DİYARBAKIR: 28 Şubat Darbecileri Yargılansın!

DİYARBAKIR: 28 Şubat Darbecileri Yargılansın!

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi üye ve gönüldaşları, 28 Şubat’ın 12. yıldönümünde; Darbelere, Çetelere, Ergenekon’a, JİTEM’e hayır demek için meydandaydı. Protesto eyleminde JİTEM’cilerle 28 Şubatçılar ve Ergenekoncuların büyük oranda aynı kişiler olduğu vurg

Ofis AZC Plaza yanında bir araya gelen topluluk, "28 Şubat Sürüyor! Duyuyor Musun? Başörtüm Özgür mü? Hayır! 28 Şubatçılar Yargılandı mı? Hayır! Ergenekon Çetesi Dağıtıldı mı? Hayır! Yargı Askeri Vesayetten Bağımsız mı? Hayır!" sıralı dövizleri eşliğinde "28 Şubat Darbecileri Yargılansın! Ergenekon Bataklığı Kurutulsun!" yazılı bir pankart açtı.

Eylem, Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Serdar Bülent Yılmaz'ın giriş konuşmasıyla başladı. Yılmaz konuşmasında, Kemalist sistemin halka rağmenci yönetim anlayışının darbe mantığının temelini oluşturduğunu, sistemin bu nedenle çok partili sisteme geçtiği tarihten itibaren her on yılda bir siyasete ve topluma hat çizmek için darbe yaptığını anlattı. Darbecilerden hesap sorulmamasının darbecileri cesaretlendirerek darbe düzeninin devam etmesine neden olduğunu ifade eden Yılmaz, 28 Şubat'ın da aynı mantığın devamı olduğunu vurguladı. Ayrıca, başörtüsü yasağının; aradan 12 yıl geçmiş olmasına rağmen bütün yakıcılığı ile devam ettiğini söyleyen Yılmaz, gelen bütün hükümetlerin darbecilerin belirlediği çerçeve içinde hareket etmesinin bir zillet olduğunu ve bu zilletten kurtulmak için dayatılan çerçevenin ve ilkelerin reddedilip yırtılıp atılması gerektiğini söyledi.

Eylemde ayrıca, "27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, Susurluk, Ergenekon, Şemdinli-Kahrolsun Halk ve Hak Düşmanları! Hak ve Halk Düşmanı Cuntacılar GATAkuli Yapıyorlar! Darbeci Zihniyetle Hesaplaşmadan Ergenekon Çeteleri Bitmez! 28 Şubat Darbecileri Yargılansın! Ergenekon Bataklığı Kurutulsun! Ergenekon Soruşturması Jitem'i de Kapsamalı! Ergenekon Soruşturması Fırat'ın Doğusuna Geçmeli!" yazılı dövizler ve "Zulme Karşı Direneceğiz! Uyan Diren Özgürleş! Yaşasın İslami Mücadelemiz! Paşaların Tankı Yıldıramaz Halkı! Direne Direne Kazanacağız! Baskılar Bizi Yıldıramaz! Darbeciler Halka Hesap Verecek!" gibi sloganlarla darbe düzenine hayır dendi.

Sık sık tekbirlerin de getirildiği eylem, Mehmet Deniz'in topluluk adına okuduğu basın açıklamasıyla sessiz bir şekilde son buldu.

Basın açıklamasının tam metni:

28 Şubat Darbecileri Yargılanmalı Ergenekon Tasfiye Edilmelidir

12. yılına giren 28 Şubat müdahalesi bazı sivil-asker-bürokratik kurumlar eliyle hala devam ettirilmektedir. Aradan 12 yıl geçmiş olduğu halde, AB uyum süreci ile bir takım görece özgürlükçü düzenlemeler yapılmasına, AK Parti hükümetinin iş başına gelmesine, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesine, YÖK ve üniversite kadroları değişmesine rağmen 28 Şubat kalıntısı yasaklar devam ediyor.

Üniversitelerde başörtüsü yasağı tüm şiddetiyle sürüyor. Bazı üniversitelere peruk ve şapkayla girmek bile yasak. İmam Hatip okullarının önünü kesmek için çıkarılan katsayı zulmü devam ediyor. Kur'an kursları üzerindeki yasak ve baskılar sürüyor. Yargıya hala sistemin tetikçiliği yaptırılıyor, hala hükümetlere kırmızıçizgiler çiziliyor. Eğitimden siyasete, sivil toplum örgütlerinden yargıya, ekonomiden dışişlerine kadar topluma ve siyasete sürekli müdahale ediliyor.

28 Şubat'ın bin yıl süreceğini söyleyen darbecilerin izinden giden 27 Nisan cuntası  "darbede devamlılık esastır" anlayışıyla yeni bir 28 Şubat denemesi yaptılar. Kemalist sistemin bekçisi bürokratik oligarşi 27 Nisan'da da Müslümanları hedef almış ve 28 Şubatçılarla aynı düzeysiz gerekçeleri sıralamıştı. Kutlu doğum haftası etkinliklerini darbe gerekçesi kılacak ve çocukların uyku saatini muhtırayla belirleyecek kadar düzeysizleşen silahlı bürokrasinin en büyük destekçisi şimdi her biri Ergenekon tutuklusu olan çetecilerdir. Ergenekon davasıyla ortaya saçılan kirli ilişkiler, 28 Şubat'ı devam ettirme misyonunu sistemin Ergenekoncular üzerinden yürüttüğünü gösteriyor.

Ergenekon dava sürecindeki bilgi, belge ve ifşaatlar bu kesimin yeni bir darbe tezgahladığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Ülkede yeni bir darbenin koşullarını oluşturma gayesiyle bir araya gelen bu ekibin daha önceki birçok darbe sürecinin içinde yer aldıkları görülmektedir. Bu tablo darbeci Ergenekon çetesinin tasfiyesi için 28 Şubat sürecinin sorumlularının mutlaka üzerine gidilmesini gerekli kılmaktadır. Bu açıdan Ergenekon'la hesaplaşmak öncelikle 28 Şubatla hesaplaşmayı gerektirir.

Darbecilerden hesap sorulmadıkça hem darbe düzeni devam edecek hem de yeni darbelere kapı aralanacaktır. Nitekim 27 Mayısçılardan hesap sorulmayışı 12 Mart'ı, o 12 Eylül'ü, 12 Eylül de 28 Şubat'ı o da 27 Nisan'ı doğurmuştur. Ve bu darbecilerin hiçbirinden hesap sorulmamıştır. İşte genelkurmay başkanı İlker Başbuğ, "28 Şubat düşüncesinin arkasındayız" deme cesaretini buradan almaktadır. Eğer hesap sorulmazsa oligarşi darbelere ve darbecilere sahip çıkacak, halkın ümüğünü sıkmaya devam edeceklerdir.

Pervasız bir şekilde yapılan hukuksuzluğun yol açtığı ve geniş halk kitlelerini etkileyen mağduriyetlerin hesabı sorulmalıdır. Darbecilerin medya ve iş çevrelerindeki ortaklarının o süreçte hortumladıkları ve tamamı bu fakir halkın cebinden çıkan onlarca milyar dolarlık zararın hesabı verilmelidir. Başörtülü olduğu için hastane kapısında ölüme terk edilen, çalıştığı işinden olan, okulunu bitiremeyen insanlar darbecilerden hesap sorulmasını istiyor. Diğer yandan bölgemizde yaşanan ve binlerce kişinin ölümüne neden olan hukuksuzlukların sorumlusu olan JİTEM'cilerle 28 Şubatçılar ve Ergenekoncular büyük oranda aynı kişiler olduğundan Kürt halkı JİTEM dosyasının da Ergenekon dosyasına eklenmesini bekliyor.

Bilinmelidir ki 28 Şubat, İslama ve Müslümanlara açılmış bir savaştır. Baskı ve zulüm yoluyla müslümanlar sindirilmeye çalışılmıştır. Alemlerin Rabbi Yüce Allah'ın Kitabında buyurduğu gibi; "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır."

Bizler Özgür-Der olarak, halk ve hak düşmanı darbecilere karşı hakkın ve mazlum halkın tarafında olduğumuzu, ne Ergenekon ne Jitem ne de bir bütün olarak oligarşik sistemin direniş azmimizi kıramayacağını ve bize kabul etmediğimiz bir kimliği benimsetemeyeceklerini ilan ediyoruz.

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi

Önceki ve Sonraki Haberler