İslami Kuruluşlardan Katliama Ortak Tepki

İslami Kuruluşlardan Katliama Ortak Tepki

Diyarbakır'da toplanan İslami dernek ve vakıflar yaptıkları basın açıklamalarıyla katliamı protesto ettiler.

Şırnak Uludere’de TSK’nın gerçekleştirdiği ve 35 kişinin hayatını kaybettiği katliama tepkiler dinmiyor. Diyarbakır'da Ofis'te bir araya İslami dernek ve vakıfların temsilcileri ve gönüldaşları da taşıdıkları döviz ve yaptıkları basın açıklamalarıyla katliamı protesto ettiler.

diyarbakir-20111231-1.jpg

diyarbakir-20111231-2.jpg

diyarbakir-20111231-3.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Öncelikle 28 Aralık 2011'de bizi kedere boğan Şırnak Uludere'de meydana gelen olayda katledilen kardeşlerimize Alemlerin Rabbinden rahmet diliyor, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabr-ı cemil niyaz ediyoruz.

27 yıldır 60 bin Müslüman Türk ve Kürt halklarının evlatlarının kanının aktığı bu ülkede maalesef bu günlerde masum 38 sivil kardeşimizin kanı da daha eklenmiştir.

Yürek yakan bu son olay göstermiştir ki yangınını söndürmeyen ülkelerde çeşitli şekillerde sorunun çözümsüzlüğünün oluşturduğu yangına benzin dökmek kolaylaşmaktadır.

Sınır ötesinde bulunma amaçları ticaret olan Uludereli köylüleri PKK'li sanıp katletmenin hiçbir şekilde izahı yoktur. Kaldı ki daha önce PKK'lileri "çoban" sanıp karakol basmalarına sebep olanların, bu sefer de Uludereli köylüleri PKK'li sanıp katletmelerini akıl tutulması olarak ifade etmek de bu elim olayı izahta yetersiz kalmaktadır.

Dikkate şayan diğer bir yön de;

Hükümetin barış ve kardeşlik için ciddi hazırlık yapmakta olduğu Başbakan yardımcısı Bülent Arınç tarafından açıklanmasının hemen ardından bu elim olayın meydana gelmesidir. Keza Beşir Atalay tarafından yeni açılımın Şubat ayında açıklanacağının deklare edilmesinden hemen sonra böyle utanç verici bir katliamın gerçekleşmesini "hataen" ve/ya

"kasıtsız" olarak meydana geldiğini söylemek en hafifinden yıllarca bizlere izletilen filmi tekrar izletmek demektir.

Burada yetkililere sesleniyoruz;

Bölgede görev yapan askeri unsurların "köylüleri yanlış yola sevk ettikleri" iddiasının doğru olması halinde ciddi bir provokasyonla karşı karşıya olduğumuzun fark edilmesi gerekmektedir.

Hükümetten beklenen açıklamanın çok sonra yapılması ve yapılan açıklamanın da olayı aydınlatmaya ve faillerden hesap sormaya yönelik bir içerik taşımaması utanç vericidir.

Bizler İslami STK'lar olarak;

Artık Türk ve Kürt annelerinin yanacak yürekleri, akıtacakları gözyaşlarının kalmadığını,

Bu sebeple her türlü provokatif eylemlerin önceden engellenmenin gerekli olduğu,

Bu müeesif olayın meydana gelmesinde rolü olanların derhal bulunup haklarında yasal işlemin yapılmasını ve görevden el çektirilmesini,

Meydana gelecek prokasyonlara rağmen, ebedi kardeşlik ve saadetin gereği önümüzdeki süreçte eşitlik, adalet ve hakkaniyete uygun olarak beklenen açılım ve hakların tanınması ile ilgili yasal ve anayasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını talep ediyoruz.

Destekleyen Kurumlar: Anadolu Gençlik, Ay-Der, Bayındır Memur-Sen, Bem-Bir-Sen, Birlik-Haber-Sen, Büro Memur Sen, Cami-Der, Çarıklı Derneği, Diyarbakır İnsani Yardım Derneği, Dem-Der, Dicle Fırat Diyalog Grubu, Din-Bir-Sen, Diyanet-Sen, Doğu Batı Kardeşlik Platformu, Eğitim-Bir-Sen, Enerji-Bir-Sen, Gönül Köprüsü Derneği, Hayat-Der, Hizmet-Der, Hür-Der, Islah-Der, İhvan-Der, İkra-Der, İlim-Der, İmam Hatip Yardımlaşma ve Dayanışma-Der, İnsan ve Erdem, İrşad-Der, Köy-Der, Memur-Sen, Mustazaf-Der, Öğ-Der, Özgür-Der, Özgür-Eğitim-Sen, Sağlık-Sen, Sahabe-Der, Sek-Der, Şafak-Der, Şefkat-Der, Şura-Der, Toç-Bir-Sen, Ulaştırma Memur-Sen, Yeni İhya-Der, Yetim-Der, Ufuk-Der, Yusufi-Der.  

Önceki ve Sonraki Haberler