Batman'da Balyoz Darbe Planı Protesto Edildi

Batman'da Balyoz Darbe Planı Protesto Edildi

Özgür-Der Batman Şubesi bugün Gülistan caddesinde, “Darbe! Olmadı Bir Darbe Daha!” başlığıyla bir basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamanın öncesinde bir konuşma yapan Mehmet ŞAT darbe planları yapanların rahatlığına, yapılan planların sayısını artık takip etmekte nerdeyse güçlük çekildiğine dikkat çekti. Buna karşın kamuoyunun da bunlara gereken tepkiyi, duyarlılığı göstermesi gerektiğini ifade etti. Ardından Özgür-Der şube başkanı Ramazan ÇELİKAL tarafından basın açıklaması okundu.

Basın açıklamasının tam metni:

DARBE! OLMADI BİR DARBE DAHA

Her gün bir yenisinin ortaya çıktığı, daha yeni ve korkunç bir darbe planı ile karşı karşıya bulunuyoruz. Taraf gazetesinin yayınlarıyla ortaya çıkan "Balyoz" darbe planı Türkiye'de militarizmin vahşi niteliğini bir kez daha ve en açık boyutlarıyla ortaya koymaktadır. Bugüne kadar ortaya çıkan darbe planları karşısında gösterilen; "Şaşkınlık içerisindeyim! Vay be! Bu kadar da olmaz! Yok artık! Vay canına!" tepkileri dahi Balyoz darbe planının detayları incelendiğinde yetersiz kalmaktadır.

4-6 Mart 2003 tarihinde, İstanbul'da dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan önderliğinde hazırlanan Birinci Ordu Plan Semineri kamuflajı ile 29'u general 162 subayın katıldığı, 12 Eylül'ü model alan ve Balyoz adı verilen darbe toplantılarının en dehşet bölümü, darbe şartlarının oluşturulması için yapılacaklar listesinde yer alıyor. Cuntacı zihniyet, gözü dönmüş iktidar hırsı ve vahşet duygusuyla, Cuma namazı vaktinde cep telefonu düzenekli bombalarla Fatih ve Beyazıt camilerinde katliam yapmayı, kendi savaş uçağını düşürmeyi ve bu vesile ile komşumuz Yunanistan ile ülkeyi savaşa sürüklemeyi, ülkeyi ve halkı faşizan bir diktatörlükle baskı altına almak için bir dizi kirli, karanlık eylem ortaya koymayı hedefleyebilmiştir.

Camilere bomba koyarak Olağan Üstü Hal ve Darbe yolunu açmayı planlayan bir gözü dönmüşlük içeren Balyoz darbe planlarıyla ilgili olarak Genelkurmay'ın örtme tavrı kamuoyunu asla tatmin edemez. Genelkurmay'ın yaptığı açıklamalar Balyoz Darbe Planı'nın TSK'nın bütünü tarafından desteklendiğini, organize edildiğini ve icra edilmek istendiğini göstermektedir.

Genelkurmay Başkanı'nın gerekli adımları atmasını beklemek de, ordu kendi bünyesinde faaliyet gösteren cuntacıları tasfiye ediyor yalanlarını sürdürmek de gerçeklere karşı açılmış bir savaştır. Yaşadığımız ülkenin tarihi ve TSK'nın geleneksel duruşu bu planların kâğıt üstünde kalmadığını, birer oyun olmadığını yeteri derecede gösterecek kadar darbelerle doludur.

Genelkurmay Başkanlığına şunu sormak gerek; Ordunun son 50 yıllık geçmişinde yaşanmış olan 5 askerî müdahalenin herbirisinde hazırlanan proğramların hangisinin doğrudan darbe hazırlığı olarak yazılıp çizildiğini; ya da, hangi askerî darbenin,  bu gibi bir tatbikat ve seminer çerçevesinde, rutin bir işlem olarak gösterilmediğini de açıklayabilir mi?

Balyoz harekâtının açığa çıkarılan son darbe planı olması temennisiyle, siyasi partiler, medya, kitle örgütleri, sendikalar tüm kamuoyunun darbe planları ve en temelde militarizm karşısında tavır alma zorunluluğu vardır. Darbe planlarına dahi gerektiği gibi karşı çıkmayan, açık bir şekilde mahkûm etmeyen, sorumlularının yargılanması için çaba sarf etmeyenler planlarda bahsedilen "dost", "müttefik" kategorisine girmekten kurtulamayacaklardır. Militarist zihniyetle köklü bir hesaplaşma içine girmeden ordunun darbeci eğilimlerini terk etmeyeceğini Sarıkız, Yakamoz, Eldiven, Ayışığı, Kafes ve şimdi de Balyoz darbe planları açıkça göstermektedir.

Ayrıca; Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesi, askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi iptal etti. Daha birkaç gün önce Başbakan 'yargı bizi boğuyor' diye bir açıklama yapmıştı. Başbakanın sözü daha tazeliğini koruyorken bu kararın alınması halkın lehine herhangi bir adım atmak istendiğinde seçilmişleri dahi baskı altına almayı amaçladığı gün gibi ortaya çıkmıştır.

Aslında yapılmak istenen "Otoritemi kimseye kaptırmam" mücadelesidir. Ergenekon uzantılarının güçlerinden hala bir şey kaybetmemiş olması bizleri endişelendirmektedir.

Bizler, açığa çıkan en son darbe senaryoları ve tüm bu hukuksuzlukların karşısında hizaya girmeyeceğimizi ve vicdanı olan tüm kesimlerin bu onurlu tavrı göstermelerini ve seslerini daha gür çıkarmalarını bekliyoruz.

Önceki ve Sonraki Haberler