Diyarbakır Özgür-Der'de "Tevekkül ve Teslimiyet" konuşuldu

Diyarbakır Özgür-Der'de "Tevekkül ve Teslimiyet" konuşuldu

Özgür-Der Diyarbakır şubesinin aylık konferanslar serisinin bu ayki konuğu Özgür-Der genel başkan yardımcısı Kenan Alpay idi.

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi 2023-2024 Aylık Seminer programlarının ikincisinde Yazar-Sosyolog Kenan Alpay ile birlikte "Tevekkül ve Teslimiyet" bahsi ele alındı.

Sunuculuğunu Mehmet Deniz'in yaptığı programda Kenan Alpay, Müslümanların gerek sıkıntı gerekse zoluklarla karşılaştığında işlerini Allah'a havale ettiğini ifade etti.

Tevekkülün en genel tanımıyla gerekli tedbirleri aldıktan sonra işlerimizi Allah'a havale etmek olduğunu ifade eden Alpay, sahabenin tevekkül anlayışının akıllı bir biçimde hareket etme haline denk geldiğini ifade etti.

Tevekkülün yaşanmış tecrübeleri göz önünde bulundurma hali olduğunu belirten Alpay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kitapta savaş halinde dahi yeri geldiğinde topyekün yeri geldiğinde bölük bölük savaşa çıkmamız ve tedbiri elden bırakmamız gerektiğini görüyoruz. Tüm bu gerekli tedbirlerden sonra sabrı da kuşanıp işlerimizi Allah'a havale eder ve hayırlı bir akıbet bekleriz."

Sabır ve Tevekkül

Sabır ve tevekkülün Müslümanlar için birbiri ile yakından ilişkili iki temel vasıf olduğunu belirten Alpay şunları söyledi: "Tevekkül konusunda resulullahın sabah kursakları boş bir şekilde çıkıp akşam dolu bir şekilde gelen kuşlar gibi olmamız ve rızık konusunda yarına dair bir kaygı taşımamız gerektiğine dair hadisi hatırda tutmamız gereken bir hadistir. Öte yandan yine resulullahın deveni bağladıktan sonra tevekkül et hadisi her düzeyden insana aklı ön planda tutan bir tevekkül anlayışını aşılamaya çalıştığı bir hadistir."

Modern eğitimin ve dönemin de etkisiyle bu çağın insanının gereğinden fazla rasyonel düşündüğünü ve maddi zeminde her olayı anlamaya çalıştığını ve bu düşünce biçiminin kudret ve kuvvet sahibi Allah'ı, Allah'ın hayata ve olaylara müdahalesini görmezden gelen bir yaklaşım biçimi olduğunu vurgulayan Alpay, bu aklın ve düşünce biçiminin sağlıklı olmadığını ve tevekkül anlayışımız ve Allah tasavvurumuz ile uyuşmadığını belirtti.

Alpay, "Hamas'ın son günlerdek eylemlerinin büyük bir tevekkül örneği olduğunu görüyoruz. Eylemin ciddi bir hazırlıktan sonra yapıldığı malumunuz. önce siber saldırı sonra binlerce füze saldırısı yapılıyor. Tüm bunlarla beraber 22'ye yakın noktaya planlı ve organize saldırı yapılıyor. Ve tabi tüm bunlar yahudiler için meşguliyet günü olan cumartesi günü yapılıyor.Tüm bu organizasyonla bölgenin en büyük garnizonunu hedef aldılar. Tüm bu geniş çaplı, planlı, organize ve gayet başarılı saldırı, elinden geleni yaptıktan sonra işleri Allah'a havale etmenin yani tevekkülün büyük bir örneği idi. Ve nihayetinde Allah da zaferi nasip etti." dedi.

Türkiye'de birçok müslümanın Hamas'ın büyük bir tevekküle dayanan bu eylemini sahiplenmediğini, bunu bir delilik olarak gördüğünü ifade den Alpay, dezenformasyonla, yalan ve karalamara dayalı haberlerin maalesef bu müslümanların aklını esir aldığını vurguladı. Alpay, tüm bunların hastalıklı düşünce yapısından kaynakklandığını ve tevekkülü ıskalamaktan neşet ettiğini belirtti.

GAZZE DİRENİŞİ MÜSLÜMANLAR İÇİN İFTİHAR VESİLESİDİR

Afganistan direnişinin ve zaferinin de 20 yıllık uzun soluklu bir sabır ve mücadeleye dayandığını, nihayetinde büyük bir tevekkül örneği olduğunu hatırlatan Alpay konuşmasını şöyle  sürdürdü: "Gazze direnişi Allah için ölen ve öldüren, hafız dilleri dualı bir avuç müslümanın direnişidir. Aksa tufanı  dilleri dualı bu müslümanların Allah'ın yardımını aldıkları büyük bir zaferdir. Burada müslümanlara düşen bunu büyük bir iftihar olarak görmesi ve Allah'a hamd etmesidir" dedi.

Komplo teorileri

Komplo teorilerinin insanları gönüllü bir şekilde köleleştirdiğini ifade eden Alpay, komplo teorilerine teslim olan insanların müslümanların bir şey başaracağına ihtimal dahi vermediklerini, güç ve kudreti Allah'a değil küresel güçlere yakıştırdıklarını ifade etti.

Alpay, "Bu anlayışa göre El Kaide, Hamas, HTŞ ve ne kadar yapı varsa tümü küresel güçlerin kurduğu yapılardır. Müslümanlar hiçbir şey başaracak çapta değillerdir. Dolayısıyla zihnen hasta olduklarını, tevekkül ve teslimiyetin Allah'ın gaybi desteğini ve nihayetinde zaferi getirebileceğini göremiyorlar." dedi.

Tevekkülün hakka tam bağlılığı, azim ve kararlığı gerektiren bir teslimiyet biçimi olduğunu ifade eden Alpay, tevekküle tam anlamıyla sarılmanın insani her  türlü vesveseden de koruyan bir durum olduğunu belirtti.

a46cb234-cb7b-4047-bf05-a23b5b1842a1.jpg

fbbc56b0-b162-48d7-a91a-5971902db2e4.jpg

whatsapp-image-2023-10-15-at-00-11-44-1.jpeg

whatsapp-image-2023-10-15-at-00-11-44.jpeg

Önceki ve Sonraki Haberler