“Medya ve Siyaset İlişkisi”

“Medya ve Siyaset İlişkisi”

Özgür-Der Bingöl Şubesi’nin düzenlemiş olduğu panelde Abdurrahman Dilipak ve Kenan Alpay “Medya ve Siyaset İlişkisi” konusu konuştu.

Özgür-Der Bingöl Şubesi'nin düzenlemiş olduğu Islah ve İnşa üst başlıklı paneller dizisinde bu ay gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak'ınve Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay'ın sunumlarıyla gerçekleşen "Medya ve Siyaset İlişkisi" konusu işlendi.

Programın sunuculuğunu yapan Erhan Ozan, açılış konuşmalarını yapmaları üzere Özgür-Der Bingöl Şube Başkanı Yusuf Boğatekin'i davet etti. Boğatekin, medyanın kuşatıcı bir yapıya sahip olduğuna ve bizlerin bu konudaki tutumumuza kısaca değindi.

Panelin moderatörlüğünü yapan Abdurrezak Dervişoğlu, medyanın günümüz şartlarında gücünün ve etkisinin inkar edilemez olduğunu ve medyanın gayri İslami güçlerde olduğunu belirtti. Müslümanların varoluşsal anlamda medya ile bir sorunları olmadığı üzerinde kısaca duran Dervişoğlu, "Yerel ve Küresel Medya Siyaset İlişkisi" alt başlıklı sunumunu yapmaları üzere sözü Abdurrahman Dilipak'a bıraktı.

Konuşmasına, bir takım kavramların yanlış anlaşılmasına ve bunlara dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yaparak başlayan Dilipak, medyanın kısa tanımını dinleyicilere sundu. Dilipak akabinde yaptığımız her şeyi bir medya aracı ile dünya üzerinde pazarlayabildiğimizi ve bu bağlamada medyanın din üzerinde de oldukça etkisinin olduğuna değindi. Yerel bağlamda Türkiye'de bir medyanın olmadığını açıklayan Dilipak, esas olarak medyanın yaşam biçimlerimizi büyük oranda etkilediğini ve bizi dönüştürdüğünün belirtti. Bu durumun tamamen bir batı transformasyonu olarak Truva atı niteliği taşıdığına vurgu yapan Dilipak, son olarak; bizim medyamızın, siyasetimizi, yaşamımızı, yeryüzünü ıslah ve inşa etme gayreti içinde bulunması gerektiğini ve bizlerin yeniden Müslüman olmamız gerektiğini vurguladıktan sonra sunumunu yapmaları üzere konuşmayı Kenan Alpay'a bıraktı.

Alpay, Türkiye'de ilk kurulan medyanın pozitivizmi, ulusalcılığı, seküler yaşamı gündem etmeye çalıştıklarını ve aynı zamanda İslam'a ait olan değerleri bitirmeyi planladıklarını ve bunu da Fransız kültüründen faydalanarak yapmayı hedeflediklerini belirtti. Akabinde şuan Türkiye medyasının yaptıklarını ve yapmaya çalıştığını, cahiliye dönemi şairlerin ve medyumların yaptıklarına benzeten Alpay, Türkiye medyasını bir ıslah medyası değil tamamen bir ifsat medyası olduğunu vurguladı. Alpay, ifsadı yaygınlaştıran medyaya karşı ne yapmalı hususunda ise dinleyicilere çözümler sundu. Öncelikle sosyal medyada üzerimize düşeni yapmamız gerektiğini belirti, bunu yaparken de ahlakı yaygınlaştırarak ve her türlü cuntaya karşı çıkarak yapmamız gerektiğini vurguladı. Oyalayan, tüketim kültürünü yaygınlaştıran medyadan uzak durmamız gerektiğini belirten Alpay, bu gibi medyaların bizleri sürekli boş işlerle meşgul ettiğinin, İslam dışı bir hayat tarzı sunduğunun altını çizdi. Son olarak bu tür medyaların dünyevi ve seküler hayatı istediklerini, uhrevi hayatı istemediklerini vurguladı. Bizlerin ıslah, onların ifsat; bizlerin ihya, onların ise imha istediklerini belirtti.

Program soru-cevap faslının akabinde sona erdi.

 

bingol-20160509-01.jpg

 

bingol-20160509-02.jpg

 

bingol-20160509-03.jpg

 

bingol-20160509-04.jpg

 

bingol-20160509-05.jpg

 

bingol-20160509-06.jpg

 

bingol-20160509-07.jpg

 

bingol-20160509-08.jpg

bingol-20160509-09.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler