Kahramanmaraş Özgür-Der Temsilciliği, 1 Kasım 2014 tarihinde düzenlenen bir etkinlikle açıldı. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde gerçekleşen açılış, büyük bir heyecan ve coşku içeresinde birlik ve beraberlik ruhunu dinamik olarak bir kez daha ortaya koydu. Açılışa İstanbul, Diyarbakır, Adana, Akhisar, Bartın, Zonguldak, Batman, Kulp ve Amaysa Özgür-Der temsilciliklerinin yanı sıra Kayseri, Malatya, Muş ve Gaziantep'ten çok değerli kardeşlerimiz de katılım sağladı.

Kur'an tilaveti ve meali ile başlayan açılış Özgür-Der Kahramanmaraş TemsilcisiCelal KURŞUN'un konuşması ile devam etti. Konuşmasında zalim Esed'in zulmünden kaçarak gelen Suriyeli muhacirlerin Kahramanmaraş Özgür-Der Temsilciliğinin açılış aşamasında önemli bir rol oynadığını, vahyi hakikatlerin pratik alana dinamik bir şekilde ekip çalışması ile aktarılması hususunda yol gösterici olduğunu belirtti. Buna ilave olarak Allah'ın hükümleri yeryüzünde vuku buluncaya kadar cehd ve cihad şuuru ile hareket edeceklerini, kula ve nesneye kulluktan Allah'a kulluğa çağıran, modern köleliğe karşı ebedi özgürlüğe davetin tek çözüm kaynağının İslam olmaktan geçtiğini, her gün daha da yozlaşan bu dünyada genç ve körpe beyinleri fuhşiyatın, uyuşturucunun, internetin, sanal ilişkilerin ve oyunların, fanatizmin ve sonu izmle biten tüm ideolojilerin bataklığında yok olup gitmemesi için karanlığa ışık tutma azminde olacaklarını belirterek, "Allah'ı birlemek için kalkan parmağımız, öncülerimiz gibi, tağutu asla onaylamayacaktır" dedi.

Aşılışa katılım sağlayan tüm temsilcilikler adına Batman Özgür-Der'den Şefik SEVİM birlik ve dayanışma ruhunun zalimlere karşı her daim ayakta kalmasını, yılgınlığa düşmeden mücadele azmi içerisinde olunması gerektiğini belirtti. Daha sonra Özgür-Der'i tanıtan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

Ardından "Kuşatma Altındaki Ortadoğu ve İslami Sorumluluklarımız" başlıklı panel yapıldı. Panelde ilk olarak sözü alan Özgür-Der kurucu üyesi Hamza TÜRKMEN,ümmet coğrafyasında Rabbimiz Allah'tır diyenlerin kovulma sürecinde olduklarına, vahyin tüm coğrafyalara hakkıyla ulaşmasına karşın ileri gelenlerin mübin olan kitaptan kopması ile kimliksizleşen bir güruha doğru gidildiğine, masaya yatırılan coğrafyamızın cetvelle çizilerek parçalandığına, içimizdeki işbirlikçiler ile nasıl bir yozlaşma sürecine girilerek son kertede ulus formu ile İslam'dan uzaklaşıldığına vurgu yaptı. Bu yok oluştan vahyin yaşayan şahitliğini yaparak kurtulabileceğimizi söyleyerek sunumunu tamamladı.

İkinci konuşmacı olarak Diyarbakır Özgür-Der'den Abdulhakim BEYAZYÜZ, müminlerin yeryüzünün halifesi olması sebebiyle iyiliği emredip kötülükten nehyeden toplumlar olması gerektiğini fakat İslam coğrafyası olarak örnek bir toplum olacakken zillet içinde olduğumuzu belirtti. Küresel fitne gücüne karşı sorumluluğumuzu hatırlatan Abdulhakim BEYAZYÜZ, batının kendi çıkarları için her türlü alçak oyunu sergileyebileceğini buna karşı insanlığa albenili bir merkez oluşturarak, tüm yozlaşı rüzgârlarına daima teyakkuz halinde sağlam bir duruş sergilememiz gerektiğini vurguladı.

Son olarak Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan KAYA, Ortadoğu'nun tarih boyunca her zaman gündemde olduğunu, sömürgecilerin işbirlikçileri ile İslam coğrafyasında yaptığı zulümlere karşı müslümanların direniş halinde olduklarını belirterek bu direnişe destek vermemiz gerektiğini vurguladı. Ayrıca emperyalist güçlerin ne kadar ikiyüzlü olduklarını, tüm değer verdikleri anlayışları işlerine gelmediği zaman nasıl çiğnediklerini, mevzu İslam olduğunda zalim güçlerin nasıl bir arada hareket ettiklerini, Esed vahşetine karşı üç maymunu oynadıklarını açıklayarak cahili değerleri için ölen insanların bile kalabalıklarla uğurlandığı fakat sırf Rabbim Allah'tır diyerek şehit edilenlerin yalnız bırakıldığını bu veçhede üzerimize düşen görevlerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini hatırlattı.

Etkinlik panelin ardından Grup Yürüyüş konseriyle devam etti. Grup Yürüyüş açılışa katılanları ezgileri ve marşlarıyla hareketlendirdi. Oldukça coşkulu ve duygu dolu ezgilerin ardından kapanış yapılarak dernek binasına geçildi.

Foto: Serdal Benli / Ahmet Sami Demir