Diyarbakır’dan Gazze’ye Selam!

Diyarbakır’dan Gazze’ye Selam!

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi tarafından organize edilen eyleme, dernek üye ve gönüldeşlerinin yanı sıra bazı STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Ulu Camii'inde, bugün Cuma namazı çıkışında gerçekleştirilen eylemde, döviz ve sloganlar eşliğinde

Gazze ile dayanışma amacıyla Ortadoğu'nun bütününden yükselen küresel dayanışma çağrısına Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları da Diyarbakır'dan ses verdi.

Mehmet Deniz'in yönettiği ve "SOYKIRIM'A, VAHŞETE VE SİYONİST BARBARLIĞA KARŞI GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ! Wê Gazze xelas bibe! Wê Filistîn azad bibê! Gazze kurtulacak! Filistin özgürleşecek!" pankartının açıldığı eylemde, "Rêya xelasiê: BERXWEDAN! Bijî berxwedana Filistîn!, Wê Gazze xelas bibe! Wê Filistîn azad bibê, Gazze kurtulacak Filistin özgürleşecek, Gazze'de soykırım dünyada suskunluk, Hamas'a selam DİRENİŞE DEVAM, GAZZE AMBARGOSU DİRENİŞİ KIRAMAZ" dövizleri taşındı.

Selahaddin Eyyubi'nin Torunları Olarak Gazze Halkının Yanındayız.

Basının yoğun ilgi gösterdiği eylemde, şube başkanı Serdar Bülent Yılmaz eylemciler adına sert ifadeli bir basın açıklaması yaptı. Sık sık tekbir ve "Filistin halkı yalnız değildir, yaşasın Gazze direnişimiz, kahrolsun ABD emperyalizmi, Kahrolsun İsrail, uyan diren özgürleş, Hamas'a selam direnişe devam" sloganlarıyla kesilen açıklamada, Gazze direnişi karşısında acze düşen Siyonist İsrail'in Gazze halkını topluca cezalandırmaya ve yok etmeye çalıştığına dikkat çekildi. Siyonizmin Gazze'yi cezalandırma gerekçesinin de sorgulandığı açıklamada, Gazze halkının direnişi seçtiği, antiemperyalizmin kalbi olduğu, cesaret ve umudun simgesi haline geldiğinden dolayı cezalandırmak istendiği vurgulandı.

BM-ABD-Siyonist ortaklığı ve işbirlikçi rejimlerin desteğini alan Siyonist İsrail'in, insanlığın sessiz bakışları arasında Gazze'de uyguladığı ambargonun utanç verici olduğu ifade edilerek her fırsatta Siyonistlere stratejik ortaklığı pekiştirmeye çalışan, Türkiye'nin Siyonist İsrail ile ilişkileri gözden geçirilmesi ve derhal kesmesi istendi.

Gazze direnişinin Siyonistlere boğdurulmayacağı, İsrail'in tarih sahnesinden silininceye kadar mücadeleden vazgeçilmeyeceği, Kudüs'ü haçlılardan alan Selahaddin Eyyubi'nin torunları olarak işgal altındaki Kudüs'ün kurtuluşu için mücadele veren Filistinli kardeşlerimizin yanlarında olunduğu vurgulanan açıklama, Siyonist İsrail ve işbirlikçileri telin edilerek son buldu.

Emin Altun / Haksöz-Haber

 

Basın açıklamasının tam metni

Basına ve Kamuoyuna

GAZZE DİRENİŞİ ÜMMETİN ONURUDUR!

Değerli kardeşlerim

Bugün dünya, tarihin gördüğü en vahşi soykırım girişimlerinden birine sahne oluyor.

Siyonist zalimler Gazze halkını topluca yok etmeye, sindirmeye çalışıyor. Bugün Gazze'de elektrik yok, su yok, gıda yok, ilaç yok, ısınmak için yakıt, giyinmek için elbise yok. Çocuklar açlıktan kırılıyor, hastanelerde hastalar ilaçsızlıktan ölüyor. Bununla yetinmeyen siyonistler bir de yapılan yardımları da engelleyerek Gazze'yi iyice boğmaya çalışıyor.

Değerli kardeşlerim,

Siyonistler ve işbirlikçi zalimler Gazze'yi neden cezalandırmak istiyor? Gazze'yi tüm kâfir ve zalim güçlerin düşmanı kılacak kadar önemli kılan sebep ne? Gazze niçin bu kadar önemli? Çünkü Gazze halkı direnişi seçti. Çünkü Gazze tüm İslam dünyasındaki antiemperyalizmin kalbi. Direnişin damarlarına kan Gazze'den pompalanıyor. İsrail'e direnen her kesim cesaret ve umudu Gazze'den alıyor. Dünyanın tüm mazlum halklarının umudu Gazze direnişi. Yeryüzünün tüm mustazafları küresel tuğyanın ve onun ileri karakolu olan Siyonist İsrail'in Gazze'de çaresiz kalışını büyük bir umutla izleyerek zulme karşı bileniyor.

Aziz kardeşlerim,

Gazze, Müslümanlar için ne kadar değerli ise kâfirler için de o denli tehlikeli. Bu nedenle korkuyorlar ve korkuları akıllarını başlarından alıyor, korku kudurmuşçasına saldırganlaştırıyor zalimleri. Savaş uçakları, tanklar ve buldozerlerle saldırıyor, evlerini başlarına yıkıyor, kadın, çocuk, yaşlı demeden topyekûn katlediyorlar ama Gazze buna rağmen direnişi, onuru ve izzeti tercih ediyor. İşte son seçimlerde Gazze halkı işbirlikçi Abbas'ı değil de direnişin aziz evlatlarını, Şeyh Ahmed Yasin'i, Şehid Rantisi'yi, Hamas'ı tercih ederek bu onurlu duruşunu devam ettirdi.

Bu izzetli duruş karşısında daha da kuduran Siyonist kafirler suikastlarla, bombalarla, katliamlarla sindiremedikleri Gazzelileri elektriklerini, sularını kesip, gıda ve giyim yardımlarına engel olarak açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla yok etmeye çalışıyor. Bir avuç Gazzeli karşısında aciz kalan Siyonistler vahşi bir soykırım peşindeler. Hitleri aratmayan yöntemlerle bir türlü sindiremedikleri Gazze halkını topyekûn imha etmeye çalışıyorlar. Ortada büyük bir soykırım girişimi, büyük bir insanlık suçu var. Siyonizm "uygar dünya" da denilen uluslararası toplumu arkasına alarak yüz binlerce Gazzeliyi açlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla yok etmeye çalışıyor.

Değerli kardeşlerim, Aziz Müslümanlar,

Kendilerine uygar ve medeni diyen ve Müslümanları barbarlıkla suçlayan, taşlardan ve bedenlerinden başka silahları olmayan Filistinli kardeşlerimizi terörist, işgale karşı sürdürülen özgürlük mücadelesini terör eylemleri olarak yaftalayan batılı ülkeler Siyonistlerin bu zulümlerini değil kınamak, bilakis destekliyorlar. Altmış yılı aşan işgal boyunca her gün bir yenisini gördüğümüz bu insanlık dışı zulüm karşısında BM, geçmişte aldığı yaptırım kararlarını uygulatamadığı gibi haksız yere Irak ve Afganistan'ı kan gölüne boğan kararlara imza atmaktan çekinmiyor.

BM-ABD-Siyonist rejim ortaklığı arkasına işbirlikçi rejimleri de alarak insanlığın sessiz bakışları arasında Gazze'de tarihin en korkunç ambargolarından birini gerçekleştirirken İslam ülkeleri utanç verici bir sessizliğe gömülmüş durumda. Bu ülkelerin sömürgecilerle işbirliği içindeki zalim yöneticileri Filistin'deki bu insanlık suçuna hem kendilerini hem de halklarını ortak ediyorlar.

Bu ülkelerden biri de Türkiye. Her fırsatta İsrail'le stratejik ortaklığı pekiştirmeye çalışan, verdiği silah ve sair ihaleleri ile Siyonist rejimi güçlendiren, en kanlı saldırılar karşısında bile İsrail'i kınamaktan uzak duran Türkiye, kendi hava sahasını Siyonist pilotların eğitimi için İsrail uçaklarına kullandırtarak cinayetlere alenen ortak oluyor. Hükümet bir an önce İsrail'le ilişkilerini kesmelidir. Stratejik ortaklık adı altındaki aşağılayıcı işbirliğini sonlandırmalıdır.

Saygıdeğer kardeşlerim,

İçinde yaşadığımız ülkelerin bu zalim yerli işbirlikçileri de her biri kendi ülkesinde birer Filistin üretmişlerdir. İşte Türkiye ve işte Kürt ve inanç sorunu... İşte Irak ve Halepe… İşte Suriye ve Hama… Ve Suudi, Mısır, Ürdün, Tunus, Libya, Cezayir despotizmi…  Bizler de bu Filistinlerin mazlum ve sömürülen halklarıyız.  Eğer onurlu bir yaşam sürmek istiyorsak, bir yandan başta Filistin olmak üzere dünyadaki mazlum halklara destek olmak ve bir yandan da zincirlerimizden kurtulmak, yaşadığımız ülkelerde adaleti tesis etmek için bizi sömüren zalim sistemlerle hesaplaşmak zorundayız.

Bizler Özgür-Der olarak, Siyonist İsrail'e karşı Gazze direnişini destekliyoruz. Yüce Rabbimiz Nisa Suresi 75. ayette şöyle buyuruyor: "Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?" Bu ilahi buyruk bizlere mazlumun yanında zalime karşı direnme sorumluluğu yüklüyor.

Aynı ambargo Resulullah döneminde Mekkeli müşrikler tarafından İslam'ı boğmak için de yapılmış o gün de zalimler onurlu bir direnişle karşılaşmışlardı. O gün Şi'bi ebi Talib'te açlığa, yokoluşa terk edilen Müslümanların yardımına peygamberin müşrik akrabaları yetişmişlerdi. Bugün biz Müslümanlar peygamberin müşrik akrabaları kadar bile duyarlı olamıyorsak bu çok utanç verici bir tablodur.

Siyonist rejime karşı öfkemizi dile getirirken öfkelenmek dışında da yapabileceğimiz şeyler olduğunu bilelim. Mesela gelirlerinin önemli bir kısmını İsrail'e gönderen firmaların ürünlerini boykot ederek onlara bir taş da biz buradan atabiliriz.

Bizler Özgür-Der olarak diyoruz ki, inşaallah Gazze direnişini Siyonistlere boğdurmayacağız. İsrail tarih sahnesinden silininceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Kudüs'ü haçlılardan alan Selahaddin Eyyubi'nin torunları olarak bugün de işgal altındaki Kudüs'ün tutsaklığına karşı Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesini destekliyoruz. Kahrolsun lanetli Yahudi mantık, kahrolsun onların küresel ve yerli işbirlikçileri.

Av. Serdar Bülent Yılmaz

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi

Önceki ve Sonraki Haberler