Metin Ö. Mengüşoğlu Batman'daydı

Metin Ö. Mengüşoğlu Batman'daydı

Özgür Der Batman şubesinde son haftalara yaklaşılan haftalık seminer dizisinde bu hafta Şair - Yazar Metin Önal Mengüşoğlu "Bize Ne Oldu" konulu semineri sundu.

Mengüşoğlu "Bize ne oldu" gibi bir soru sorduğumuzda, bize olmaması gereken bir şey, beklemediğimiz, ummadığımız bir şey oldu ki bize bu soruyu sordurtuyor. Garudy'ın örneklediği gibi "Atalarımızın yaktığı ateşin söndükten sonra bizim küllerini eşeleyerek bir şeyler aramamız boşunadır. Bizim ateşi yanık tutmamız gerekir ki ondan faydalanabilelim,  dedi. Özellikle tarihinde İslam izleri bulunan bu toplumda doğmuş olmamızdan "Biz zaten Müslümanız" dediğimizi, Müslüman bir coğrafyada doğmuş olmak ötekilerine göre bir avantaj olarak gördüğümüz yanılgısında olduğumuzu hatırlatarak bunun bir avantaj olmadığını, hatta kimi zaman bu yanılgıdan dolayı dezavantaja bile dönüşebildiğini söyledi.

Malik Bin Nebinin; Bu hastalığımızı keşfeden batılıların bizi, geçmişimiz, Atalarımız ve tarihimizle sürekli övdüklerini, geçmişimizle övünerek hiç bugünümüze gelmeyelim ve  yeni bir şey yapmayalım diye bunu yaptıklarını, bizi böyle oyaladıklarını dediğini hatırlattı.

Mengüşoğlu; "Biz zaten Müslümanız"  telakkisinin sorgulanması ve tartışılması gerektiğini belirterek, Cabiri'nin İslam dünyası ile ilgili iki önemli tespit yaptığını ve bunu da önemsediğini söyledi. Cabiri'nin "Şii dünyanın imamet mitolojisi ile Sünni dünyanın saltanat ideolojisinin" İslam dünyasını mahvettiğini ve İslam dünyası tarih boyunca "Tevhid, Adalet ve Emri Bil Maruf " ilkelerini unuttuğunu söylediğini ve kendisinin de buna katıldığının önemle altını çizdi.

Tek hedefin ferdi ibadetlerini yerine getirmek olduğuna inanan bugünkü Müslümanların aslında ferdi ibadetlerle Tevhid, Adalet ve Emri bil maruf ilkelerinin sağlamaları gerektiğinin, yoksa bunların tek başına bir şey ifade etmediğini önemle vurguladı.

Düşünmenin farz olduğuna inandığını ve eğer düşünmez isek gerçek mümin olamayacağımızı belirterek, Dinin miras yoluyla bırakılmayacağını, ancak, hür bir irade ile seçilebileceği zaman gerçek din olabileceğini ve bizim atalarımızın yaktığı ateşin küllerini eşelemeyi bırakıp o ateşi tekrar yakma çabası içerisinde olmalıyız diyerek sohbete son verdi.

Soru ve cevap faslı ise yeni bir seminer verilmiş gibi uzun ve verimli geçti.

Önceki ve Sonraki Haberler