İstanbul Ümraniye'de bulunan Haldun Alagaş Spor Kompleksi'nde saat 18:30-23:30 arasında gerçekleştirilen geceye yoğun bir ilgi ve katılım gözlendi.  Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı salon doldu-taştı. Etkinlikte Filistin yararına yapılan kermese de yoğun ilgi gözlenirken, ayrıca girişte gerçekleştirilen fotoğraf sergisi aracılığıyla da Gazze vahşetinden tablolar yansıtıldı.

Platform üyelerinden Bünyamin Araz'ın okuduğu Kur'an-ı Kerim'den ayetlerle başlayan geceyi platform adına Nur Haktan yönetirken Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, İhya-Der Yön. Kur. Üy. Harun Budaklar da birer selamlama konuşması yaptılar. Gazze'deki insani durumu yansıtan bir sinevizyonun da gösterildiği geceye Gazze'de bulunan İHH Başkanı Av. Bülent Yıldırım'ın canlı telefon bağlantısıyla gerçekleştirdiği mülakatla devam edildi. Yıldırım'ın Gazze'deki durum ve yardımlarla ilgili kısa bilgi aktarımlarından sonra söz alan Gazzeli Adil Abdulkadir'in kısa konuşması salonda duygulu anların yaşanmasına sebep oldu. Filistin bayraklarını taşıyan katılımcılar etkinlik boyunca sık sık tekbir getirerek "Hamas'a Selam Direnişe Devam", "Hamas Burada Siyonistler Nerede", "Hepimiz Hamas'ız Hepimiz Filistinliyiz!", "Ümraniye'den Filistin'e Bin Selam!", "Kahrolsun İsrail!", "Yaşasın Küresel İntifada" vb. sloganlar attılar.

Programda Ramazan Kayan ve Ömer Döngeloğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı gecede Mikail, Eşref Ziya Terzi,  Alper, Umut Mürare, Grup Yürüyüş ve Grup Genç de ezgi ve marşlarıyla Gazze halkını ve İslami direnişi selamladılar. Etkinlikte M. Emin Yıldırım'ın yaptırdığı duaya binler hep bir ağızdan âmin dedi.

Konuşmacılar Filistin direnişine sahip çıkmanın sorumluluğuna dikkat çekerken sanatçılar da ekseriyetle kardeşlik vurgusunda bulundular. Grup Yürüyüş, Hamas, İslami Cihad, tüm Gazze mücahitleri ve Filistin'e Arapça selamlamada bulunduktan sonra şunları vurguladı: "Bize diyorlar ki, neden Gazze için yaptığınız eylem ve etkinliklerde ulusal semboller taşımıyorsunuz da direniş önderlerinin resimlerini taşıyorsunuz? Beyler, bu dava milli bir dava değildir! Neden ulusal semboller taşıyalım ki? Bu dava ümmetin davasıdır; tüm Müslümanların davasıdır. Elbette ki etkinliklerimizde Filistin için canını ortaya koyan ve en ön safta savaşarak şehit düşen önderlerimizin resimlerini taşıyacağız. Onlar ki Ahmed Yasin, Ranitisi, Şikaki, Reyyan, Siyam gibi apaçilerden atılan füzelerle ölümü tercih eden direniş öğretmenlerimizdi. Elbette ki direnişi temsil eden simgeler taşıyacağız! Elbette tüm Müslümanları temsil eden tevhid bayrakları taşıyacağız! O direniş, tüm dünya insanlığına mesaj verdiği gibi Türküyle Kürdüyle Arabıyla Çerkeziyle biz Türkiyeli Müslümanlara da Siyonist İsrail'in buradaki varlığına karşı mücadele etme sorumluluğu yüklemektedir. Bu nedenle biz diyeceğiz ki Siyonist elçilik kapatılsın, TSK'nın İsrail ile yaptığı silah anlaşmaları iptal edilsin, İsrail ile sürdürülen tüm ticari-stratejik ilişkiler feshedilsin, Konya'da eğitim uçuşu yapan katil uçaklar defedilsin, her yıl ABD ve İsrail'le birlikte yapılan deniz tatbikatlarına son verilsin! Ve biz diyeceğiz ki kardeşler, el intifada mustemirra, hatta ta'udel ardu hurra… İntifada sürecek, yeryüzü özgürleşene dek! Bunu hep birlikte okuyacağız! Sallanarak ve oynayarak değil; ama vakarla, yumruklarımız havada ve coşkuyla…"