Halep'te son günlerde Rusya, Esed Rejimi ve İran işbirliği ile gerçekleştirilen katliamlar lanetlendi. Kahramanmaraş Özgür-Der'in çağrısıyla bir araya gelen grup Halep şehitleri için gıyabi cenaze namazı kıldı ve direnişi selamladı.

Molla Cemal Özdemir'in kıldırdığı gıyabi cenaze namazının ardından Kahramanmaraş Özgür-Der üyesi İlyas Yıldırım basın bildirisini okudu. Tekbirler ve sloganlar eşliğinde okunan basın açıklamasından sonra Okutman Mohamad Zakaria Alhamad dua yaptı ve program sona erdi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

HALEP YANARKEN SUSKUN KALAN BİZDEN DEĞİLDİR!

Zulüm çemberindeki Halep'ten kulakları sağır eden bir çığlık yükseliyor. Masum yavrular, kadınlar ve yaşlılar kitleler halinde tüm dünyanın gözü önünde katlediliyor. Sürekli bozulan sözde ateşkesin hemen ardından katilRusya ve Esed rejimi sivil yerleşim yerlerine vakum, fosfor ve varil bombalarıyla saldırmaya devam ediyor. Yaklaşık bin kardeşimizin canına kıyan zalimler sürüsü,insanlıktan çıkmış aşağılık bir ruh haliyle dünyaya çağdaş mesajlar veriyor!

Mayaları aynı hamurun ürünü olan birleşmiş milletler, katliamlar konusunda"dehşet içinde" olduklarınıve sivillere yönelik saldırıların "savaş suçu" teşkil edebileceğini utanmaz, edepsiz ve alçakça açıklamayı meziyet sayıyor. Onlarca tam donanımlı askeri güçleri ile IŞİD' i temizle(ye)meyen! batı topyekun soykırım yapma kararından vazgeçmiş değildir. Emperyalist zalimlere göre ekmek sırasında bekleyen, pazarda alış veriş yapan, hastanelerde hayatta kalma mücadelesi veren sivil insanları katletmek günlük rutin bir uygulamadan başka bir şey değildir. Fakat bilmedikleri mutlak bir hakikat var ki; o da Allah'ın bütün bu olanlara künhü ile vakıf olduğu ve perçemlerinden cehenneme odunlar halinde atılacaklarıdır. Allah'ın mekri örümcek ağı gibi zayıf planların müntesibi zalimlerin kıt akıllarından fersah fersahüstündür.

Acil kodu ile BM'den toplantı talebinde bulunan ABD, Fransa ve İngiltere, son zamanlarda Rusya ve Esed rejiminin kendilerinden daha fazla masum cana nasıl kıydığının hesabını sormanın peşinde! Kendilerini çok erdemliymiş gibi gösteren, sözde İnsan Hakları Beyannamesi'ndeki "insan" kelimesinin tanımına; Suriyeli yetimler, yoksullar ve mazlumlar girmiyor değil mi? Kahrolası zihinleri kan dökmekten başka neye çalışıyor? Batı emperyalizminin mezhepçi, ırkçı ve oportünist kuyruğu İran ve onun kuklası Hizbullah, Müslüman kanı dökmeyi ibadet şevkiyle yapmanın aşağılık hazzını yaşıyor. Zalimler, mevzu zulüm olduğunda aynı potada nasıl eriyeceklerini çok iyi biliyor.

Tüm olumsuz koşullara rağmen hala direnen ve vazgeçmeyi akıllarından dahi geçirmeyen, Suriye'nin yiğit mücahitlerinin destansı mücadelesi ümmetin izzeti olmaya devam ediyor. Onların Türkiye hükümetinden ve halkından istedikleri dua ve gıda yardımının yanında donanımlı silahlar ve uçuşa yasak bölgelerin sağlanmasıdır.

Ey Türkiye halkı! Ey Sütçü İmamın ve Rıdvan Hoca'nın torunları! Allah bizlere çok büyük ikramlarda bulundu ve bulunuyor. Bunun en yakın örneğini 15 Temmuz gecesinde bizlere sundu. Rabbimiz bizlere acıdı ve zalimlere fırsat vermedi. İşte bu lütfu keremin altında bizlerin küresel anlamda tüm zalimlere karşı ümmet şiarıyla sesimizi yükseltmemiz, şarkta ve garpta bir Müslümanın tenine diken batsa hissetmemiz yatmaktadır. Batı'nın elinde güçlü silahlar ve yüksek teknolojik imkanlar bulunabilir. Unutmayalım ki inanların yanında da, her şeye kadir, mutlak güç ve iktidar sahibi yüce Allah vardır. Nihai planları O yapar. Bizden beklediği ise sarsılmaz bir sabır ve namaz ile O'ndan yardım istememizdir. O isterse küffarın tüm silahları kendilerine döner. Ey Halepli kardeşlerim! Sizler de unutmayın ki bizlerin yürekleri sizden bağımsız atmıyor. Kahramanmaraş halkı bundan önce nasıl zulme karşı sessiz kalmadı ise bundan sonrada sizlerin sesi, vicdanı ve kalbi olmaya devam edecektir. Bu da bizlerin küresel tuğyana karşı açık deklarasyonudur.

Kahramanmaraş Özgür-Der Temsilciliği

Foto: Ahmet Sami DEMİR