Adana Sivil İnisiyatif Meclisi: Halep Sessizliğimizin Kurbanı Olmasın

Adana Sivil İnisiyatif Meclisi: Halep Sessizliğimizin Kurbanı Olmasın

Kısa adı ASİM olan Adana Sivil İnisiyatif Meclisi’nde önceki gün yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında 15 Temmuz darbe girişimi ve Halep'te yaşanan insanlık dramı masaya yatırıldı.

ASİM'in olağanüstü Genel Kurul Toplantısına katılan Sivil toplum kuruluşları yaptıkları değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkan görüş ve düşüncelerini yayınladıkları basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaştı.

Kısa adı ASİM olan Adana Sivil İnisiyatif Meclisi önceki gün İMH ADANA Derneğinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında bir araya geldi. Yapılan istişari görüşmeler sonucunda bir dizi kararlarlar alındı.

Olağanüstü Genel Toplantısının Gündem maddeleri arasında ülkemizde devam eden darbe tehtidi ve Suriye'de yaşanan son gelişmeler masaya yatırıldı.

Toplantı sonucunda Halep'te yaşanan insanlık dramına ilişkin olarak kaleme alınan basın açıklamasında ülkemizde yaşanan başarısız darbe girişimi ile İslam dünyasında yaşanan acıların faillerinin farklı olmadığının altı çizilerek müslümanların ferasetli olmaları gerektiği ifade edildi.

Basın Açıklaması Tam Metni:

HALEP SESSİZLİĞİMİZİN KURBANI OLMASIN

"A canım Ortadoğu vatandır izlerinden ötürü Salihlerin,

Ortadoğu elimin içidir evimin içi…

Hangi yönlerdedir yönümüz hâlâ,

Hangi dilleri konuşuruz hâlâ,

Aha buramızdır vurulan parçalanan bombalarla fesatla,

Aha buramız!"

Değerli Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcisi arkadaşlarım, Kıymetli Basın Mensupları;

Oslo görüşmelerinin deşifre edilmesi ile başlayan, Gezi Olayları ile tırmandırılmaya çalışılan, 17-25 Aralık Yargı darbesi ile hız kazanan, 6-8 Ekim olaylarında kan döken, en son hendek siyaseti ile ülkeyi bölmeye kalkışan uluslararası odaklar, 15 Temmuz gecesi darbe kalkışması ile bir defa daha ortaya çıkmışlardır. 

Bütün bunlar, Bölgesinde oyun kurucu olmaya başlayan, söz söyleyen, "Bende varım!" demeye başlayan, Türkiye'nin engellenmesinden başka bir şey değildir.

Bütün bunlar, yüz yıllık parantezi kapatma girişiminin durdurulmaya çalışılması, II. Lozan'ın icbar edilmesinden başka bir şey değildir.

15 Temmuz darbe kalkışması, "Dünya beşten büyüktür!" sözünün, çıkan faturasından başka bir şey değildir. 

15 Temmuz kalkışması, Şam'ın kaderi ile Ankara'nın kaderinin eşit görenlere, ayar verme girişiminden başka bir şey değildir. 

Bütün bunlar, sınırları içerisine hapsolmuş ve tarihi misyonundan uzaklaşmış bir ülke olarak kalmamız içindir. 

Bugün, Halep semalarında dumanların yükseliyor olması; çocukların, kadınların, kimsesiz yaşlıların, "Bize katından bir yardımcı gönder, Ya Rab!" nidaları ile kulaklarımızı çınlatıyor olması, birkaç haftadır hain FETÖ yapılanmasının malum üst akılları tarafından harekete geçirilerek başlattığı darbe kalkışmasından dolayı, içe dönük bir pozisyon almamızdan bağımsız değerlendirilmemelidir.    

Daha dün Çanakkale'de omuz omuza düşmana direndiğimiz, aynı tastan çorba içtiğimiz, aynı kaderi paylaştığımız Suriyeli kardeşlerimiz neredeyse altı yıldır bitmek tükenmek bilmeyen acımasız, ölçüsüz bir savaşın ve orantısız saldırganlıkların girdabında vatanından ve özgürlüğünden mahrum bırakılmak istenmektedir. Bu da yetmiyormuş gibi anbean başına bombalar yağdırılmakta ve toplu katliamlara maruz bırakılmaktadır.

Son olarak, Suriye'nin Halep şehrinde 600 bin masum sivil insan İran'ın karadan ve Rusya'nın ise havadan desteği ile topluca katledilmekle karşı karşıya getirilmiştir. Esed güçlerinin, muhasara altına aldıkları Halep'ten ekranlarımıza vahşet görüntüleri düşmektedir.

Darbe kalkışmasının bastırılmasının hemen akabinde, Türkiye ile ilgili insan hakları raporları hazırlayan Dünya Af Örgütü ve uluslararası güçler, neredesiniz!

Milletimiz oynanan oyunları daha net bir şekilde görebilmekte ve hep birlikte bu zalimliğe karşı tek yürek, ses verebilmektedir. Diyarbakır'da hendek kazanlar ile Boğaziçi köprüsünü işgal edenlerin; meclisi bombalayanlarla Halep üzerine klor bombası atanların, aynı odaklar olduğunu biliyoruz, artık!

Biz diyoruz ki; Halep demek Diyarbakır demektir, Adana demektir, İstanbul demektir. Şu saatten sonra söyleyecek sözümüzde var, oynanan bu oyunları bozabilecek irademiz de!

Hakk gelmiş batıl zail olmuştur!

Bizler aşağıda isimleri bulunan Sivil Toplum Kuruluşları olarak başta Halep olmak üzere kimden gelirse gelsin sivil hedeflere yönelen tüm saldırganlıkları şiddetle kınıyor, biran evvel insani koridorların açılmasını ve sivil halkın insani ihtiyaçlarının acilen karşılanmasını tüm taraflardan talep ediyoruz.

Kavli ve fiili dualarımızla Haleb başta olmak üzere tüm Suriyeli mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu tekraren deklare ediyor ve zalimleri nefretle kınıyoruz.

Adana Sivil İnisiyatif Meclisi / ASİM

ASİM AÇIKLAMASINA DESTEK VEREN KURULUŞLAR:

Adana Fatihân Derneği

Adana Genç Gönüllüler Derneği

Adana Umut-Der

Adana İnsani Yardım Derneği - ADYAR

Aile ve Gençlik Derneği

Akdeniz Akademi Derneği

Anadolu Çınarı Derneği

Anadolu Gençlik Derneği Adana Şubesi

Anahtar Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği

Asımın Nesli Kültür ve Sanat Derneği

Bizim-Der

BüyükSaat Gazetesi

Çizge Ajans

Ensar Vakfı Adana Şubesi,

Fukara Derneği

Gençlik Kitabevi

Gönüllü Gıda Güvenliği Derneği

Güreş İhtisas Derneği

Hayrat İnsani Yardım Derneği

Hayrat Vakfı 

İlim Yayma Cemiyeti

İMH Adana

Kardelen Derneği

Köprü Yardımlaşma Derneği

Medeniyet Vakfı Adana Şubesi

Mektep-der

Mustazaflar Cemiyeti

Özgür-Der Adana Temsilciliği

Safa Vakfı - Verenel Derneği

Sosyal Hizmet Gönüllüleri Derneği

TÜGİYAD

TÜRMEB Akdeniz Bölge Başkanlığı

Uluslararası Genç Derneği

Ülfet-der

Yedibaşak Derneği

Yuva-Kur

**

KAYNAK: ADANA GÜNDEMİ

Önceki ve Sonraki Haberler