100 yılı aşkın süredir Türkiye’yi tasallutu altına almış Kemalizm’in izlediği yolu ve dönemin diğer siyasi dinleriyle ne ölçüde benzediğini irdelemek amacıyla Onur Atalay’ın “Türk’e Tapmak” kitabını okuduklarını belirten İbrahim Sildir: “Kemalizm’i ortaya çıkartan altyapıyı incelemek için öncelikle Aydınlanma Çağı’na bakmamız gerekiyor.” diyerek sözlerine başladı. 

”Aydınlanmayla beraber dinin kamusal alandan vicdanlara göçüne şahitlik ediyoruz.” diyen Sildir “Dinin çekilmesiyle oluşan boşluğun yine ancak başka dinlerle dolması mümkün olabilirdi.” sözleriyle Aydınlanma’nın eski dini yok ederek yeni dinlere sebebiyet verdiğini belirtti. Sözlerine Aydınlanma’nın Fransa’da meydana getirdiği din dönüşümünü açıklayarak devam eden Sildir, Fransız İhtilali’nin kamusal alandaki din ilk din dönüşümüne sebebiyet verdiğini belirtti. Sekülerleşmeye devam eden Batı’da 1.Dünya Savaşı’nın ardından yeni siyasi dinlerin oluşmaya başladığını ifade eden Sildir “İnsan içindeki tanrı özlemini gidermek için seküler dinlere ihtiyaç duydu ve bu bağlamda 1.Dünya Savaşı ardından Rusya’da Bolşevizm, İtalya’da Faşizm ve Almanya’da Nasyonel Sosyalizm yeni siyasi dinler olarak karşımıza çıktı.” diye konuştu. Bu yeni siyasi dinlerin Kemalizm ile olan benzerliklerine değinen İbrahim Sildir Kemalizminde aynen Avrupa’daki siyasi dinler gibi bir din olduğunu ifade etti. Kemalizm dininin kutsallarına değinen Sildir “Kemalizm bu yeni dinin müminlerini yaratmak için 3 yeni  kutsal belirlemiştir.” “Duyguları yönetmek için milliyetçiliği düşünceleri yönetmek için bilimi davranışları yönetmek içinde medeniyeti kendine yol belirlemiştir.” diye ifade etti. Kemalizm dininin aynı semavi dinler gibi tanrıya, peygambere,kitaba ,mabedlere ,havarilere müminlere ihtiyaç duyduğunu ifade eden Sildir tanrı/peygamber için Mustafa Kemal’in kitap olarak Nutuk’un mabed olarak Halkevlerinin havariler olarakta Kemalist kadroların belirlendiğini belirtti. Sildir konuşmasını “Mustafa Kemal’in ölümünden sonra saplantılı ruh haliyle devam eden ritüeller,tören ve anma baskıları bu dinin halen topluma dayatıldığının göstergesidir.” sözleriyle sonlandırdı. Program dinleyicilerin katılım ve sorularıyla sona erdi.