Van’da Suriye Direnişi Konuşuldu

Van’da Suriye Direnişi Konuşuldu

Suriye Dayanışma İnisiyatifi "Suriyeli Müslümanların Beklentileri" başlıklı bir konferans gerçekleştirdi.

Suriye Dayanışma İnisiyatifinin düzenlediği konferansta Suriye Devrimcileri Cephesi Sözcüsü Ebu Huzeyfe konuşmacı olarak katıldı.

Sinevizyon ve Osman Gülaçar Hoca tarafından okunan Kur’an-ı Kerim'den sonra söz alan Muş Alpaslan Üniversitesinden Recep Yılmaz, Suriye Devrimcileri Cephesi Sözcüsü Ebu Huzeyfe’yi tanıttıktan sözü Ebu Huzeyfe’ye verdi.

Ebu Huzeyfe sözlerine Van depremine vurgu yaparak başsağlığı dileklerini iletti. Ve kendilerinin o depremi aylardır yaşadıklarını dile getirdi. Suriye’deki depremin insanlar eliyle gerçekleştiğini binaların, çocukların ve ailelerin üzerine yıkılıyor. Şu anda Suriye’deki genel durumla ilgili bir açıklama yaptı. Bende tüm Suriyeliler gibi özgürlük özlemiyle adı Suriye olan kapalı bir hapishanede doğduk büyüdük. İstihbarat servislerinin özel hayat dahi gözetmeyerek çocuğumuzu evlendireceğimiz zaman bile istihbarattan izin almak gerektiğini söyledi. Bütün sosyal ilişkilerimizde ve işlerimizde istihbarattan izin alınması gerektiğini vurguladı. İnsanlar kendilerini devletin malı gibi hissediyorlardı. Adalet, özgürlük veya rejime muhalif bir partinin dahi biz ne olduğunu bilmiyorduk. Haklarımızı talep etmek istesek dahi kendimizi zindanlarda bulurduk. Fakat “Hizbul Baas’’ kendi laik sistemini halkın üzerine despotik bir şekilde uyguladığından halk kendisin ülkede hak sahibi olduğunu bile düşünemiyordu. Bütün bu baskılar 45 yıl gibi uzun bir süre devam etmesine rağmen Müslüman olmamız hasebiyle uysak dahi hiçbir zaman bizi ölmemiştik.

Ebu Huzeyfe konuşmasına; Tüm halkların inişli çıkışlı zamanları olmuştur İslam ümmetinin bu tür serüvenleri vardır fakat İslam ümmeti elbet düştüğü gibi kalkmasını da bilmiştir. Tunus, Libya, Mısır elbette ki Suriye devrimini etkilemiştir. “Allah, Suriye ve Hürriyet” sloganlarıyla sokaklara dökülmüş olan bu halk ekmek için savaşmıyor sadece dinlerinin izzetinin zorlamasıyla çıkmışlardır diyerek devam etti.

Allah bize böyle bir devrimi camilerden başlatmayı nasip etti

En çok baskıya maruz kalan camilerden böyle bir devrimi başlatmamızı Allah bize nasip ettiği için şükürler olsun. Biz her zaman barış istiyorduk bunun için de birçok görüşmeler yaptık. Bizi dinlediler bize çok güzel vaatlerde bulundular fakat kısa bir süre sonra bizim isteklerimizden vazgeçmeyeceğimizi anlayınca bizi toplayıp hapishanelere doldurmaya başladı. Bu hapishanelerde yaptıklarını burada anlatmaya insan vicdanı izin vermez dedi.

Biz Sadece Beşar’la Savaşmıyoruz
Ebu Huzeyfe; ‘Allah zulme uğrayanların cihat etmesine izin vermiştir’ mealindeki ayetten yola çıkarak cihadı silahlı mücadeleye dökmeye karar verdik. Bu kararımızda bir çok ülke bizi yalnız bıraktı bunun içinde İslami olanları da dahil. Büyük dünya ülkelerinin Suriye üzerindeki çıkarlarının hesabını bir nevi biz mazlum Suriye halkı veriyor.

İran kendi kendisine ihanet etmiştir

Ebu Huzeyfe sözlerine; İran’ın Esed’e destek vermesiyle bizzat üzerine inşa edildiği ilkelerine ihanet etmiş oldu. İran, Kum’dan başlayıp Irak, Suriye ve Lübnan’a devam eden hilali gözettiğini açıkça ortaya koydu. Bu hilalin tam ortasında Suriye Devriminin ortaya çıkmasıyla İran’ın hesapları altüst oldu. Ebu Huzeyfe Şiiliğin karşısına Sünniliği koymadığını bizzat İran Devletinin sadece Şiiliğin bir yorumunu yaptığı farklı şii grupların İran gibi bakmadığını vurgulayarak tüm ortadoğudaki intifadalara destek veren İran’ın kendi çıkarlarına ters düşen Suriye Devrimine gelince bunun bir Amerikan oyunu olduğunu söyleyiverdi. İran gerçekleşmekte olan Suriye Devrimini yalnız bırakmak için masa altından Amerika ile de anlaşma içindedir. Belgeler gösteriyor ki İran Afganistan ve Irak konusunda Amerika’nın işini kolaylaştırdı. Suriye halkı zahirde Esed’le gerçekte ise İran’la savaşıyor.

İran bölgedeki mevzisini kaybetmek istemiyor. İran Suriye’yi kendi toprakları gibi kullanıyor Suriye İran’ın açık bir pazarı haline gelmiştir. Birçok bölge ülkelerin elçiliklerinde dinleme yapıyor. Birkaç gün sonra El-Cezire’de bunları belgelerle ortaya koyacağız.

Suriye ile Rusya arasında Hafız Esed’den beri süregelen anlaşmalar var. Zamanın Sovyet Rusyasıyla yapılan işbirlikleri hala devam etmektedir. Ordunun hemen hemen bütün teçhizatları Rus menşeilidir. Rusya, Suriye üzerinde stratejik önemli üslerinin bulunduğunu beyan ederek Devrim sürecine engel olan iki temel unsurun Rusya ve İran olduğunu vurguladı.

Hür orduyla Suriye ordusu arasında gelişen olaylara değinen Ebu Huzeyfe elimizdeki hafif silahlara rağmen birçok zaferler elde ettik. Esed güçleriyle karşı karşıya gelinen noktaların bir çoğunda Hür Ordu’nun galip geldiğini belirtti. Esed’in şehirlerden çekilerek buraları dışarıdan ve yukardan bombaladığını vurguladı. Katillerin uçakları kullanarak mücahitlerin ailelerini hedef aldığı bahanesiyle sivil halka karşı bir savaş veriyor. Bunun amacını ise halkı mücahitlerden nefret etmesine sebebiyet verdiğini açıkladı. Bu durumu Çeçen-Rus savaşında Rusların kardeşlerimize uyguladığı yöntemle aynı olduğunu söyledi. Mücahitlerin birbirleriyle olan ilişkileri gün geçtikçe daha da artıyor ve tüm bu adil olmayan şartlarda dahi kardeşlerimizin maneviyatı çok yüksek derecededir çünkü Hakkın tarafında olduklarına kanidirler ve biliyorlar ki dinlerini topraklarını canlarını ve ırzlarını koruyorlar. Allah-u Teala Suriye halkının kalbine yakin duygusunu vermiş ve görmelisiniz kadınlar, kocalarını çocuklarını savaşa gitmeleri için teşvik ettiklerini.

Suriye Direnişi Filistin Meselesinin Neresinde

Ebu Huzeyfe, Suriye Direnişinin aslında bir Amerikan oyunu olduğu bu mücadelenin ‘direniş hattı’nın kırılıp Filistin’in aleyhine sonuçlanacağı yönündeki komplo teorilerine değinerek; Suriye rejimi Filistin meselesinin ticaretini yaptığı üzerinde durarak Suriye deki Filistin Şubesinin Filistin’li mücahitlerin işkence gördüğü bir merkez olduğunu beyan etti. Golan tepelerine de değinen Ebu Huzeyfe kırk yıldır Golan’a bir mermi dahi atılmadığını söyledi. Suriye rejimi hile ve kandırma yönünden çok ileri düzeydedir. İsrail muhtemelen Esed’in gideceğine kanaat getirdi ki Golan’a Filistin’deki gibi bir duvar inşa edildiği bilgisini verdi.

Şam Özgür Olmadan Kudüs’e Vasıl Olmak Mümkün Değildir

Ebu Huzeyfe son olarak; Suriye rejimi gibi rejimler yok olmadıkça Filistin Meselesinin çözümü mümkün değildir diyerek Raid Salah’la yaptığı görüşmeyi de aktardı ve Raid Salah’ın önce Şam sonra Kudüs duygularını taşıdığını söyledi.

Soru-Cevap bölümünde Ebu Huzeyfe; Suriye’de İslami bir dava için savaştıklarını Suriye’nin ister kavmi isterse mezhebi temelde olsun hiçbir şekilde bölünmeyeceğini yani Irak olmayacağının altını çizdi Suriye Kürtlerinin durumu hakkında; Kürtlerin üç farklı görüşte olduklarını söyleyerek PKK, Laik Kürtler ve Direnişe omuz veren Müslüman Kürtlerin olduğu Mücadelenin zaferle sonuçlanmasından sonra İsrail için karanlık günlerin başlayacağını vurguladı.

Tayfur Bayraklı / Haksöz Haber

van_20121020-5.jpg

van_20121020-1.jpg

van_20121020-2.jpg

van_20121020-3.jpg

van_20121020-4.jpg

van_20121020-6.jpg 

Önceki ve Sonraki Haberler