Sudan’da yapılan insanlık dışı katliamlar ve işgal çabaları, Hızlı Destek Güçleri (RSF) isimli çetenin hamisi BAE’nin İstanbul konsolosluğu önünde lanetlendi.
İslami Dayanışma Platformu çağrısıyla yapılan eylemde “Katil Bae Sudan’dan Elini Çek!” yazılı pankart taşınırken “Sudan’da Katliam ve İşgal’in Faili RSF, Planlayıcısı BAE ve İsrail!”, “RSF is Responsible for the Occupation and Massacre in Sudan But the UAE and Israel are Masterminds!”, “Sudan, Libya, Gaza… The Partnership Behind Every Evilness in the Middle East: UAE&Israel!”, “El-Faşir’de İşgal ve Katliamın Sponsoru Zalim Nahyan Hesap Verecek!”, “Sudan’da, Libya’da, Gazze’de… Ortadoğu’da Her Şeytanlığın Arkasındaki Ortaklık: BAE&İsrail!” yazılı dövizler tutuldu.
Ümit Kudbay tarafından yönetilen eylemde ayrıca “İşbirlikçi hainler hesap verecek!”, “Sudan halkı yalnız değildir!”, “Siyonist uşağı katil Emaret!”, “Down down down UAE!”, “Zalim Nahyan hesap verecek!”,
“Katil BAE Sudan’dan defol!”, “Katil RSF Sudan’dan defol!” sloganları atıldı.
İslami Dayanışma Platformu adına söz olan Rıdvan Kaya, Sudan’da RSF adlı paramiliter grubun Siyonistlerin Gazze’de yaptığı gibi Sudan’da katliamlar yaptığını ifade ederek, Sudan’ın geçmişte mazlumların iltica edip sığındığı bir coğrafya iken bugün milyonlarca Sudanlının mülteci pozisyonuna girdiğini söyledi.
Kaya, “Sudan’da İslami hareketi zayıflatmak için çok boyutlu işlenen zulümlere şahit olduk. RSF vahşete imza atarken bunun arkasındaki gücün Siyonist çete olduğunu çok iyi biliyoruz.” ifadelerini kullandı ve Siyonistlerin Ortadoğu’da hiçbir gücün ayakta kalmasını istemediğini, Sudan’ın da bölgenin en güçlü devletlerinden biri olarak bölünmeye çalışıldığını bildirdi.
“Fakat burada daha ağır ve utanç verici olan Sudan’daki katliamcı güçlerin yoğun şekilde BAE adlı hanedan tarafından desteklenmesidir.” diyen Kaya, Nahyan ailesinin uzun yıllardır inanılmaz zulümlere imza attığını hatırlattı.
Kaya, BAE’nin sahip olduğu finans gücüyle bütün İslam coğrafyasında büyük zulümler icra ettiğini söylerken, bu ülkenin Mısır’da Sisi’yi, Libya’da Hafter’i, Tunus’ta İslami harekete düşmanlık eden Kays Said’i desteklediğini, Güney Yemen’in Yemen’den kopması için uğraştığını, 15 Temmuz darbecileriyle işbirliği yaptığını ve Gazze’de Siyonist çeteye dolaylı anlaşmalarla arka çıktığını anımsattı.
Kaya, Müslümanların BAE’yi lanetlediğini, BAE’nin işlediği suçlarla tarihe geçeceğini söyledi ve “Aynen Gazze halkıyla olduğu gibi Sudan halkıyla da dayanışma içerisindeyiz. İslami dayanışmamızı buradan ilan ediyoruz. Sudan halkı yalnız değildir. Allah mazlum kardeşlerimizin yardımcısı olsun.” ifadelerini kullandı.
Sudan Topluluğu adına söz alan Nezzar Ali ise RSF’nin Sudan’da aslında Siyonist bir projeyi yürüttüğünü ve BAE’nin bu RSF birliklerine uzun süredir destek verdiğini söyledi.
BAE’nin RSF’ye hem maddi hem de askeri destek verdiğini ifade eden Ali, Türkiye ve yurt dışında bulunan hukuk derneklerinin RSF’ye destekleri için BAE’yi baskı altına alması gerektiğini kaydetti.
Ali ayrıca, “Türkiye’ye, Türkiye halkına ve Recep Tayyip Erdoğan’a Sudan’a yaptıkları insani yardım faaliyetleri için teşekkür ediyoruz.” dedi.
İslami Dayanışma Platformu’ndan Necmettin Irmak da yaptığı konuşmada tarih boyunca işbirlikçiler olmadığı sürece işgalcilerin özellikle de modern emperyalistlerin hükümlerini hiç bir yerde sürdüremediğini söyledi.
“Ne yazık ki İslam coğrafyasında taşeron örgütler bulunuyor. Taşeron örgütlere en güzel örneklik BAE denilen suni/zoraki yapıdır.” diyen Irmak, özellikle İsrail’in kendisini korumak için İslam coğrafyasından işbirlikçilerle İslam ümmetini kuşatmaya çalıştığını anlattı.
Bu çabaların 100-150 yıldır var olduğunu ifade eden Irmak artık bu oyunların ortaya çıktığını ve Müslüman halkların özellikle de gençlerin sorumluluklarının farkında olduğunu söyledi.
Irmak, “‘Bu zalimler çok yakında nasıl bir inkılap ile devrileceklerini göreceklerdir.’ Biz de buna şahit olacağız.” diyerek sözlerini noktaladı.
Sudanlı katılımcıların yoğun sloganları ve tekbirler eşliğinde eylem sona erdi.