürce yürüyebileceğimiz günlerin geleceğine ve şu aşamada atılacak adımların ortak geleceğimizin inşasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.

Yine bu vesileyle Hükümeti başlattığı süreci süratle sonuçlandırmaya çağırırken, Suriyeli mazlumlara düşmanlık politikası yürüten çevrelerin açık bir insanlık suçu teşkil eden ve meri yargı sistemine göre de cezalandırılmayı fazlasıyla hak eden ırkçılık, nefret ve tahrik içeren tutumları hakkında da yasal takibat başlatmaya davet ediyoruz.

Rıdvan Kaya

Özgür-Der Genel Başkanı

Önceki ve Sonraki Haberler