Tatvan’da Gazze bayramlaşması yapıldı
Türkiye genelinde bayramın 3.günü yapılan Gazze halkıyla bayramlaşma programına Tatvan halkı da katıldı.
Gazze Dayanışma Platformu çağrısı üzerine bayramın 3.günü cuma namazı sonrası Tatvan merkez İbadullah camiisinde Gazze halkıyla bayramlaşma ve dayanışma programı yapıldı.
Cuma namazından sonra İbadullah camiisinde gıyabı cenaze namazı kılındı.
Daha sonra camii avlusunda toplanan Gazze Dayanışma Platformu ve camii cemaati burada bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasından önce kalabalık tekbirler getirdi. Daha sonra toplanan kalabalığa Medeniyet Platformu başkanı Cengiz Şahin bir konuşma yaptı.
Gazze Dayanışma Platformu adına Tatvan Özgür-Der başkanı Metin Ava basın açıklamasını okudu.
Basın açıklamasında “Kudüs Onurumuzudur” ve Selahaddin Eyyubinin sözü "Mescidi Aksa esaret altındayken ben nasıl gülebilirim, Hele gözlerime uyku nasıl girebilir "yazılı afisler açıldı.
Platform adına İbrahim Aykan dua okudu.
Programa katılanlar birlikte bayramlaşma yapıldı.
Medeniyet Platformu Başkanı Cengiz Şahin'in konuşması
KUDÜS FİLİSTİN’İN BAŞKENTİ ve MÜSLÜMANLARIN ONURUDUR…!
Burada toplanmamızın nedeni; Gazze İçin de Bayram Olsun! Ve Tüm Gazze şehitleri için gıyabi cenaze namazını kılmak ve dua etmek için toplanmış bulunuyoruz. Gıyabi cenaze namazımızı kıldık ALLAH kabul etsin İnşallah.. Sizlerle biraz hasbıhal ettikten sonra basın açıklamamızı Metin Ava Başkanımız okuyacak, daha sonra İbrahim Aykan başkanımızın yapacağı dua ile programımız son bulacaktır. Burada bulunmanızdan dolayı Allah hepinizden razı olsun…
7 Ekimden bu yana sistematik olarak Filistin topraklarına saldıran hain İsrail ve iş birlikçileri 17 Ekimde doğrudan hedef gözeterek çocukların yoğunlukta bulunduğu hastaneye füze ile saldırı gerçekleştirmiş bu olayda yüzlerce kardeşimiz şehit olmuş ve binlercesi de gazilik mertebesine nail olmuştu. Katil İsrail ve iş birlikçileri durmak bilmiyor ve mazlumun kanına doymuyor; Bayramın 1. gününde ise; Hamas siyasi işler başkanı Sayın İsmail Haniye’nin 3 oğlunu ve 3 torununu hain bir saldırıda şehit verdik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyoruz Ümmettin başı sağ olsun…(İsmail Haniye konuşmamın sonunda kısaca değineceğim) Ne bu ilk saldırı ne de son saldırı olacaktır; Müslümanlar uyanışa geçmeyene ve birlik olmayana kadar, Filistin, Kudüs ve Gazze mazlum ve mahzun kalacaktır. Maalesef Siyonistler 100 yıldır özellikle Ramazan ayında ve Ramazan Bayramında Kutsal topraklara saldırıyor ve bizler sadece izliyoruz.
İsrail’in Kudüs’ün Yahudileştirilmesi kapsamında Mescid-i Aksa’ya, Gazzeye saldırması tamamen yasa dışıdır. İsrail sistematik şekilde Filistinlileri bölgeden uzaklaştırarak, burada bir Yahudi mabedi inşa etmek istemektedir.(Süleyman Mabedi) Sistematik saldırılar İsrail’in geçmiş politikalarının bir parçasıdır. Filistinliler hâlâ Nekbe’yi yaşamaya devam etmektedir.
Sizleri fazla değil 2020 yılı yine bir Ramazan ayına götürmek isterim. O günlerde yine sizlerle burada İbadullah Camii önünde toplanmış ve İsrail’le işbirlikçilerine lanet etmiş ve Filistinli kardeşlerimiz için dua etmiştik. O zaman gündemde Yüzyılın anlaşması vardı hatırlarsanız… Yıllardır ABD, İsrail ve işbirlikçileri aynı senaryo ile yollarına devam ediyorlar isimler değişiyor ama Filistin politikaları değişmiyor. RABBİM TÜM MÜSLÜMANLARA UYANIŞ NASİP ETSİN…
Tüm dünya biliyor ki ABD, Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Libya’ya İslam coğrafyasını kana boyayan seri bir katildir. Aynı ABD’nin Siyonist işgalin ilk günlerinden beri terör şebekesi İsrail’i kanatları altına aldığını herkes görüyor ve biliyor. Bizler buna şaşırmıyoruz, şaşırdığımız 2.5 milyar Müslüman’ın bu zulme karşı, sağır, dilsiz ve yeri geldikçe görmezden gelmeleridir.
Bugün kınama günü değildir, bugün Kudüs, Gazze için ağıt yakma günü değildir. Bugün Kudüs, Gazze için eyleme geçme günüdür. Bugün artık kınamanın ötesine geçme günüdür. Sadece kınama pasifliğimizi örtmesin, bizi harekete geçirsin.”
Ey Selahhaddin! Ey Şeyh Ahmed Yasin, Ey mabedimiz için can veren şehidler size söz veriyoruz ki; Kudüs, Gazze ile özgürleşip, Kudüs ile dirilinceye kadar, sizin soluğunuz ve sizin haykırışınız olacağız.
Kudüs’ün statüsü konusunda BM'nin kararları nettir. 1967 sınırları sonrasında yapılan ve yapılacak bütün işgaller, yerleşkeler, utanç duvarları illegal olarak tescillenmiştir. Ancak, ABD ile İsrail uluslararası hukukun ve sistemin kararlarına karşı koymakta, 2024 yılında da alınan yargılanma kararını da tanımayarak tüm dünyaya meydan okumaya devam etmektedirler.
İslam Dünyası da Filistin'e ve Filistin’in Başkenti Kudüs’e sahip çıkmalı; siyasi, ekonomik, hukuki her türlü desteği sağlamalıdır. Allah rızası için BOYKOTA devam edelim. Bizim şer bildiğimiz şeylerde hayır, hayır bildiğimiz şeylerde şer olabilir. Biz bilemeyiz, ancak Allah bilir.
Kudüs Muhafızı şeyh Raid Salah’ın deyişiyle "Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu Şam ve Halep’teki Emevi Camii’nin kurtuluşuyla kaimdir"
Bugüne kadar onurlu ve azimli bir mücadele ortaya koyan Filistin halkını da buradan selamlıyor ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bundan sonra da maddi ve manevi olarak yanlarında olduğumuzu ilan ediyoruz. Sizler tüm alemi islamın onurusunuz Allah sizleri muzaffer eylesin. Ama Kudüs, Gazze davası sadece Filistinlilerin değil, Tüm İslam ümmetinin ve insanlığın davasıdır. Filistin ve Kudüs’ün müdafaası hepimizin mesuliyetidir.
Kudüs; maddi bir mekanın değil, manevi coğrafyamızın ismidir. "Gökte yapılıp yere indirilen şehirdir Kudüs", bitmeyen duamızdır. Kudüs bize emanettir. Kudüs barışın başkentidir. Kudüs insanlığın vicdanıdır. Kudüs Ümmetin göz bebeğidir. Kudüs Müslümanların kutsalıdır. Kudüs bizim özgürlüğümüzdür. Kudüs özgür değilse dünya tutsaktır.
Evet, adalet olmadan Kudüs’e avdet olmaz…
Halife Hz. Ömer (r.a), Ebu Ubeyde bin Cerrah komutasındaki orduyu Kudüs’ün fethi için uğurlarken şu tarihi tembihte bulunuyordu:
“Senden illa da fetih beklemiyorum. Emrindeki ordu Peygamber ordusudur. Onları haramdan ve zulümden uzak tut yeter…”
Fetihten sonra Kudüs’ün anahtarını teslim almak için Kudüs’e giden Halife Hz.Ömer (r.a.)’nın adaletine tanık olan Kudüs Baş Patriği Sophronius ağlayarak şu cümleyi tarihe not düşecekti:
“Müslümanlarda bu adalet var olduğu sürece biz Kudüs’ü ebediyen kaybettik.”
Biz de inanıyoruz ve biliyoruz ki, Kudüs Filistin'in başkentidir ve İnşallah yakın zamanda özgürlüğüne kavuşacaktır.
Rabbimizin şu ayeti ve emri ile haykıralım.
“Onlar, başka değil, sırf «Rabbimiz Allah’tır» dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah, bir kısım insanları (kötülüklerini) diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah’ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir.”
Metin Ava'nin okuduğu basın açıklaması
190 gündür bütün dünyanın gözleri önünde işgal çetesi, ABD'nin de desteğiyle insanlık adına ne varsa yıkıp tahrip ediyor. Buna karşı ise Gazze halkı dünyanın şerefini kurtarmak için varoluş mücadelesi veriyor. Bizlerde bu direnişe destek vermek için 6 ayı aşkın bir süredir meydanlardayız. Kardeşlerimizin yalnız olmadığını dualarımızla, sloganlarımızla, açıklamalarımızla ve infaklarımızla bütün dünyaya ilan ediyoruz. Gazze savaşı, tüm algıları, mevcut kavramları alt üst etti ve uluslararası yapıların işlevsizliğini gün yüzüne çıkarttı. Devasa haçlı ordusu karşısında Gazze’nin her yerinde müthiş bir şekilde direnen mücahitler tüm imkânsızlara ve yalnızlığa rağmen tarih yazmaya devam ediyorlar. Onlar mücadeleleri ve ödedikleri bedeller ile örnek bir duruş sergilemeye devam ediyorlar. Gazze’de katliam var ama aynı zamanda izzetli bir direniş var. Umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Aksa Tufanı, İsrail’in yenilmez ordusu ve istihbaratını yerle bir etti. Dünyanın bütün güçleri bir araya geldi ama bir avuç imanlı Kassam Tugaylarını yıkamadı. Gazze’deki direniş imanın ne büyük bir güç olduğunu bizlere göstermiştir. Batının bizlere sunduğu modern köleliğin karşısında sadece Allah’a kul olmanın ne büyük bir şeref olduğunu Gazze’deki direniş bizlere göstermiştir.1948 yılından beri işgal edilmiş toprakların her tarafındaki Filistin halkına, dünyanın her yerindeki sabırlı ve mücahid Filistin halkına selam olsun. Kurban veren ve vermeye devam eden, dünyanın en dehşetli gücüne karşı kahramanca direnen Hamas’a selam olsun. Birbirine sabrı tavsiye eden ve cihadı bir şiar olarak benimseyen, teslim olmayı reddeden Filistin halkına selam olsun. Binlerce şehid veren, evlatlarının binlercesi tutsak alınan, yaralanan, tutuklanan, evlatlarını katliamlara, evlerin bombardıman edilmelerine ve toprak gaspına kurban veren Filistin halkına selam olsun. Bugün burada bayramın asıl sahiplerinin bayramlarını tebrik etmek, Gazze’de kardeşlerimize yapılan zulmü unutmamak, unutturmamak adına toplandık. Gazze’yi gündemimizden düşürmeyelim, bu soykırıma tepkimizi yaptığımız eylemlerle gösterelim. Dualarımızda kardeşlerimizi unutmayalım. Elimizden ne geliyorsa yapalım. Eli kalem tutanlar bu davayı yazsın. Hitabeti güçlü olanlar bu davayı konuşsun. Herkes bir şey yapsın ama sakın sessiz kalmayalım. Çünkü sessizlik öldürüyor. Zalim Siyonistlere destek olacak malları boykot edelim. “Eylem yapıyoruz, dua ediyoruz da ne oluyor?”, “Tek benim boykot etmemle katliam durur mu?” diye düşünmeyelim. Bu yaklaşım doğru değildir. Bu yaklaşım şeytanın aldatmacasıdır. Biz elimizden ne geliyorsa onu yapmakla sorumluyuz. Nice peygamberler vardır ki dünyada zulme uğramışlar ama hak ve hakikatten ayrılmamışlardır. Ümmetlerine sabrı ve direnişi tavsiye etmişlerdir. Bugün bize düşen Gazzeli kardeşlerimizin izzetli direnişlerinin yanında olmaktır. Onların ortaya koyduğu mücadeleden dersler çıkarmaktır. Batının ve modern kültürün esiri olmaktan kurtulmaya çalışmaktır. Bizlere hayat verecek islamın değerlerine sımsıkı sarılmaktır. Herkesin yaptığının ve yapması gerekirken yapmadıklarının hesabının sorulacağı o dehşetli kıyamet gününde yüzümüz kara olanlardan olmamak için, Allah’ın gazabına uğramamak için, Gazze’de suçsuz yere öldürülen sabilerin ahını almamak için mücadele etmek durumundayız. Aksi takdirde yarın huzuru mahşerde bunların hesabını vermek kolay olmayacaktır. Bizler bir işgal ve gasp çetesi olan İsrail ile her türlü ilişkiye hep karşı olduk ve karşı olmayı sürdüreceğiz. Ve bilhassa Gazze’de bu vahşi katliamlarını, soykırımını sürdürdüğü bir ortamda Siyonist çeteye yönelik ticari kısıtlama kararının geç alınmış ama yetersiz bir karar olduğunu ifade etmek isteriz. Siyonist çeteyle ticaretin tamamen sonlandırılması noktasında da gereken adımların atılmasını talep ediyoruz. İktidarın Hamas’ı sahiplendiğini ifade eden söylemlerinin pratik karşılıklarının olması gerektiğini düşünüyor ve iktidarın Gazze için hızlıca eyleme geçmesi konusunda Müslüman camialar ve sivil inisiyatiflerce baskılanması gerektiğini burada ifade ediyoruz. Zalim Siyonistlerin katliamı karşısında çocukların ve kadınların feryadı arşı alayı titretiyor. Artık bu yaşananlara yüreklerimiz dayanmıyor. Bu sabilerin ahı tüm dünyayı yakacak. Ey İdareciler, Ey Ümmet, Ey Vicdan sahipleri bu katliamı durdurmak için daha fazla gayret etmeliyiz. Kardeşlerimiz katledilirken hiçbir şey olmamış gibi yaşamak, bu soykırımı normalleştirmek, bu soykırıma alışmak ne acı bir şey. Kendini İslam'a ve Mescidi Aksa’ya adamış Gazze halkına buradan selamlarımızı iletiyoruz. Bayramlarını tebrik ediyoruz. Sizin izzetli duruşunuz tüm dünyayı hayran bırakıyor. Zalim Siyonistler yaptıklarının hesabını verecek ve cehenneme sürülecek. Sizler ise bu ödediğiniz bedel karşısında cennetin en güzel makamlarında ağırlanacaksınız inşallah. Buradan tekrar yüksek sesle ifade ediyoruz ki Mescid-i Aksa, Gazze ve tüm Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz. Aksa Tufanı, İslam coğrafyasının özgürlük hikayesidir. Bu hikâyenin bütün kahramanlarını buradan bir kez daha selamlıyoruz. Kahrolsun ABD! Kahrolsun İsrail, Kahrolsun küresel emperyalizm! Yaşasın Gazze direnişimiz! Yaşasın nehirden denize özgür Filistin! Yaşasın küresel intifada