
“Yetim devrim, Suriye!”
Özgür-Der Çorum Şubesinde2024-2025 programları kapsamında bu hafta Muhammed Yorgancıoğlu "İslam Dünyasında İki Kırılma; Aksa Tufanı ve Suriye Devrimi" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Aksa Tufanının Şam’ın önünü açtığını hatırlatarak sözlerine başlayan Muhammed Yorgancıoğlu, Arap Baharı ve Suriye sürecine değinerek, tüm yaşananları ABD ve Batı yönlendirmesi şeklinde komplocu bakış açısı ile bakmamak gerektiğini söyledi. Suriye’de yıllardır büyük bedel ödendi, ancak; ön yargı ve rezervlerden dolayı maalesef yeterinde sahip çıkılmadı.
Suriye’de yaşananlara değinerek sözlerine devam eden konuşmacı, çok kısa zamanda mücahitlerin alan hâkimiyeti sağlamasına rağmen, İran ve desteklediği Şii milisler ve Rusya’nın sürece dâhil olması, mücahitlere zemin ve zaman kaybettirdi. DAİŞ gibi sapkın örgütler cihat, şehadet gibi kavramların mecrasından çıkararak tüm Müslümanlara büyük zarar verdiler. 2019 yılında direniş özeleştiri yaparak, hatalardan ders çıkarttı ve bugün ki zaferin temellerini hem askeri, hem de düşünsel olarak attılar dedi.
Rusya’nın Ukrayna’da kaybettiği güç ve enerji, ABD ve seçimler sonrasında tehdit algınsa yaşanan değişiklik, Lübnan’da Şii milislerin yaşadığı kayıplar, Suriye’de ortamın mücahitler lehine değişmiş ve yakalanan fırsat değerlendirilmiştir.
Suriye yeni yönetimi yıkılmış harap olmuş bir ülke ve parçalanmış bir toplum ile karşı karşıya kaldı. Toprak ve toplum bütünlüğünü bozacak eylemlere izin vermeyen, basiretli bir yaklaşım sergilemeye çalışmakta. Suriye’nin bölge ülkeleri tehdit eder bir ülke olmayacağı açıklaması önemli bir detaydır. Yeni yönetimin başarılı olması, hem bölge, hem de tüm Müslümanlar açısından çok önemli bir kazanım olacaktır, bu yüzden daha fazla destek çıkmamız gerek.
İsrail’in Baas rejimi ardından bazı askeri ve önemli noktaları saldırmış olması, yıllardır kendisi için bir tehdit oluşturmadığı hatta tampon vazifesi gördüğünün sonucudur. Bu anlamda Siyonizm başta olmak üzere yılların sorunlarını yeni rejiminin çok hızlı çözmesini beklemek adil olmaz.
Türkiye bu süreçte hem ekonomik, hem de siyaseten büyük bedel ödedi, sürece ciddi katkıları oldu, bundan sonrada sahanın gerçekleriyle uyumlu desteklemeye devam etmeli dedi. Sivil Toplumunda daha fazla inisiyatif alıp ve gayret göstermeli, sahanın ihtiyaçları tespit edilerek, yardımlar hızlıca ulaştırmalılar.
Program soru, cevap ve katkıların ardından sona erdi.