Ankara'da Suriye Halkıyla Dayanışma Eylemi Yapıldı

Ankara'da Suriye Halkıyla Dayanışma Eylemi Yapıldı

Ankara'da 3. yılına giren Suriye direnişi selamlandı.

Ankara Özgür-Der, 3. yılına giren Suriye İntifadasına destek amacıyla Hacı Bayram Camii''nde şehidler için gıyabi cenaze namazı kılıp basın açıklaması düzenledi.

Ankara Özgür-Der üyeleri, “İntifada Meşalesini Diri Tutanlara Selam Olsun” çağrısıyla Hacı Bayram Camisinde toplanıp 3. yılına giren Suriye direnişini destek olmak amacıyla Suriye'de onurlu mücadelenin tanıklığı sırasında şehid düşen kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazı kıldıktan sonra basın açıklaması düzenlediler. Eylemde “Suriye'de Çocuklar Ölüyor (D)uyuyor musunuz?”, "Kahrolsun Esed Diktatörlüğü", “Suriye'de Katliam Sürüyor (D)uyuyor musunuz?", “Zalimler Nasıl Bir İnkılâpla Devrileceklerini Bileceklerdir” dövizleri taşınırken "Zulüm, Katliam, İşkence Karşısında Susmak Baas Despotizminin Suçuna Ortak Olmaktır” pankartı açıldı.

ESED ZULMÜ ARTARAK DEVAM EDİYOR

Basın açıklamasını okuyan Abdurrahman Çeliker, Suriye’de gelinen noktaya dikkat çekerek; bir yandan vicdanı yaralayan sistematik bir vahşet tablosunun, öte yandan da buna karşı destansı ve kararlı bir direnişin eşzamanlı olarak Suriye’de yaşanmakta olduğunu söyledi. Zalim Esed çetesinin kendi halkına reva gördüğü 2 yıllık zulüm soncunda 70.000 kardeşimizin katledildiğini milyonlarca insanın mülteci konumuna düştüğünü ve şehirlerin yerle bir edildiğini belirten Çeliker, her türlü yokluğa, karalamaya ve artarak devam eden zulme karşı Suriye'nin onurlu, Müslüman halkının imanla, kanla ve terle ördüğü direniş hattının da giderek sağlamlaştığını söyledi.

HİÇ BİRŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANAMAYIZ

Yanı başımızda yaşanan vahşeti kabullenmediğimizi, zalimi lanetlemekten vazgeçmediğimizi ilan etmek için meydanlarda Suriye direnişinin sesinin yükseltilmesinin görevimiz olduğunun ifade edildiği açıklamada duyduklarımız, gördüklerimiz karşısında hiçbir şey olmamış gibi davranma ayıbına, onursuzluğuna razı olmamamız gerektiği kaydedildi.

HALEPÇE'Yİ UNUTMADIK

Zalim Esed Suriye'den Defol, Suriye Direnişi Onurumuzdur, Suriye Halkı Yalnız Değildir, Mazlumların Kanı Zalimleri Boğacak sloganlarının atıldığı basın açıklamasında bu gün yıldönümü olan Halepçe katliamında ölenler için Allah'tan rahmet dilendi.

Haksöz-Haber / Yusuf Dursun

Fotoğraf: Hüseyin Ulukız

ankara-suriye-eylemi-15032013-(2).jpg

ankara-suriye-eylemi-15032013-(3).jpg

ankara-suriye-eylemi-15032013-(4).jpg

ankara-suriye-eylemi-15032013-(5).jpg

ankara-suriye-eylemi-15032013-(6).jpg

ankara-suriye-eylemi-15032013-(7).jpg

ankara-suriye-eylemi-15032013.jpg

img_1017.jpg

img_1016.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metni:

 

“İNTİFADA MEŞALESİNİ DİRİ TUTANLARA SELAM OLSUN”

15 Mart 2013

Yarım asra yakındır Baas zulmü ve kuşatması altında olan Suriye halkı, 2011 Mart’ından bu yana topyekûn bir katliam politikası ile yüz yüze. 1980 yılında binlerce Hama’lı Müslüman’ı katleden Baasçı Esed diktatörlüğü bugün aynı zulmü artırarak devam ettiriyor. Yıllarca İsrail’e karşı mücadele ettiği yalanıyla bölge halklarını yanında tutmaya çalışan Esed diktatörlüğü bugüne kadar İsrail’in yaptığı zulümler karşısında bir mermi dahi atmamış ancak halkına karşı katliamı alışkanlık haline getirmiştir. “Ortadoğu İntifadasıyla” birlikte zulme karşı ayağa kalkan insanlara karşı tam iki yıldır akıl almaz zulümler icra eden Esed diktatörlüğü işlediği insanlık suçlarına her gün bir yenisini ekliyor. Rejim güçlerince gerçekleştirilen saldırılar neticesinde bugüne kadar yaklaşık 70.000 insanın can verdiği Suriye’de kitlesel tutuklamalar ve kayıplara ek olarak 2 Milyona yakın insan, işkence ve ölüm korkusuyla ülkelerini terk etmiş durumda. Ürdün, Lübnan ve Türkiye sınırına kaçabilen sığınmacılar buralarda türlü zorluklarla hayatlarını sürdürmeye çabalıyorlar. Ayrıca bu süreçte 137 bin insan yaralandı, 230 binden fazla insan tutuklandı ve 80 binden fazla insandan haber alınamıyor. Suriye’de yaşanan bu insanlık dramını ise tüm dünya boş gözlerle seyrederken, Baas çetesi her geçen gün katliamın boyutunu artırıyor.

Bu akıl almaz zulme, işkenceye ve katliamlara rağmen Suriye’nin onurlu çocukları her türlü imkânsızlık ve kuşatılmışlık içerisinde “İntifada Meşalesini” diri tutmaktadır. “Allah’ım senden başka kimsemiz yok” diye feryat eden ve canlarıyla, mallarıyla Allah için mücadele eden kardeşlerimizin bu onurlu mücadeleleri karşısında bir vücudun azaları gibi olması gereken biz Müslümanların birçoğu ise ne yazık ki Suriyeli kardeşlerinin feryatlarını duyma, acılarını paylaşma hususunda zaaf içerisindeler.

Bununla birlikte bugüne kadar, başta farklı beldelerden Suriye’ye giderek fiilen cephede yer alan ve şehit düşen kardeşlerimiz olmak üzere, elden geldiğince Suriye İslami direnişine omuz verme gayretlerinden geri kalmayan, çeşitli faaliyetlerle kardeşlerine destek olma sorumluluğunu üstlenen Müslümanların çabaları ümmet kimliğinin bir tezahürü olarak tarihe kaydedilmiştir. Rabbimiz ümmet bilinciyle kardeşlik sorumluluğunu yerine getirmek için sarf edilen küçük büyük her ameli aziz kılsın, bereketlendirsin, katında kabul buyursun.

Hiç şüphesiz hepimiz Allah rızası için ortaya koyduğumuz çabaları daha fazla güçlendirmek, yaygınlaştırmak, kardeşlerimizin kanlarıyla yücelttikleri direniş bayrağını daha yukarılara taşımak için çabalarımızı yoğunlaştırmak gerektiğinin farkındayız. On binlerce şehit ve yüz binlerce tutsağa, milyonlarca muhacire rağmen direniş azminden taviz vermeyen Suriye halkıyla dayanışmamızı daha güçlü bir tarzda haykırmalıyız.

İşte bu nedenle bugün, Suriye’de katledilen on binlerin çığlığı olabilmek için buradayız. “Rabbimiz katından bir yardımcı gönder” diye haykıran zavallı kadın, çocuk, yaşlıların seslerini duyurabilmek için buradayız. Yanı başımızda yaşanan vahşeti kabullenmediğimizi, zalimi lanetlemekten vazgeçmediğimizi, kardeşlerimizin acısını paylaştığımızı ilan etmek için buraya toplandık. İnsanlığımızı yitirmediğimizi, gördüklerimiz, duyduklarımız, şahit olduklarımız karşısında hiçbir şey olmamış gibi davranma ayıbına, onursuzluğuna razı olmadığımızı haykırmak için buradayız. Dört duvar arasında kıldığımız namazın Suriye’de yaşanan vahşet karşısında sessiz kalamayacağımızı emrettiği için buradayız.

Bu vesile bugün yıldönümü olan ve yıllar önce Saddam tarafından kimyasal silahlarla katledilen mazlum Halepçe halkını da bir kez daha rahmetle anıyoruz. Halepçe katliamını asla unutmayacağız.

Baas Diktatörlüğüne karşı direnen kardeşlerimizin Allah için, Kur’an için, İslam için verdikleri mücadeleyi selamlıyoruz. Rabbimiz, kardeşlerimizin verdiği mücadeleyi zaferle sonlandırsın. Yaptığımız bu küçük amelleri ahiret gününde bizim için bir mazeret kabul etsin.   

                                   ÖZGÜR-DER ANKARA ŞUBESİ

Önceki ve Sonraki Haberler