Kahramanmaraş'ta ABD, İsrail ve PKK lanetlendi

Kahramanmaraş'ta ABD, İsrail ve PKK lanetlendi

Kahramanmaraş’ta ABD ve maşaları İsrail ile PKK protesto edildi.

Kahramanmaraş Platformu'nun düzenlediği  ABD ve İslam coğrafyasındaki maşaları İsrail ve PKK'nın telin edildiği program M. Esad Coşan Camii'nden Kahramanmaraş Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'ne yürüyüş akabinde konuşmalar ve dua şeklinde gerçekleştirildi. Yürüyüş boyunca  göstericiler başta ABD olmak üzere İsrail ve PKK aleyhinde sloganlar attı.

Kahramanmaraş Özgür-Der Başkanı Celal Kurşun İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamla PKK'nın yaptığı saldırıların birbirinden bağımsız olmadığının bilindiği ve bunun da ABD tarafından desteklendiği/organize edildiğini belirtti.

Meryem Kurşun Kanadalı şair Amal Albaz'ın şirini İngilizce okudu. Yusuf Kurşun ise bu şiirin Türkçeye çevirisini okudu. Gençlerin okuduğu "Bir Sabah Gelecek Kardan Aydınlık" ezgisi sonrası basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasını Kahramanmaraş Platformu adına Kahramanmaraş İHH Başkanı Yusuf Bülbül yaptı. Basın açıklamasından sonra M. Said Çetin'in dua yapması ile program sona erdi.

img-20240113-wa0040.jpg

img-20240113-wa0039-1.jpg

Basın açıklamasının tam metni:

 ŞEHİTLERİMİZE RAHMET, İSRAİL’E VE ABD’YE LANET

Dün yüreğimize kor düştü. Canımız yanıyor.9 askerimiz şehit, şehrimizden iki şehidimiz var. Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan hemşehrilerimiz Piyade Söz. Er Müslüm Özdemir ve Emrullah Gülmez ile 9 şehidimize Allah’tan rahmet diliyor, yaralı askerlerimize şifalar temenni ediyoruz. ve hemşehrilerimizin başı sağolsun.

Buradan, PKK terörünü bir kez daha şiddetle ve nefretle lanetliyoruz. Şu unutulmamalıdır ki, İsrail ve PKK ayrı terör örgütleri değildir. Her iki terör örgütünü besleyen, organize eden ABD'dir. Her ikisi de büyük İsrail için ortaklaşa terör ve katliam yapıyor Allah bu zalimler ve katiller sürüsünü kahru perişan eylesin inşallah

Son iki terör saldırısı doğrudan ABD ve İsrail tarafından planlanmış ve uygulanmıştır. Gazze'de soykırım yapanlar, Yemen'e saldıranlar. Akdeniz'i yakanlar Türkiye'den intikam almaktadır. Teröristlerin arkasındaki şer odaklarının tüm insanlık için bir tehdit olduğunu bir kere daha haykırıyoruz. Terör örgütlerini destekleyerek Türkiye’ye saldıranlarla Gazze’de soykırım yapanlar aynı odaklardır. Gazze meselesi Türkiye’nin bağımsızlığı meselesinden ayrı düşünülemez. İşte bu sebeple, şehitlerimiz için teröre, emperyalizme ve Gazze’deki işgale karşı tek ses olmak için bugün buradayız.

İnsanlık, tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apertheid rejimi işgalci İsrail; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor.

Son bilgilere göre Filistin’de, 10 binden fazlası çocuk, 7 binden fazlası ise kadın olmak üzere toplamda 23 bini aşkın insan hayatını kaybetti. 60 binden fazla kişi yaralanırken, 8 bin kişi ise kayıp…

İşgalci İsrail’in saldırıları sebebiyle ayrıca, 69 bini tamamen yıkılmış olmak üzere, 359 bin ev zarar gördü. 2 milyon sivil ise saldırlar sonucu Gazze içerisinde zorla göç ettirildi. Mesleklerini icra eden,  yaşanan soykırımı haberleriyle dünyaya anlatan 112 gazeteci de, siyonist işgalcilerin saldırıları sonucu hayatını kaybetti.

Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda.

İşgalci İsrail haftalardır, Gazze Şeridi'nin kuzey ve orta kesimlerindeki Filistinli sivilleri güneye göçe zorluyor. Siyonistler, “güvenli bölgeler" olduğunu iddia ettikleri güney bölgelerine de saldırıyor ve katliamlar yapıyor. 

Gazze’de insani krizin en ciddi boyutlarda yaşandığı alanlardan biri de sağlık hizmetleri. Saldırılarında hiçbir sınır gözetmeyen İsrail, 7 Ekimden bu yana yoğun bir şekilde hastaneleri, ambulansları ve sağlık çalışanlarını hedef alıyor. Bugüne kadar 150’ye yakın sağlık merkezi ve hastanenin yanı sıra yaralıları taşıyan 100’den fazla ambulans işgalcilerin saldırısına uğradı. Bugüne kadar çok sayıda yaralı ve hasta, sağlık hizmetlerinin yetersizliği sebebiyle tedavi göremedi ve hayatlarını kaybetti.

Şu anda Gazze’de 50 bin hamile kadın bulunuyor. Eğer gerekli adımlar atılmazsa, 50 bin kadın,  elektrik ve medikal hizmetler olmadan doğum yapmak zorunda kalabilir. Hastanelerin bombalanması,  yemek ve suya ulaşımın engellenmesi hamile kadınlar  için  çok  ciddi bir tehlike  arz  ediyor. Bölgedeki birçok hamile kadın anestezi yapılmadan sezaryen ameliyat olmak zorunda kalıyor. Ayrıca, bugüne kadar düşük sebebiyle çok sayıda bebek daha dünyaya gözlerini açamadan anne karnında hayatlarını kaybetti.

Gazze’deki insani krizin hafifletilmesi için şehrin enerji ve temiz su ihtiyacının acil olarak karşılanması gerekiyor. Hastaneler başta olmak üzere hayatın pek çok alanında ihtiyaç duyulan yakıtın Gazze’ye girişinin engellenmesi de tedavi hizmetlerinin yanında pek çok insani ihtiyacın karşılanmasının önünde büyük engel teşkil ediyor.

Gazzeliler için en önemli konulardan biri de, Refah Sınır Kapısı’ndan yeterli insani yardımın Gazze’ye girişine izin verilmemesi. Her gün ihtiyacın karşılanabilmesi için bine yakın insani yardım TIR’ının Gazze’ye ulaşması gerekirken, günde ortalama 100 TIR’ın girişine izin veriliyor.

Ayrıca, başta yakıt olmak üzere birçok kalemdeki temel ihtiyaç malzemelerinin şehre ulaşması da engelleniyor.

Mısır Hükümeti’nin Gazze’de ihtiyaç duyulan yardım malzemelerinin şehre girebilmesi için Refah Sınır Kapısı’nı bir an önce tamamen açması gerekiyor. Refah Sınır Kapısı’ndan insani yardımların geçişine izin verilmemesi Gazze’de yaşanan acıların daha da artmasına sebep oluyor. 

Buradan bir kere daha acil ateşkes çağrımızı yineliyoruz:

Vicdan sahibi tüm insanlara sesleniyoruz. Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu soykırım karşısında herkesin üzerine sorumluluklar düşüyor. Herkes yaşanan bu büyük soykırıma karşı harekete geçmeli. Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum ve devletler, işgalci İsrail’in zulümlerinin önüne geçmek için atılması gereken adımları acil bir şekilde atmalı. Bir an önce İsrail saldırıları durdurulmalı ve acilen ateşkes sağlanmalıdır. Filistin’de on yıllardır zulmeden işgalci İsrail’e karşı gereken yaptırımlar derhal uygulanmalıdır.

Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde hesap vermelidir.

Kahramanmaraş’taki STK’lar olarak şehitlerimize tekrar Allah’tan rahmet  yaralı askerlerimize acil şifalar diliyor, bu terör eylemlerini gerçekleştiren PKK terör örgütünü, Gazze’de soykırım yapan Siyonist İsraili ve onları destekleyen ABD’yi ve tüm destekçilerini şiddetle lanetliyoruz.

img-20240113-wa0046.jpg

img-20240113-133910.jpg

img-20240113-wa0052.jpg

img-20240113-133918.jpg

img-20240113-wa0053.jpg

screenshot-20240113-185522.jpg

screenshot-20240113-185501.jpg

screenshot-20240113-185850.jpg

 

Önceki ve Sonraki Haberler