Özgür-Der Çorum Şubesi Seminerleri

Özgür-Der Çorum Şubesi Seminerleri

Ömer Kılıç’ın sunumu ile İslam Tarihi ve Siyer derslerinin beşincisi Özgür Der Çorum şubesi seminer salonunda gerçekleştirdi.

Ömer Kılıç'ın sunumu ile İslam Tarihi ve Siyer derslerinin beşincisi Özgür Der Çorum şubesi seminer salonunda gerçekleştirdi. Ömer Kılıç, Hicret ile birlikte Müslümanların sıkıntılarının bitmediğini, aksine yeni sıkıntı, sorumlulukların Hz. Peygamber'i ve ashabını beklediğini vurgulayarak başladığı sunumunda"  Mekke döneminde yaşanan büyük sıkıntılar  Hicretle birlikte bitmedi.Medine 'de fiili müdahele yoktu ama Yahudi kabileler  ve münafık kişilikler türemeye başladı ilk andan itibaren. Münafıklık, kendi içinde gelgit yaşayan, kendisini Müslüman zanneden, ancak dünya metasına olan düşkünlük ve zaaflarından ötürü tam olarak teslim olamayan insandır.İslam mesajını net bir şekilde anlamalarına rağmen tam bir teslimiyet göstermiyorlardı. Üstelik oldukça zeki ve akıllı insanlar da bulunuyordu münafıkların içinde. Üstelik bir çoğu münafık olduklarını bilmez ve kabul de etmezler. Onlar kendilerini cenneti garantileyen insanlar gibi görürler.Buna rağmen;  makam, karşı cins, mevki, para vs. gibi dünyadaki her türlü cazibeye olan düşkünlükleri onların Tevhid dinini tam olarak kavrayıp teslim olma noktasında zafiyet göstermelerine sebep oluyordu.

         Abdullah bin Ubey Medine'deki münafıkların lideriydi.Namaz kılan, oruç tutan, içerden biri gibi samimi gözüken bu kişilikler bir türlü tam teslimiyet göstermiyorlardı. Peygambere ve müminlere yaptığı yığınla komplo ve ikiyüzlü tavırlarına rağmen ölüm anında Hz.Peygamber'den cenaze namazını kılmasını istedi. Rasul'ün , bu isteğini yerine getirmesinden sonra inen ayette Müslümanların, münafıklığı alenice bilinen kimselerin cenaze namazlarının kılınmamasını belirten ayetler inzal oldu.

        Oysa Müslümanlar sürekli Allah'tan ve ahiret azabından korku duymalı ve teyakkuz halinde olmalı, bununla birlikte sürekli de ümitvar olmalıdırlar. HZ.Ebubekir ' Bir kişi cennete girecekmiş deseler ümitlenirim ben miyim diye, bir kişi cehenneme girecek deseler endişelenirim ben miyim acaba?' dediği belirtilir.

         Yahudi toplumu Medine şehir nüfusunun yaklaşık olarak yarısına tekabül ediyordu.Etrafı dağlarla çevrili ova şeklinde bir şehirdir Medine.Dağın eteklerinde Yahudiler yaşardı. Evs,Hazrec, ve Kaynuka Yahudileri çiftlik ver hisar şeklinde ki evlerde yaşarlardı.

         Hz.Peygamber Hicret ettiğinde direkt olarak Medine'ye girmedi.Hedefi Medine olmasına rağmen ,5 km mesafedeki Kuba köyünde tarih kaynaklarına göre yaklaşık on dört gün kaldı.Peygamber hicret yorgunluğunu atmak ve dinlenmek için orada kalmadı bu zaman zarfında.Medine'de hangi kabileler var?,kim kiminle savaş ve barış halinde?, kim hangi güce sahip? bunları analiz edip, ona göre strateji belirlemek için orada kaldı.Çünkü Medine'de karışık bir yapı vardı ve otorite boşluğu da vardı orda Medineye girmesiyle ilk olarak Peygamber'in de ikame deceği bir mescid ,Medine ovasının ortası denebilecek bir yere inşa edildi.İlk Mescid duvarları kerpiçten, çatısı hurma dalları ile kaplı ,zemini kum ve taştandı ama işlevi önemliydi.Mescid aynı zamanda bir karargah, adliye, eğitim kurumu,hükümet sarayı, yoksulların barındığı bir kurum,önemli kararların alındığı bir üstü aynı zamanda"dedi. Bir sonraki İslam Tarihi Semineri programının 20 Mayıs Saat 10:30'da yapılacağı belirtildikten sonra program sona erdi.

Önceki ve Sonraki Haberler