Gazze direnişine destek bağlamında düzenlenen ve dolu dolu geçen program Özgür Der Külliyesinde gerçekleştirildi. Yusuf ŞİMŞEK’in sunuculuğunu yaptığı program Muhammed Ali BARS’ın yaptığı Kuran Tileveti ile başladı ve akabinde Muhammed Ali CAN mealini okudu.

Program sinevizyon gösterimi ile devam etti. İsrail zulmüne, Gazze’deki onurlu cihada ve dünya halklarının Gazze direnişine destek mahiyetindeki sinevizyon gösteriminin hemen akabinde gecenin anlam ve önemine binaen Salih BAŞYİĞİT bir açılış konuşması yaptı.

 Salih  BAŞYİĞİT yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

“Selamun Aleykum kıymetli Müslümanlar. Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Rabbim gecemizi bereketlendirsin inşallah.

Bu akşam büyük bir sevinçle, Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden yolda elde edilen başarıyı, 7 ekim Aksa Tufanı kıyamını selamlamak, Filistinli kardeşlerimizle ve mücahidlerle omuz omuza olduğumuzu haykırmak için buradayız!

Malumunuz İslami Direniş hareketi HAMAS 7 Ekimde oldukça organize ve nitelikli bir operasyon ile Siyonist İsrail’e büyük bir darbe indirmiş, modern askeri teçhizatla donanımlı İsrail ordusunu bozguna uğratmış ve karizmasını yerle bir etmiştir. Demir kubbe savunma sistemini bozguna uğratan, yüzlerce Siyonist askeri öldürüp bir o kadarını da esir alan İzzettin El Kassam Tugayları Filistin mücadele tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Bu büyük operasyon neticesinde unutulmaya yüz tutan Filistin mücadelesi tekrardan dünyanın gündemine girmiş bulunmaktadır.

1947’den beri soykırım planı çerçevesinde sistematik katliamlara uğratılarak milyonlarcası yurtlarından sürülen, kamplarda yaşam mücadelesi veren, yüksek güvenlikli hapishanelerden farksız olan Batı Şeria ve Gazze’de açlık, yoksulluk ve yoksunlukla boğuşmaya mahkûm edilen Filistinli kardeşlerimizin direnişi haklı, meşru ve insanidir.  Her gün en az birkaç kişi, her yıl yüzlerce Filistinli, Siyonist asker ya da yerleşimcilerin kurşunlarına hedef olurken, tüm dünyanın gözü önünde Mescid-i Aksa’nın kapıları Müslümanlara kapatılırken, Siyonist işgal gün be gün derinleşirken mazlum Filistin halkının direnmesinden, izzetli bir biçimde zulme karşı çıkmasından daha doğal ne olabilir ki!

Ve tabi Aksa Tufanı ile aldığı büyük darbeden sonra büyük bir şoka uğrayan İsrail, deli danalar gibi Gazze’ye saldırmaya; okul, hastane, Pazar yeri demeden hava saldırılarına başlamıştır. Çocuk, kadın, yaşlı demeden saldırılarını yoğunlaştıran İsrail, savaş ahlakı gözetmeyen tutumuyla, barbarlığını bir kes daha tescillemiş bulunmaktadır.

Aksa tufanından bu yana dikkat çeken hususlardan biri de başta Amerika olmak üzere birçok Avrupa devletinin de kayıtsız şartsız bir şekilde İsrail’e destek vermesi olmuştur. Leş kargaları gibi bir araya gelen küfür devletlerinin yanı sıra İslam devletlerinin başındaki liderlerin de işbirlikçi veya pasif tutumları yine dikkatlerden kaçmayan bir başka husustur. Dünyanın erdemli insanları ise yönetimlerinin aksine Gazze halkı ile dayanışma adına oluk oluk meydanlara akın etmiştir. Paris’ten Newyork’a, Londra’dan Brüksel’e, Türkiye’den Ürdün’e, Endonezya’dan Pakistan’a dünyanın neredeyse her yerinde Gazze’ye destek gösterileri yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Kısacası Aksa Tufanı Operasyonu bir “Furkan” operasyonuna dönüşmüş ve herkesin gerçek yüzünü açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur.

Evet binlerce şehidimiz ve bir o kadar da yaralımız var. Büyük bir yıkım, büyük bir ambargo var. Ancak Allah’a hamd olsun ki buna mukabil büyük bir cihad, büyük bir direniş de var. Hamd olsun Filistin cihadı taşlarla, sapanlarla mücadeleyi geride bırakmıştır. HAMAS,Yasin füzeleriyle, Quds füzeleriyle,  M-302 füzeleriyle ve Kassam Tugaylarının yiğit ve cesur mücahidleriyle cihadı başka bir safhaya taşımıştır. İsrail’in işi her zamankinden daha zordur.

Canımız yanıyor olabilir, ancak bilelim ki onların da canı yanıyor. HAMAS her gün onlarca Siyonist askeri tabutla geri gönderirken, milyon dolarlık onlarca tanklarını birer hurdaya dönüştürüyor. Tel Aviv’de her gün siren sesleri çalıyor. Öyle ki hiçbir İsrailli kendini güvende hissetmeyecek duruma gelmiştir. Kim ne derse desin Aksa Tufanı her açıdan HAMAS adına bir zafer İsrail adına ise büyük bir yenilgidir.

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum. Gazze cihadı bize izzet ve şerefin gerçekten sadece ve sadece Allah’a, Resülüne ve Müminlere ait olduğunu bir kes daha göstermiştir. Gazze’deki bir avuç mümin kardeşimiz bizlere vahyin ete ve kemiğe nasıl büründürüldüğünü açıkça ortaya koymuştur. İmanı, sabrı, tevekkülü, cihadı, şükrü ve sebatı bize bizzat yaşayarak göstermiş bulunmaktadırlar. Bu güzel müminlerden öğreneceğimiz çok şey var. Zaten bu güzel duruşları ve imanları ile bizleri yeniden diriltirken, yüzlerce insanın Kur’an’ı merak edip okumalarını ve hidayetlerine vesile olmayı başarmışlardır. Rabbim bizleri bu güzide topluluğa yardımcı ve destekçi eylesin.

Düşmanın zelil olduğu günleri bizlere gösteren Allah’a binlerce hamd olsun!

Selam olsun, Allah’a verdiği söze sadık kalanlara!

Selam olsun, azimleriyle düşmanı hezimete uğratanlara!

Selam olsun, bir volkan olup işgale karşı patlayanlara!

Selam olsun, hiçbir kaybın korkutamadığı yiğitlere!

Selam olsun, İzzeddin Kassam’a, Şeyh Ahmed Yasin’e, Abdülaziz Rantisi’ye!

Selam olsun, Yahya Ayyaş’a, Muhammed Durra’ya!

Ve selam olsun Salih el Aruriye!

Selam olsun, Gazze’ye, Nablus’a, Cenin’e!

Selam olsun kahramanımız Ebu Ubeyde’ye.

Ve binler selam olsun, ümmetin onurunu kurtaran HAMAS’a!”

Açılış konuşmasının hemen akabinde gençler Filistin Cihadının unutulmaz isimleri olan İzzeddin El Kassam, Şeyh Ahmed Yasin, Fethi Şikaki, Abdulaziz Rantisi ve Yahya Ayyaş’ı canlandırdılar.

Şehitlerin canlandırılması ve tanıtımı akabinde program şiir dinletisi ile devam etti. Burak AKTOPRAK, Hüseyin GÜLER ve Metin NARİN ; Tarık Tufan’ın “Kalk Kudüse Gidelim” , Tuncay Yerlikaya’nın “Bıçak ve Kemik” ve Murat Aydın’ın “Aksa Tufanı” isimli şiirlerini okudular.

Şiir dinletilerinden sonra Ebu Ubeyde ve arkadaşlarını canlandıran gençler sahneye çıktı. Ebu Ubeyde kıyafeti ile sahneye çıkan gençler sahnede Ebu Ubeyde’nin İslam ümmetine mesajını okuyup, Ebu Ubeyde’yi canlandırdılar.

Sonrasında sahneye ezgilerini söylemek üzere çocuk korosu sahnede yer aldı. Çeşitli ezgilerle geceyi süsleyen gençler Filistin direnişini konu edinen ezgiler söylediler.

Program son olarak Yasin CAN’ın yaptığı dua ile son buldu.