Basın açıklamasının tam metni:

Ahmet Türk'e Yapılan Alçakça Saldırıyı Kınıyoruz

12 Nisan 2010

15 Aralık 2009'da Muş'un Bulanık ilçesinde DTP'nin kapatılmasının ardından düzenlenen protesto gösterileri sırasında çıkan olaylarda gösterici gruba ateş açarak 2 kişinin ölümü, 10 kişinin yaralanmasına sebep olan gönüllü köy korucusu Turan Bilen ve kardeşi Metin Bilen hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün Samsun Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.

Duruşmaya BDP'li milletvekilleriyle birlikte kapatılan DTP'nin Genel Başkanı Ahmet Türk de izleyici olarak katıldı. Duruşmanın ardından adliye binasını terk ederken Ahmet Türk'e yönelik yumruklu saldırı düzenlendi ve yapılan saldırı sonucu Türk'ün burnu kırılıp, alnında yarık oluştu.

Bulanık'ta yaşanan cinayetlerin ardından, duruşmalar sırasında güvenliğin sağlanamayacağı gerekçesiyle davanın Samsun'da görülmesine karar verilmişken, Samsun adliyesi önünde, polislerin arasından kolaylıkla sıyrılan saldırganın çok rahat biçimde böyle bir saldırı düzenleyebilmesi manidardır. Bununla birlikte, Bulanık'ta yaşanan cinayetlerin siyasi bir yönünün bulunması nedeniyle, ilgili davanın neden Muş'a yakın bir ilde değil de Samsun gibi uzak bir yerde düzenlendiği sorusunun da altı çizilmelidir. Şayet "güvenliğin sağlanamayacağı" bahanesine sığınılıyorsa, Samsun'da yaşanan güvenlik zafiyeti bile başlı başına bu gerekçeyi anlamsız kılmaya yetmektedir.

Duruşmadan evvel Muş milletvekili Sırrı Sakık'ın bizzat İçişleri Bakanlığı Müsteşarını arayıp yoğun bir güvenliğin sağlanmasını talep etmesine rağmen, görüntülerde görüldüğü üzere saldırı öncesi ve sonrası kolluk güçlerinin ciddi bir müdahalesi ve güvenlik tertibi bulunmamaktadır. Olayla ilgili video görüntüleri izlendiğinde görülecektir ki; saldırgan çok kolay biçimde orada bulunanların hayatına kastedecek bir eylem de düzenlemiş olabilirdi ve böyle bir durumda ülkenin sürükleneceği kaotik ortamı, yaşanacak gerilimi tahmin etmek, geçmiş tecrübeler ışığında değerlendirildiğinde hiç de zor değildir.

Hem görülen duruşmanın ağırlığı hem de orada izleyici olarak bulunan kişilerin pozisyonu çok ciddi bir güvenlik tertibini gerekli kılarken, Samsun Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün bunca olasılığı içinde barındıran söz konusu duruşma öncesi böylesi bir güvenlik boşluğuna mahal vermeleri soruşturulup, akıllarda oluşan tüm soruların cevapları aydınlatılmalıdır.

Nitekim yakın zamanda Van'da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yapılan yumurtalı saldırının hem hükümet yetkilileri hem de bizzat Başbakan tarafından defalarca kınanması, medyada bu konunun ayrıntılı biçimde yer etmesi ve ardından olayla ilgili çok hızlı bir şekilde derinlemesine bir soruşturmanın açıldığının bizzat İçişleri Bakanlığınca duyurulması gündemde fazlasıyla yer etmişken, aynı yaklaşımın Ahmet Türk ve arkadaşlarına da gösterilmesini temenni etmekteyiz.

Ahmet Türk'e yapılan bu ırkçı saldırıyı kınıyoruz ve kendisine geçmiş olsun dileklerinde bulunuyoruz. İçişleri Bakanlığı tarafından en kısa süre içinde saldırıyla ilgili ayrıntılı bir soruşturma açılmasının ve bu saldırının tüm sorumlularıyla birlikte güvenliğin ihmal edilmesine sebep olanların bulunup ve yargı önüne çıkarılmasının gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyoruz.

Av. Serdar Bülent Yılmaz

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı