Çorum'da “Ümmet Bilinci" Konuşuldu

Çorum'da “Ümmet Bilinci" Konuşuldu

Özgür-Der Çorum Şubesi 2008-2009 dönemine ait alternatif eğitim seminerlerine devam ediyor. Bu haftaki semineri “ Ümmet Bilinci Eksikliği ” konu başlığı ile Nurcan Büyük sundu.

Ümmet kelimesinin lügat manası ve Kuran'da ki kullanımlardan bahsederek konuşmasına başlayan Nurcan Büyük, ilk ayetlerle beraber vahye teslim olmuş Müslümanların nitelikli bir birlikteliğe çağrıldığını hatırlattı. "Kalk ve uyar " ayetinin hayata geçirilmesi gerektiğini de değinen konuşmacı, ümmetin tesisinin ilk ayetlerde şekillendiğini ve " Biz " bilinci oluşturulmaya çalışıldığını vurguladı. Ümmet olmanın kalabalık olmak anlamına gelmeyeceğine değinen Nurcan Büyük, ümmet düşüncesini sınırların olmadığı, desteğini Allah'tan alan, Hz. İbrahim gibi yalnızda olsa insanın kendini yalnız hissetmediği bir düşünceye sahip olmaktır diyerek tanımladı.

Nasıl Bir Ümmet Olmalı? Sorusunu sorarak konuşmasına devam eden Nurcan Büyük, cevabı Al-i İmran 104. ayetine atıfta bulunarak " içinizden hayra çağıran, iyiliği emredip, kötülükten men eden " bir toplum olunması gerektiğini hatırlatarak cevapladı. Ayrıca; Hacc, zekât gibi sosyal ibadetler ve bireysel bir ibadet gibi gözükse de namazın da toplumsal birlikteliğin ve dolayısıyla ümmet olmak bilincinin oluşumunda önemli yeri olduğuna belirtti.

İman etmiş olmanın birinci vazife, ikinci vazifenin ise ümmet olmak olduğuna değinerek konuşmasına devam eden Nurcan Büyük, ümmet olmanın en önemli şartının da zihinsel temizlik olduğu hatırlattı. Zihinsel temizlik konusuna Kuran'ı Kerim'in ilk ayetlerinden örnekler vererek açan Nurcan Büyük, Kuran'da istenilen vasat ümmetin silik, gizli bir yapıya sahip değil, görünen, bilinen bir ümmet yapısına sahip olmak olduğunu belirtti ve ümmet olmak ile bir kimliğe sahip olunacağını vahyin vurguladığına dikkat çekti.

İslam ümmetinin şuan ki durumuna da değinen Nurcan Büyük, Müslümanların tarihinin iyi okunması gerektiğini belirtti. Hz. Peygamber'in vefatından sonraki dört halife döneminin büyük bir kısmında bizzat yanında eğitilmiş ve mücadele etmiş ilk halifeler inisiyatif sahibiydiler, ancak daha sonraları Tevhidi eğitimden geçmemiş iktidarlarla beraber kırılmaların başladığını vurgulayan Nurcan Büyük, ümmetin şuan ki bozulmuşluğunun ana sebebinin Kuran'dan uzaklaşmış olmak olduğunu vurguladı. Ayrıca; dört halife döneminden sonraki süreç de Tevhid mücadelesi yapan öncülerin öldürülmesi, istişare mekanizmasının kaybolması, iktidarları meşrulaştırmayı amaçlayan hadis uydurmaları, Kader anlayışı, Şaman, Yunan ve Hind düşüncelerinin sorgulanmadan İslam düşüncesine dâhil edilmesi ümmetin şuan ki durumun başlıca sebepleri olarak sıraladı.

Muvahhidler Devleti'nin Tevhit ilkesine bağlı bir yapıya sahip olduğuna değinerek konuşmasına devam eden Nurcan Büyük, eksiklikleriyle beraber ümmet bilincinin bölük pörçük de olsa Müslümanlar arasında Tanzimatın ilanına kadar var olduğunu, ancak; Batılılaşma düşüncesi ve Tanzimatın ilanıyla beraber oluşturulan Ulusal devlet modelinin Ümmet bilincine en büyük darbeyi vurduğunu belitti. Müslümanların zihinleri yıllarca çeşitli şekillerde kirletildiğini, ırk, vatan, bayrak gibi Ulusal değerlerle ümmet düşüncesi öncelikle zihinlerde yok edildiğini belirtti. Emperyalist işgalin İslam coğrafyasında sadece topraklarda olmadığına da vurgu yapan Nurcan Büyük, İslam düşüncesinin zihinlerde ki varlığı ve kimliğinin de işgal edildiğini belirtti.

Konuşmasına özeleştiri yaparak devam eden Nurcan Büyük, Müslümanların ümmet olabilmesi için öncelikle şahsiyetin oluşmasının, şahsiyetin oluşması içinde birbirleriyle irtibatlı Kuran nüvelerinin oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ancak tüm bunların olması için öncelikle talebin ve duyarlılığın olması gerektiğini belirtti. Müslümanların mehdi beklemek düşüncesi yerine, taşın altına eline koyarak ve gafletten kurtulması gerektiğini hatırlattı.

Toplumun durumunu da iyi tahlil etmek gerektiğini de vurgulayan Nurcan Büyük Allah'ın rızasının önceleyen, acelecilikten uzak merhaleci bir düşünceye sahip, geleneksel ve modern kirliliklerden sıyrılmış Kuran'a endeksli yapıların oluşturması gerektiğini belirterek konuşmasına son verdi.

Program, konuşmacının sunumundan sonra, bayanlar arasında çeşitli ikramlarda bulunarak kaynaşma ortamı sağlandı ve karşılıklı fikir alış verişlerinden sonra sona erdi.

Önceki ve Sonraki Haberler