Kahramanmaraş Öğretmen Evi Kıraathanesi'nde AK Parti Dulkadiroğlu Gençlik Kolları'nın tertiplediği Çay ve Ötesi programının konuğu olan Celal Kurşun "Gençliğin Buhranları" başlıklı sunumuyla gençlere hitap etti.

Türkiye'de son yıllarda internet üzerinden aranılan/izlenen kelimeler, filmler, TV programları, şarkılar ve diziler hakkında elde ettiği istatistikleri paylaşarak söze başlayan Kurşun' un konuşmasından kesitler şu şekildedir: 

İstatistiklerde bize gösteriyor ki ait olduğumuz medeniyetin ve kendimizi tanımladığımız İslami kimliğin uzağında bir yerlere konumlanmışız. Türkiye'de takip edilen diziler, TV programları v.s. içeriği öz kimliğimizle ne kadar uyumlu? Bizleri Resul'ün öncülüğünde ortaya koyduğu giyim kuşam hal ve hareketlere mi yönlendiriyor yoksa Batının yoz rüzgarları arasında kaybolup gitmeye mi? Yeryüzünde katledilen binlerce insanın hesabını sormaya mı sevk ediyor acaba? Yoksa bizlerin fıtratı ve öz benliğimiz ile igili bazı şeyleri söküp atıyor veya unutturuyor mu? Listede görülüyor ki insanımız dizilerin pembe senaryoları içinde uyutuluyor. Dizilerde telkin edilen yaşam tarzları, lanse edilen tüketim kültürü ve ortaya konulan insani ilişkiler toplumumuzun gerçekleriyle ciddi bir zıtlık içinde. Dahası bizim değerlerimize oldukça yabancı bir eksende. Müşahede etmekteyiz ki etrafımızı kuşatan modern cahiliye ve onun propaganda aygıtları bizlerden izzeti, şerefi, haysiyeti, arı, ahlakı hasılı tüm fıtri hasletlerimizi dönüştürerek uzaklaştırıyor. Gündemlerimizi dizilere, eğlence eksenli TV programlarına kilitliyor. Eğer bizler bu kuşatılmışlığa bir dur demezsek bu cahiliye dehlizinde kaybolup gideceğiz. 

2016 yılında en çok aranan kelimelere baktığımızda şunlar çıkıyor: Youtube, Facebook, Twitter, Bir Garip Aşk, Survivor, Survivor 2016. Daha detaylı bir tarama yaptığınızda ise durum çok daha fecaat. Tablo 1'de son 5 yıllık görsel arama sorgusu verilmektedir. Tablo 1'e baktığımızda Türkiye coğrafyasının maalesef nasıl bir meyil içinde olduğunu çok net görebiliriz.  Gerek görsel aramalar gerekse diğer basamaklardaki genel aramalarda maalesef hemen yanı başımızdaki kıyımdan geçirilen Suriye yok! Charlee Hebdo en çok arananlar listesinde fakat Filistin direnişinin karikatüristi Naci el Ali yok! Kur'an, ilim, eğitim, takva, izzet, Aylan bebek,  Filistin cihadı, Doğu Türkistan, Arakan, Muhammed Mursi, Hasan el Benna, Mahammed Abduh, Cemaleddin Afgani,  v.s. yok! Peki ne var? Neredeyse hiçbir yönüyle bizlere örnek olamayacak sözde sanatçılar, futbol, aşk, ihtiras ve fuhşiyat var. Tüm bunlar genç dimağları örümcek ağı gibi örerek tarumar etmeye hızla devam ediyor.

Tablo1.  Türkiye'deki Son 5 Yıl Görsel Arama Sorguları

Yaşadığımız çağ itibariyle gelişen teknoloji iletişim alanında bizlere çokça imkanlar sunmakta. Bu alanların faydaları hepimizce malumdur. Herkes bunun tasnifini kolaylıkla yapabilir. Lakin muzdarip olduğumuz konu bu nimetlerin yanlış kullanımıdır. Yok sayamayız ki; hayatımızda TV, internet, Facebook, Youtube, Twitter vs. gibi gerçekler var. Bu imkanların kullanımında iki ölçü mevcut. Bunlar; iyi/faydalı, kötü/faydasız. Bu alanların kullanımında öne çıkan boyut bilgiye ulaşmak, araştırma yapmak, faydalı ilme talep gibi iyi yönde değil. İstatistiklerin de gösterdiği üzere maalesef ki tersi istikamete seyretmiş. Görüyoruz ki görsel aramalar listesinin birinci sırasında fuhşiyat ve türevleri var. Devam eden sıralamada gençliğin ilgisi İngiliz bir müzisyende yahut magazinsel bir gündemde. Gençlerimiz eğlencenin peşinde. İnternette sözde komiklik adına iğrenç ve ahlaksızlıkta üst mertebelere ulaşmış Vine' lar aranıyor. İnternetteki genel meşgale profil ve kapak fotolarına bakmak olmuş. Kendimizi gerçeklerden uzaklaştırıyoruz. Ma'ruf tan uzak yerlerde kimliğimizi kaybediyoruz. Davamız ve gündemimiz zulme karşı mazlumların yanında çabalayanlar ve gayret edenler olacakken ilgimiz Surivor ve Futbol maçlarında. Sosyal medya ağlarının kullanım amaçlarının merkezinde ego tatminlikleri var. Türkiye de boşanma sebeplerinin %80'ni mahkeme kayıtlarına göre Facebook oluşturuyor. Bunu nasıl makul görebiliriz! 

"Nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; Rabbim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz ki Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir. (Yusuf Suresi 53)" ayetini gençlere hatırlatan Kurşun, marufa olana hicretin yaşadığımız her an mümkün olduğunu bunun için Kur'an'ı terkedilmiş bırakmamız (Furkan Suresi 30) gerektiğine değindi. 
Sunum sonrası Kurşun gençlere Çocuk Eğitimi ve Aile, İslami Şahsiyetin İnşası, Gelin Müslüman Olalım, Gelecek Tasavvurumuz ve Ortadoğu İntifadası, İbadet İlmihali isimli kitapları hediye etti ve ardından program son buldu.

HABER: M. FARUK ZENGİN   

FOTO: YUSUF ŞAKAR