Amasya'da Toplanan Yardımlar Suriye'ye Ulaştı

Amasya'da Toplanan Yardımlar Suriye'ye Ulaştı

Özgür-Der Amasya temsilciliğinden Serdal Benli ile Sadık Bayrak'ın Suriye izlenimleri.

Özgür-Der Amasya temsilciliği ve Hızır-Der’in ortaklaşa düzenleyip organize ettiği yardım kampanyasından toplanan malzemeler bir tır ile Suriye içindeki bulunan İHH deposuna teslim edildi.

Yardım malzemelerini götüren Özgür-Der Amasya temsilcisi Serdal Benli ve Sadık Bayrak Suriye’de Özgür Suriye Ordusu tarafından kurtarılan bölgelerdeki izlenimlerini aktardılar.

Serdar Benli ve Sadık Bayrak’ın kaleminden Suriye izlenimleri:

26 Aralık Çarşamba günü Hatay ili Reyhanlı ilçesinde bulunan İHH İnsani Yardım Vakfı ofisine ulaştık. Orada bulunan yetkililerle tanıştıktan sonra yanımıza İHH dış lojistik sorumlusu Şuayip ALTUN’u alarak yardım tırımızla birlikte Reyhanlı Cilvegözü sınır kapısından 1 km mesafede oluşturulan güvenli bölgeden geçtikten sonra Suriye’nin Babulhava sınır kapısından Suriye’ye girdik. Yardım Tırımızla birlikte Türkiye sınırına 2 km mesafede bulunan İdlip şehrinin Sarmadağ ilçesindeki İHH insani yardım vakfına ait olan depoya 22 ton un,1 ton makarna, 2 ton şeker, 250 adet battaniye, 150 çift ayakkabı, 250 kg pirinç, 200 takım elbise, 100 kilo sıvı yağ, 2 koli ilaçtan oluşan yardım malzemelerini teslim ettik. Oradan 3 ayrı bölgeye tahsis edilen malzemelerin kamyonetlerle taşınarak dağıtılmasına refakat ettik. Dağıtımlar esnasında İHH İnsani Yardım Vakfı genel sekreteri Yaşar Kutluay ve Reyhanlı sorumlusu Muhammed Yorgancıoğlu ile de sohbet etme imkanımız oldu. Sohbet esnasında bölgede İHH İnsani Yardım Vakfı’nın dışında Türkiye’den hiç bir yardım kuruluşunun olmadığını da öğrenmiş olduk.

Özgür Suriye Ordusu tarafından Esed güçlerinden kurtarılan bölgelerde ziyaretlerde bulunduk. Öncelikle İdlip ilinin ilçesi olan, tercümanımızın bize aktardığına göre 30 bin nüfuslu Etarip’te gözlem yapma imkanı bulduk. Burada gördüklerimiz bir hayalet şehri andırıyordu. Bütün evler hava saldırıları ve füze atışları sonucu yerle bir edilmişti ve ilçede elektrik tamamen kesilmiş sokaklarda birkaç kişinin dışında kimseler yoktu. Yakılan evler, arabalar enkaza dönüşmüş tanklar ve katledildiği söylenen çocuk-kadın-erkek-ihtiyar yüzlerce insan, katliamın bütün izlerini orada gördük. Aynı zamanda yanımıza gelen birkaç kişiyle görüşme imkanımız oldu. Ve akrabaların bir çoğunu kaybeden yaşlı bir amcanın atılan füze sonucu torununu kaybettiği binayı göstermesi bizleri oldukça duygulandırdı. Yine ilçede bir tane ekmek fırının olduğunu ve acil olarak un sıkıntılarının bulunduğunu öğrendik. Bunca yıkım ve yokluğa rağmen bizlere yörelerine ait acı kahve ikramında bulunmayı da ihmal etmediler.

Tercümanımızla birlikte daha sonra İHH İnsani Yardım Vakfı'nın daha önce Esed güçleri tarafından vurulan ve sonradan tamir edilen deposuna uğradık ve orada bulunan Suriyeli kardeşlerle birlikte bize ikram edilen yemekle birlikte Suriye’de yaşanan olayları dinleme imkanımız oldu. Bulunduğumuz oda içersinde kaç kişi kalındığını sorduğumuzda en az on kişi kaldıklarını bizlere ifade ettiler. Hepsinin ortak mesajı Allah'ın izniyle Esed zaliminin mutlaka gideceğini ve Allah'ın dininin Suriye'de hakim olacağını ancak bu şekilde Suriye'de adaletin gerçekleşeceğini beyan ettiler.

27 Aralık Perşembe günü yanımıza aldığımız tercümanımızla birlikte Halep ili Darul İlizze ilçesine yaptığımız gezi esnasında Özgür Suriye Ordusuna ait bazı kontrol noktalarında bulunan mücahitlerle sohbet ettik. Orda bulunan bir kardeşin hava saldırılarını gerçekleştiren pilotların yarısından çoğunun İran pilotları olduğunu ağlayarak söylemesi karşısında söyleyecek söz bulamadık.

Burada da yıkılmış evleri ve aynı zamanda düşürülen bir uçağın parçalarını görme imkanımız oldu. Suriyeli kardeşlerle yaptığımız sohbette, bu savaş atmosferi içerisinde vakarlı duruşları ve Allah'ın yardımıyla zafere ulaşacaklarını söylemeleri bizleri çok memnun etti. Konuşulan dil dışında, ki dilin tamamı da değil, birbirimize karşı yabancı olduğumuz hemen hemen hiçbirşey yoktu. Kısaca Rabbimizin bize yüklediği kardeşlik hukukunun kalpten kalbe yansımasını fazlasıyla hissettik.

Daha sonra Türkiye sınırına çok yakın olan Atma köyü çadır kentini ziyaret ettik. Burada tercümanımızın bize ifade ettiğine göre 10-15 bin arası insanın yaşadığını, daha doğrusu bu çadırlarda yaşamaya çalıştıklarını gözlemledik. Burası sözün bitiği yerdi. Sessizce oradaki manzarayı seyrettik. Çocuklar ayakkabısız her taraf çamur içersinde, fosseptik çukurları tamamen açık, hava soğuk olmasına rağmen çok ağır bir koku. Traktörlerin arkasında bulunan su tankerleri ile su ihtiyacının karşılanmaya çalışıldığı, çadırların kış koşullarına uygun olmadığı, ısınacak sobanın dahi çadırlarda bulunmadığı, her bir çadırda çok sayıda insanın kaldığı ve tamamen sahipsiz bırakılmış bir yer olduğunu gördük. Buralara yapılan ve yapılacak olan yardımların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Burada en temel sorunlardan biride insanların ne bulup ne yiyeceğini bilmemesiydi. Sıcak yemek zaten hiç yok. Herkes bir kuru ekmeğe muhtaç durumdaydı.

Çadır kentten sınır kapısına kadar olan bölgelerden geçerken yıkılan evler, enkaza dönüşmüş tanklar ve arabalara rastladık. Sınırdan geçerken Türkiye tarafından cenaze arabasında bir annenin vefat etmiş çocuğunu tabuttan çıkarıp battaniyeye sararak kucağına alıp Suriye tarafına geçmesine şahit olduk. Bizleri de üzen bu durum karşısında ne kadar acziyet içersinde olduğumuzun farkındalığıyla huduttan yaya olarak geçtikten sonra Reyhanlı’da bulunan İHH İnsani Yardım Vakfı ofisine geçtik. Buradaki yetkililerle vedalaştıktan sonra Amasya’ya döndük.

Özetle Suriye’de yerinde gördüklerimiz karşısında Suriye direnişine ve muhaliflere çok büyük iftiraların atıldığını ve bu şekilde Suriye'nin tamamen yalnızlaştırıldığını yakinen anlamış olduk. Buradan tüm Türkiye kamuoyuna sesleniyoruz. Suriye yanıbaşınızda sınırdan 10 km içeri gitmek yeterli ve tüm gerçekler apaçık ortada yıllarca zulüm görmüş tecavüz edilmiş, hapishanelerde kaybedilmiş onbinlerce Suriyeli kardeşimiz ve şuanda da 50 binin üzerinde insanını kaybetmiş destansı bir direnişle Suriye halkı karşımızda apaçık duruyor. İftira edenlere karşıda nefretimiz bir kez daha artıyor.

amasya-20121229-2.jpg

amasya-20121229-3.jpg

amasya-20121229-4.jpg

amasya-20121229-5.jpg

amasya-20121229-6.jpg

amasya-20121229-7.jpg

amasya-20121229-8.jpg

amasya-20121229-9.jpg

amasya-20121229-10.jpg

amasya-20121229-11.jpg

amasya-20121229-12.jpg

amasya-20121229-14.jpg

amasya-20121229-15.jpg

amasya-20121229-16.jpg

amasya-20121229-17.jpg

amasya-20121229-18.jpg

amasya-20121229-19.jpg 

Önceki ve Sonraki Haberler