Özgür-Der Üniversite Gençliği kitap forumunda 'Nebevi Sünnet' eserini değerlendirdi

Özgür-Der Üniversite Gençliği kitap forumunda 'Nebevi Sünnet' eserini değerlendirdi

Özgür-Der Üniversite Gençliği Ahmet Kerim Artuk ve Bera Kuloğlu’nun değerlendirmeleriyle Muhammed Gazali’nin “Nebevi Sünnet” kitabını değerlendirdi.

Hayatımızın kaynakçası mesabesinde olan Kur’an ve sünneti doğru anlamamız gerektiği ile sözlerine başlayan Ahmet Kerim Artuk, sünneti uygularken bilinç ve iradenin ön planda olması gerektiğini ifade etti. 

“Sünnet Kur’an'ın nasıl amelleştirilmesi gerektiği noktasında hayati öneme sahip.” diyen Artuk, Kur’an’ın hayata tatbiki ve canlandırılabilmesi için Allah Resul’ünün örnekliğine ihtiyaç duyduğumuzu hatırlattı.  

Peygamberimizin örnekliğini hiçe sayan çalışmaların zaman içerisinde Kur’an’ı Kerim’i nesneleştirdiğini belirten Artuk, bizatihi Rabbimizin emri olması hasebiyle sünnete tabi olmamız gerektiğinin altını çizdi. 

Modern hayata karşı sünnetin rehberliği 

Çeşitli konulardaki yorum farklılıkları noktasında sünnetin bir mihenk taşı olduğuna değinen Artuk, “Modern hayata karşı sünnetin rehberliğinde bir hayat sürmemiz gerekir.” dedi. 

Hadis meselesinin yalnızca hadisçilerin tekeline bırakılmaması gerektiğine değinen Artuk, İslami uyanış yalnızca silahla gerçekleşecek bir mücadeleyi değil aynı zamanda ilmi olarak mücadele edilmesi gereken bir nokta diye belirtti.

Gazali’nin hikmetli bir şekilde geleneği ele aldığına değinen Artuk, “Geleneği toptan yok eden bir anlayış söz konusu olabiliyor. Bizlerin geleneği doğrudan reddeden bir yaklaşım içerisinde olmamızın doğru değildir.” dedi. 

Sünnet çeşitli ritüellere indirgeniyor.  

Muharref kültürle birlikte kadınların İslam’la alakası dahi olmayan hükümlere ve uygulamalara muhatap kaldıklarını söyleyen Artuk, hadis ve gelenek içerisindeki uygulamaların doğru değerlendirildiğinde bu tür çarpık anlayışların aşılabileceğinin altını çizdi. 

Adetlerin zaman içerisinde ibadet halini aldığını aktaran Artuk, yörelere ait adetlerin zaman içerisinde genelleştirilip din haline getirildiğini aktardı. 

image2.jpeg

Sünnet’i insanlığa hidayet ve adalet vesilesi olarak kullanmadığımızı söyleyen Artuk, Sünnet’in çeşitli şekil ve fiillere indirgendiğini ifade etti. 

Forumda değerlendirmesini aktaran Bera Kuloğlu da Gazali’nin hadisleri değerlendirirken Kur’an merkezli olarak hareket ettiğini ifade etti. 

Kur’an merkezli hadis değerlendirmesi 

Kur’an’ı doğru bir şekilde bilmemenin hadislerin değerlendirilmesinde yanlışlıklara sebebiyet verdiğini aktaran Kuloğlu, hadislerin Kur’an’ı Kerim’e aykırı olmasının düşünülemeyeceğini aktardı. 

Nafi tarafından yapılan yanlış değerlendirmelerin Gazali tarafından aktarıldığına değinen Kuloğlu, bazı durumlarda daha güçlü hadislerin değil de şaz hadislerin değerlendirmelerde temel alındığını söyledi. 

İnsanın yeryüzüne halife olarak gönderildiğini ve cennetle müjdelenen on sahabenin nispeten zengin insanlar olduğunu aktaran Kuloğlu, “Süreç içerisinde zühde teşvik eden hadislerin gündem alındığını, bu noktada ortaya konan hadislerin bağlamlarından koparıldığını görüyoruz.” ifadesini kullandı.

Gayba dair değerlendirmelerde Kur’an’ın bizlere vermiş olduğu bilgilerle yetinmemiz gerektiğini aktaran Kuloğlu, Rabbimizin “boşluğa taş atmak” şeklinde ifade ettiği bu konuda haddimizi bilmemiz gerektiğini hatırlattı.

Gazali’nin kendisine gelen sorular çerçevesinde gayba dair meseleleri değerlendirdiğini ifade eden Kuloğlu, Gazali’nin bir noktada İslam’ı insanlara doğru aktarmaya çalıştığını ifade etti. 

İnsanın geleceğini ve hayatını yönlendirmeyeceği bir kader anlayışının doğduğunu aktaran Kuloğlu, irademizin olduğu ve hayatımızda tercihlerde bulunduğumuzu dolayısıyla tercihlerimiz doğrultusunda sorumlu olacağımızı aktardı. 

image0.jpeg

Sünnet yerine örf ve adetler uygulanıyor

Gazali’nin Sünnet anlayışının temelinde Kur’an olduğunu söyleyen Kuloğlu, Gazali'nin hadislerde senet tenkidinin yanında metin tenkidinin de yapılmasını savunduğunu aktardı.

Sünnetin anlaşılabilmesi için muhaddislerden ve fakihlerin birlikte yol alması gerektiğini aktaran Kuloğlu, “Sünnet ancak bütüncül bir bakış açısı ile anlaşılabilir. Belirli bir amaç doğrultusunda aktarılan hadisler bağlamından koparılarak yanlış anlaşılıyor.” dedi. 

“Gazali, Kur’an’ın bir çerçeve çizdiğini, hadislerin de bu çerçeve içerisinde anlamlı olduğunu aktarıyor.” diyen Kuloğlu, Sünnet ile örfü de ayırt etmemiz gerektiğini çoğu zaman Sünnet yerine örf ve adetlerin uygulama alanı bulduğuna” değinerek değerlendirmesini tamamladı. 

Program soru cevap ve katkılarla sonlandı.

Önceki ve Sonraki Haberler