Edirne GGM'de tutulmaktayken serbest bırakıldıkları iddia edilen ancak 24 Temmuz'dan beri kendilerinden haber alınamayan Türkmen aktivistler Alisher Sahatov ve Abdylla Orusov'a ilişkin kamuoyunu bilgilendirmek ve resmi makamlara çağrıda bulunmak için MAZLUM-DER Genel Merkezinde basın açıklaması düzenlendi.

Açılış konuşmasını MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ali Öner yaparken, Basın açıklaması MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Av. Yasin Dıvrak tarafından okundu.

Açıklamaya Alisher Sahatov'un eşi Gülala Hasanova görüntülü olarak bağlanırken, aktivistlerin avukatlığını yapan Av. Kader Sevimli ve Alisher Sahatov'un avukatı Av. Arife Gökkaya Dinç hukuki süreç hakkında bilgi verdi. Yapılan tüm adli girişimlere rağmen hiçbir sonuç alınamadığını ifade eden avukatlar, en temel hakları olan müvekkilleri hakkında bilgi alma haklarının dahi ellerinden alındığını belirttiler.

ÖZGÜR-DER YK Üyesi Av. Ümit Kudbay iz kaybettirmek ve gayri hukuki şekilde zalim rejimlere iade etmek gibi usulsüzlüklerin vehametine dikkat çekti. Çokça eleştirilen sınırdışı işlemlerinin bile işletilmemesinin hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunun altını çizen Kudbay, ayrıca Türkmenistan devletinin Türkiye’deki Türkmen vatandaşlara ilişkin fiziki takibe varan istihbari faaliyetlerinin de engellenmesi çağrısında bulundu.

Basın açıklamasının tam metni:

ABDYLLA ORUSOV VE ALİSHER SAHATOV’UN AKIBETİ AYDINLATILSIN!

Türkmenistan uyruklu Abdylla Orusov ve Alisher Sahatov, ülkelerinde karşı karşıya kaldıkları işkence, kötü muamele ve ölüm riski sebebiyle Türkiye’ye sığınmışlardır. Uluslararası koruma başvurusu ile Türkiye’de yaşamakta iken, haklarında tesis edilen tahdit kodu ve buna bağlı sınır dışı kararı ile Geri Gönderme Merkezi’ne alınmışlardır. Anayasa Mahkemesi, aktivistlerin sınır dışı edilemeyecek yabancılardan olduğunu belirtilerek her ikisi hakkında tedbir kararı vermiştir. Tahdit koduna karşı açmış oldukları dava ise devam etmektedir.

Göç İdaresi'nin beyanlarına göre Abdylla Orusov ve Alisher Sahatov, 24 Temmuz günü idari gözetim altında tutuldukları Edirne Geri Gönderme Merkezi'nden, Sinop’a gitmeleri kaydıyla serbest bırakılmışlardır. Ancak Göç İdaresi'nin beyanlarının aksine kendilerinden bu tarihten beri haber alınamamaktadır. Bu durum iki Türkmen aktivistin Türkmenistan'a sınır dışı edilmiş olabilecekleri ve yahut emniyet, istihbarat birimlerince kayıtdışı şekilde tutuldukları yönünde güçlü şüphe uyandırmıştır.

Aileleri ve insan hakları kurumları tarafından yapılan çağrılar cevapsız bırakılmış, avukatları tarafından yapılan başvurular ise sonuçsuz kalmıştır. İddiaların dile getirilmesinin üzerinden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen belirsizlik giderilmemiştir. Mevcut durumda hem iki Türkmen sığınmacı hem de aileleri mağdur edilmekte, ülkemizde son dönemde sığınmacılar üzerindeki hak ihlallerine bir yenisi eklenmektedir.

Abdylla Orusov ve Alisher Sahatov, 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında geri gönderilemeyecekler listesindedir. Türkmenistan’a yahut Türkmenistan’a iade edecek üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilmeleri halinde hayatları ciddi risk altında olacaktır. Mevcut şartlarda Türkmenistan, yoğun insan hakkı ihlallerinin yaşandığı, işkencenin sıradan olduğu, siyasi mahkumların ortadan kaldırıldığı ve kolayca ölüm cezası verilebilen bir ülkedir. Türkiye’den daha önce sınır dışı edilen Türkmen aktivist Farhad Durdyyew gibi bazı isimlerden maalesef bir daha haber alınamamıştır.

MAZLUMDER olarak, 24 Temmuz’dan bu yana kendilerinden haber alınamayan iki Türkmen aktivist Abdylla Orusov ve Alisher Sahatov’un akıbeti hakkında başta Edirne İl Göç İdaresi Müdürlüğü olmak üzere İçişleri Bakanlığı tarafından derhal açıklama yapılmasını, kayıtdışı olarak resmi bir birimde tutuluyorlarsa derhal serbest bırakılmalarını, aktivistlerin güvenliğinin teminat altına alınarak her türlü sınır dışı etme işleminin derhal durdurulmasını talep ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.