Osmangazi Şehreküstü meydanında gerçekleştirilen program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlandı.

Platform adına basın açıklamasını Oktay Sarı okudu. Program sonunda İsmail Deviren’in okuduğu dua ile program sona erdi.

Basın açıklamasının tam metni:

GAZZZE’YE VE DİRENİŞE SELAM OLSUN

Bismillahirrahmanirrahim,

Değerli Müslümanlar, tekrar tekrar tekrar ve tekrar hatırlatmak ve dikkatinizi çekmek istiyoruz; dünyanın gördüğü en büyük zulümlerden birinin başlamasının üzerinden nerede ise iki yıl geçiyor ve bu zulüm daha da vahşileşerek ve daha da zalimleşerek devam ediyor. Evet, bu zulüm Gazze’de yaşanıyor.

07 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin El Kassam Tugayları, 10 yıldan fazla süredir devam eden ablukadan, aslında bir açık .cezaevine dönüşen Gazze’den çıkmak, bu açık cezaevinin varlığını dünyaya hatırlatmak ve izzetlerini korumak amacı ile siyonist rejime karşı Aksa Tufanı’nı başlattı. Siyonist rejimin kalbine inen bu hançer bizim için bir sevinç ve gurur kaynağı, siyonistler ve avaneleri için ise bir zillet idi.

Gözü dönen siyonist  çete , Abd ve yandaşları, yaklaşık iki yıldır, belki Bursa’dan dahi küçük olan bir yerleşim yeri olan Gazze’ye her gün ama her gün bomba yağdırıyor, kadın, erkek, çocuk, yaşlı, genç demeden Gazzelileri katlediyorlar. Bunu yaparken hiçbir kural ve kaide tanımıyorlar. Siyonist çetenin destekçileri başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin koyduğu kuralları, savaş hukukunu, insan hakları denen ilke ve kaideleri de acıkınca helvadan yaptığı putu yiyen müşrik misali tanımamazlıktan geliyor. Hastaneleri, camileri ve okulları özellikle hedef alıyor. Özellikle gazetecileri hedef alarak yaptıkları zulmün daha fazla habere konu olmasını engellemeye çalışıyor. Aslında açıkça bir soykırım işliyor. Kendilerine reva görüldüğünü iddia ettikleri Yahudi soykırımını kendileri şu an Gazze halkına karşı gerçekleştiriyorlar.

Son olarak Ağustos ayı başında, Gazze’nin tamamen işgal edilmesini gündemine alan siyonist çete bu planına dün itibari ile ne yazık ki başladı. Dünya ateşkes haberi beklerken siyonist çete tam da kendisine yakışan bir tavırla Gazze’yi işgal planına başladığını duyurdu. Evlerini, yuvalarını, yurtlarını artık bir anı olarak hafızlarında tutmaya çalışan ve derme çatma çadırlarda yaşamaya çalışan Gazzelilerin kaldıkları bu çadırları dahi acımasızca bombalayan siyonist çetenin hiçbir kural ve kaide dinlemediği tekrar teyit edilmiş oldu.

Bu süreç içinde, hamd olsun Gazzeli Müslümanlar izzetin, sebatın ve direniş ne demek olduğunu her gün ve her gün bize ve dünyaya canlı olarak öğrettiler ve öğretmeye devam ediyorlar. On yıldan fazla süredir adeta bir açık hava hapishanesinde yaşayan, 2 yıla yaklaşan bir zaman zarfında da her türlü zalimliğe direnen Gazze halkı, zalimlerin her türlü caniliğine karşı geri adım atmadı hamd olsun. Gazze’nin yiğitlerinden oluşan İzzettin El Kassamın Torunları da mücadeleyi bırakmayıp yalın ayak da olsa siyonist askerleri avlamaya devam edip içimize su serpiyorlar. Ancak alçaklıkta sınır tanımayan siyonist çete son olarak açlık kozunu devreye soktu. Gazze’nin izzetli halkını iki yıldır tankla, tüfekle, savaş uçakları ile alt edemeyen siyonistler bu kez, onları aç ve susuz bırakarak yenmeye çalıştılar. Çoğu çocuk 300’den fazla Gazzeli ne yazık ki açlık nedeni ile şehit düştü. Ama Sahabe iklimini anımsatan ve en az onlar kadar övgüye layık olan Gazze halkı yine de yılmadı. Onlar her sıkıntıda “HasbünAllahi ve nimel vekil” demeye devam ediyorlar. siyonist katiller ve avaneleri Gazze halkını bu yolla da yenemeyecekler inşallah.

Yaşanan bu zülüm karşısında başta İslam coğrafyasının yöneticileri Gazze’yi görmezden  gelmeye devam ediyorlar  ne yazık ki. Gazze’de yaşanan soykırım, işkence, açlık ve susuzlukla insanların öldürülmesi karşısında dünyanın geri kalan kısmı hala fiilen bir şey yapabilmiş değil. Bazı batı metropollerinde yapılan gösteriler, yürüyüşler ve vicdanı henüz körelmemiş birkaç kişinin yapmaya çalıştığı ve siyonist çete tarafından engellenen ablukayı kırma çabaları dışında siyonist çeteyi durduracak ve yapılanların hesabını soracak bir gelişme ne yazık ki yaşanmadı.Bu çete ile ilişkilerini sürdüren coğrafyamızın yöneticilerinin de ticaretlerini sürdürmeye devam ettiğini görüyoruz.  Bütün çağrılarımıza rağmen şu an bizim ülkemizde de (siyonist çeteye giden gemilerin limanlarımızdan geçişi ile ilgili konulan yasağın olumlu olarak değerlendirmemize rağmen )ekonomik ve siyasal ilişkilerin tamamen  kesilmesi ve ablukayı kıracak etkiki bir adımın atılmadığını da üzülerek görüyoruz.

Bu durumu önce Kahhar olan Allah’a sonra da tarihin karanlık sayfalarına hava ediyoruz. Boynuzsuz koçun hesabının boynuzlu koçtan sorulacağı o günde elindeki tencere ile bir kepçe yemek bulmak için oradan oraya koşuşan Gazzelilerin hesabını Allah elbette ki soracaktır. Veyl olsun Siyonist çete ile işbirliği içinde olanların hepsine.

Ümmetin suskunluğunu Allah şikayet edeceğim diyen Gazzeli şehitlerin çığlığının en azından aksi seda bulması ve Siyonist çete ile tüm yokluklara rağmen cesurca savaşan Hamas’ın yaptığı son çağrıya biz de sessiz kalmamak ve Allaha karşı bir mazeret sunabilmek amacı ile burda toplandık. SaikimizGazzelilerin durumunu haykırmak ve herkesi de bu sese ses vermeye davet etmektir. Bizler Gazze Dayanışma Platformu olarak vicdanı olan her bir bireyi Gazze’yi ve Gazze’de yaşananları gündemlerinden düşürmemeye davet ediyoruz. Siyonistlerin alçaklıklarını her yerde anlatın, sosyal medya hesaplarından paylaşın, her ortamda mutlaka Gazze’den bahsedin, boykotu unutmayın, infaklarınızı arttırın, yönetici konumda olanları daha çok sorumluluk almaya davet edin ve dualara icabet eden yaradanımıza önce bu zulümden dolayı bizi de sorumlu tutmaması, sonra da o siyonistlerin ve destekçilerinin paramparça olduklarını bize göstermesi için dua edin. Bu ve bunun gibi Gazze için yapılan her eyleme mutlaka destek olun. Çocuklarınıza Mescidi Aksayı ve Gazzeyi, Gazze’nin yiğit kahramanları olan Şeyh Ahmet Yasinleri, Abdülaziz el-Rantisileri, İsmail Haniyeleri, Yahya Sinvarları, Muhammed edDayfları, Ebu Ubeydeleri anlatın. Onlar ki verdikleri söze sadık kalan yiğitlerdi.

Bu vasatta asla ümitsizliğe ve yeise kapılmamak gerektiğini unutmamak gerekmektedir. Hatırlayın 13 yıl boyunca devam eden ve yüz binlerce insanın öldürüldüğü Suriye’de Müslümanların sebatı ve azmi ile hamd olsun ki zafer geldi. Doğu Guta’da kimyasal silahlarla katledilen Müslümanların acısı hala çok tazedir. Orada yaşananlar da Gazze’de yaşananlardan farklı değildi sadece fail farklı idi. Yine hamd olsun ki Afganistan’da direnen Müslümanlar dünyanın süper güçlerini tek tek yendiler ve şanlı bir zafer kazandılar. Ancak zaferin kolay olmayacağını ve bedelinin olacağını da unutmamak kaydı ile inancımızı yitirmeden mücadeleye devam etmeliyiz. Zaferin sadece bu dünya ile sınırlı olmadığını, Müslümanın iki güzelden birini mutlaka alacağını hatırda tutalım.

Gazze Dayanışma Platformu olarak Hamas’ın ve Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha tekrar ediyoruz. Sorumluluk sahibi olan herkesi de elindeki imkanları zorlamaya bu zulme dur demeye davet ediyoruz. Aynı çağrıyı Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hindistan’da, Bangladeş’te ve ismini burada saymayı unuttuğumuz diğer coğrafyalarda yaşayan Müslümanlar ve mazlumlar için de yaptığımızı vurgulamak isteriz. Bizler Müslümanlar olarak zalim karşısında mazlumun yanında olmakla mükellefiz. İnşallah Gazze’deki mücahitler zafer elde edince bizler bu platform çatısı altında nerede bir zulüm yaşanıyorsa bu zulme dur diyebilmek için rabbimizin izin verdiği ölçüde eylem ve faaliyetlerimize devam edeceğiz.

Allah bu eylemleri Gazze ve diğer coğrafyalardaki mazlumların kurtuluşuna vesile kılsın. Allah amellerimizi kabul buyursun.