“Gazze’yi unutanı Allah da unutur”
Amasya Özgür-Der ve İHH organizatörlüğünde Avukat Ömer Kılıç tarafından “Gazze Bize Ne Söylüyor” konulu seminer gerçekleştirildi.
Seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren Amasya İHH Başkan Yardımcısı Fatih Akgül, Gazze’deki şanlı direnişe karşı Müslümanların sorumlulukları olduğunu; Gazze’yi gündemimizden düşürmemek için aylık olarak yapılan seminerler gerçekleştirdiklerini; dualarımızla, eylemlerimizle, maddi yardımlarımızla tüm mazlumlara desteğimizi sürdürmek gerektiğini vurgulayarak seminere katılan herkese teşekkür etti.
İmam Hatip Mehmet Şahin tarafından okunan (İsra Suresi 78-84) Kuran tilaveti ve mealinin ardından söz alan Kılıç, Gazze’deki katliamların devam ettiğini, sanki her şeyin normale döndüğü gibi bir algının oluştuğunu, Gazze’yi gündemde tutmanın önemine işaret ettiği konuşmasında şu hususlara değindi:
Gazze’deki Direniş Üzerimizdeki Ölü Toprağını Attı
Yaklaşık 3 aydır Gazze’yi ve Gazze’de yaşananları konuşuyoruz. Bu zaman diliminde Gazze ile ilgili konuşulmadık bir şey kaldı mı bilmiyorum. Ama amacımız burada Gazze’yi hatırlamak ve gündemde tutmak olduğu için konuşacağımız her şey amacımıza ulaştıracaktır. Gazze’de gerçekten şanlı bir direnişe şahit olduk. Kardeşlerimizin bu direnişi üzerimizdeki ölü toprağını atmamıza vesile oldu. Bu sebeple kardeşlerimize çok şey borçluyuz. Bu borcu ödemenin en önemli adımlarından biri de Gazze’yi unutmamak ve gündemden düşürmemektir.
7 Ekim’den sonra Siyonist İsrail tarafından Gazze’ye yapılan katliam tarihte görülmemiş bir boyuta ulaştı. Tarihte Hitler bile hastane bombalamadı. Ama Zalim Siyonistler hastane, okul, çocuk, kadın, yaşlı demeden tüm sivilleri katletti. Öldürdükleri mazlumları danslarla kutlayan hayvandan daha aşağı bir düşmanla karşı karşıyayız.
İsrail Amerika’nın Tetikçisidir
Bu soykırım karşısında tüm dünyanın eli kolu bağlı bir şekilde hiçbir şey yapamadığını üzülerek görüyoruz. Dünya halkları tarafından bu soykırım lanetlense de yönetimler tarafından aynı tavrın sergilenmediğini görüyoruz. Çünkü Amerika yapılan bu soykırımın ana destekçisidir. İsrail’i bu noktada maddi ve manevi yönden desteklemektedir. Amerika’nın savaş gemileriyle silah göndermesi tüm dünyadaki yönetimlere bir mesaj olarak okuyabiliriz.
İsrail’in katliamlarının sebebinin Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı olduğunu söylemek ya bilinçli bir dezenformasyondur ya da bilgisizliktir. Sanki 7 Ekim’den önce Gazze’de ve Filistin’de güllük gülistanlık bir ortam vardı da Hamas bu saldırıyla düzeni bozdu. Böyle bir şey yok. 1917’de İngilizlerin desteğiyle Filistin’e yerleştirilen Yahudiler, izledikleri işgal politikalarıyla 100 yıldır Filistin halkına zulmettiler. Onları evlerinden kovdular. Bu sebeple Hamas ve Gazze halkı zalim karşısında izzetle direnen bir topluluktur. Bizler onlarla iftihar ediyoruz.
Hakkın Karşısında Batıl Yok Olmaya Mahkumdur
7 Ekim’den beri Hamasla ilgili türlü türlü yalan ve iftiralarda bulundular. Hamas’ın 40 tane çocuğun kafasını kestiği, Festivaldeki insanları öldürdüğü gibi yalan haberleri tüm dünyaya servis ettiler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar gerçeklerin bir gün yüzüne çıkmak gibi bir durumu var. Festivalden sağ kurtulan insanların söyledikleri, esir takasında Hamas’ın ortaya koyduğu tavır tüm dünyanın bu yalan haberlere inanmasının önüne geçti. Özellikle Avrupa ülkelerinde İsrail’e karşı nefretin artmasına ve Filistin’e karşı sevgi gösterilerine dönüştü. Hakkın karşısında batılın barınma şansı yoktur.
Gazze İçin Yapılan Eylemler Bizi Diri Tutuyor, Kemalistleri Kinlendiriyor
1 Ocak’ta İstanbul’da Galata köprüsünde Gazze için yapılan eylem Türkiye’deki laik ve Kemalist zihniyeti çıldırttı. Nasıl rahatsız oldularsa eylemdeki Kelimeyi Tevhid bayrağı taşıyan birine saldırdılar. Gazze’yi bir Arap sorunu olarak gören bu zihniyet aslında İslama düşmanlar. Arap düşmanlığı altında İslami değerlere saldırıyorlar. Bunların İslama karşı içinde besledikleri kin daha büyük.
Yürüyorsunuz, eylem yapıyorsunuz da ne oluyor diyenler kendilerini kandırıyor. Yaptığımız her eylem bizleri diriltiyor. Zalimlere karşı duyduğumuz kini diri tutuyor. Çocuklarımızın aidiyet bilincini besliyor ve onlara bir kimlik kazandırıyor. Alışveriş yaparken bunu almayalım dede bu İsrail malı diyen bir nesil bu eylemlerle kazandığımız bir durumdur. Aslında yaptığımız eylemler Gazze’yi değil bizi diriltiyor. Bu sebeple duamızı da yapacağız, eylemlerimizi de yapacağız. Gazze’yi gündemde tutacağız. Gazze’yi unutursak Rabbimiz de bizi unutur.
Asıl Kazanç Ahiret Yurdudur
Dünya telaşının neredeyse hepimizi kuşattığı, boğduğu; ahiret bilincinin zayıflayıp her türlü nimeti, lütfu dünyada tatma eğiliminin hepimizi sarıp sarmaladığı bir ortamda, Gazze’den yansıyan manzaralar bizlere moral vermekte, teslimiyet ve tevekkülün anlamını öğretmektedir. Gerçekten de Filistin halkının genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle, hatta küçücük çocuklarıyla ortaya koydukları samimiyet, kararlılık ve ihlas iman ayrıcalığını, lezzetini yansıtmaktadır.
Ödedikleri ağır bedellere rağmen, binlerce şehide, onbinlerce gaziye rağmen direniş iradesinden taviz vermeyen kardeşlerimizle iftihar ediyor, Rabbimizden ayaklarını sabit kılmasını niyaz ediyoruz.”
Program katılımcıların soru ve cevapları eşliğinde sona erdi.