Amasya’da ‘İslam’da Yönetim’ Konuşuldu

Amasya’da ‘İslam’da Yönetim’ Konuşuldu

Amasya Özgür-Der Temsilciliğinin bu haftaki seminer konusu “Şuradan Saltanata, Teokrasiye ve Laisizme Yönetim” başlığı altında gerçekleştirildi.

Konuşmacı olarak Prof.Dr. İbrahim SARMIŞ katıldı.

İbrahim SARMIŞ konuşmasında özetle şunları dile getirdi. Yeryüzündeki bütün imkanların insanların emrine verildiği aklın ve iradenin en büyük nimet olduğunu vurgulayarak Allah’ın Peygamberi vasıtasıyla ulaştırdıkları vahiylerin yegane ölçü ve yol gösterici olduğunu belirtti. Hz. Peygamberin oluşturduğu İslam toplumunun yönetim olarak en ideal örnekliği oluşturduğunu ifade ederek Müslümanların bu dönemi iyi anlamaları gerektiğinin altını çizdi.

Sarmış konuşmasını şu şekilde sürdürdü.

Hz. Muhammed (sav) 23 yıl içerisinde tedrici bir şekilde İslam toplumunu oluşturmuştur. Vefat ettikten sonra geride kalan toplumun kim tarafından ve nasıl yönetileceği önemli bir sorun olmuştur. Bu noktada Müslümanların önemli bir karar vermeleri gerekmekteydi. Ya Allah’ın vahyini yaşamlaştıran Hz. Peygamberin örnekliğini devam ettirebilmek için aralarından birisini şura ile yönetici seçeceklerdi yada bugün adına teokrasi dediğimiz birilerinin Allah veya Peygamber adına çıkıp o topluluğu yönetmesini bekleyeceklerdi.

Dört halife döneminde genel itibariyle şura sisteminin işletilmeye çalışıldığı fakat Hz. Osman döneminin ikinci yarısından itibaren özellikle Emeviler Hz. Osman’ın iyi niyetini kötüye kullanarak yönetimi karıştırmışlardır. Hz. Ali döneminde yaşanan olaylar İslam toplumunun paramparça bir hale gelmesine neden olmuştur. Bunu takip eden dönemlerde ortaya çıkan hizipler yönetim konusunda farklı içtihadı yaklaşımlar öne sürmüşlerdir. Ehli sünnet ve Şia’nın görüşlerinin ön plana çıktığı bu dönemlerde, ehli sünnet bu konuyu siyasi olarak değerlendirmiş, şia ise yanlış bir değerlendirme yaparak bu konuyu itikatlaştırmıştır.

Şia’nın ehli beyt kavramını yanlış yorumladığını masum imam anlayışınında Kur’an-ı Kerime uygun olmadığı bu anlamda masumluğun sadece peygamberlerin Allah’tan aldıkları vahiyleri toplumlara ulaştırma durumuna ait bir vasıf olduğu bu görev dışında hiç kimsenin masum olmadığını vurguladı.

Hz. Peygamber ve ilk halifeler döneminde Şûra’nın sistematik bir hale getirilip kayıt altına alınmaması bir eksiklik oluşturmuştur. İslam toplumunun şura sistemini uyguladığı dönemde Dünya’nın krallıklarla yönetildiğini Müslümanların bu sistemi geliştiremedikleri için bünyelerinde bozulmaların oluştuğunu bugün tam tersi bir şekilde krallıklarla ve zorba yöneticilerle yönetildiğini belirtti.

Müslümanlar olarak bugün bizler Kur’an-ı Kerimin birçok ayetinde önemle üzerinde durduğu Özgürlük, Adalet, Eşitlik kavramlarını iyi anlayıp bireysel ve toplumsal yaşamımızda bunlara uygun örneklikler oluşturmalıyız. Kur’an dan uzaklaşmanın İslam toplumlarını bu hale getirdiğini. Müslümanların İslam dışında herhangi bir yönetim sistemini benimsememeleri gerektiğini belirtti. Beşeri sistemler ne kadar iyi niyetli olursa olsun insanların ürettiği seküler kurallardır. İslam’ın insanlığın istediği en ideal, fıtrata en uygun yönetim olduğunu vurgulayarak konuşmasını tamamladı.

ibrahim_sarmis-20111226-02.jpg 

Önceki ve Sonraki Haberler