Batman’da İdam Kararları Protesto Edildi

Batman’da İdam Kararları Protesto Edildi

Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu tarafından düzenlenen basın açıklamasında Mısır'da verilen 529 idam cezası lanetledi.

Katılıma tüm STK’lardan yoğun bir katılım oldu. Programın sunuculuğunu Özgürder Batman Şube Başkanı Mehmet Şat yaptı. Gündem ile ilgili Bey-Der’den Aldulhakim Erkemen kürtçe bir konuşma yaptı, Ardından söz alan Şefik Sevim Küresel güçlerin verdiği destekle kendi halkını kıyımdan geçiren Cunta yönetimini,  Suriye’de, Halepçe’de, Srebrenitza’da, Myanmar’da, Orta Afrika’da, Cezayir’de ve daha bir çok İslam coğrafyasından tanıdık olduğunu, bu senaryonun defalarca izlendiğini ve Müslüman halkların artık bunlara dur demelerinin zamanının geldiğini belirtti. Daha sonra basın açıklamasını Platform Dönem Sözcüsü Sağlık Sen Şube Başkanı Zakir Seven okudu:

Sık sık tekbirlerin atıldığı protesto eyleminde “Zalimler için yaşasın cehennem”, “Kahrolsun Sisi, seninleyiz Mursi”, “İslami Hareket engellenemez” sloganları atıldı.

batman-20140212-04.jpg

batman-20140212-05.jpg

batman-20140212-03.jpg

batman-20140212-02.jpg

batman-20140212-01.jpg

batman-20140412-10.jpg

batman-20140412-11.jpg

batman-20140412-12.jpg

BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ

Cunta yönetimi işgali altındaki Mısır’da 24 Mart tarihinde 20 dakika süren bir duruşmada 529 kişi hakkında verilen idam kararı bir insanlık suçudur.  Bu kararı veren mahkemenin geçtiğimiz 3 Temmuz 2013’te askeri cunta tarafından gerçekleştirilen darbecilerin emrinde olduğu aşikârdır. Sisi cuntası Mısırda seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşleri hedef alarak 28 şubat’taki “Demokrasiye Balans Ayarı Yapıldı” cümlelerine benzer şekildeki söylemleri batı tarafından büyük bir teveccüh ile karşılanmıştır. Bu cuntanın düzmece mahkemesi ve kiralık hakimleri tarafından komik ve düzmece gerekçeler ileri sürülerek İhvan-i Müslim’in (Müslüman Kardeşler) Üyesi 529 kişi hakkında idam cezası verildi. Bu utanç verici kararın kabul edilemez olduğunu bildiriyor ve bu şidettle kınıyoruz.

 Aynı askeri cunta 14 Ağustos 2013 Çarşamba günü Adeviyye Meydanı’nda üç bin’i aşkın sivili şehit etmekten kaçınmamıştır. Cuntanın askerleri ve polisleri tarafından üç bin’i aşkın insanın şehit edildiği, on binlerce insanın yaralandığı bir günün akabinde tutuklanan 1900 sivil vatandaş sözde mahkemeye çıkarılmış ve 20 dakikalık bir duruşmada 529 idam kararı okunmuştur.  Yani her bir dakikaya 26 idam kararı düşmüştür. Adeviyye Meydanı’nda sivil halkın otomatik silahlarla tarandığı,  kanların oluk oluk aktığı ve can pazarının yaşandığı o günde bir polisin ölümü,  529 kişi ile ilgili verilen idam kararına gerekçe sayılmıştır.  Bu mazlum insanların tek suçu o gün seçilmiş hükümete karşı yapılan darbeyi protesto ederek hak ve adalet için Adeviyye Meydanı’nda olmalarıdır.

Bu idam kararlarının hiçbir şekilde insan hakları, özgürlükler ve adaletle bir ilgisi yoktur. İnsanların temel hak ve hürriyetlerinin ayaklar altına alındığı bir karardır. Yaşanan bu hukuk dışı süreçte Batı’nın sessiz kalması elbette ırkçı emperyalizmin izlediği stratejinin bir ürünüdür.  Zaten aynı güçler darbe sürecine de destek vermişlerdir.

Mısır’da olup bitenleri sadece bir hukuk skandalı olarak değerlendirmek elbette yanlıştır.  Yaşanılan süreç, yeryüzünün enerji kaynaklarını yağmalayarak, kendinden olmayan insanları ücretli köleler haline getirerek, kendilerine itaat etmeyenleri de imha ederek mevcut dünya düzenini işleten ırkçı emperyalizmin örtülü işgalinin bir yansımasıdır.  529 kişi ile ilgili verilen idam kararı bu coğrafya  insanlarının bağımsızlığını hedef alan bir karardır.

Alınan bu kararın Mısır’ı bir iç savaşa sürükleme ihtimali de bizi ayrıca endişelendirmektedir.  İşgalci İsrail’e komşu olan ülkelerde yaşanan bu sıkıntılı süreçlerin tek kazananın İsrail olduğu apaçıktır.  ABD ve İsrail ile stratejik müttefik olan ülkelerin yaşanılan süreçle ilgili bir tepki koyamaması ya da ortaya konulan tepkilerin cılız kınamalardan ibaret kalması da bu oyunun bir parçasıdır.

Mısır’da yaşanılan sürecin daha da kötüye gitmemesi için bu idam kararlarları mutlaka durdurulmalıdır.  Ülkemizdeki tepkiler uluslararası platformlara taşınmalıdır. İnsan hak ve özgürlükleri noktasında duyarlılık sahibi olan uluslararası tüm kuruluşlar bu idam kararlarına karşı en sert tepkiyi göstermelidirler. Uluslararası toplum Mısır’daki cuntaya baskı yapmalıdır. İslam ülkeleri bu kararla ilgili net bir diplomasi izlemelidirler. Göstermelik açıklamalarla ve cılız tepkilerle bir netice alınamayacağı aşikardır.

Bizler yeryüzünde ezilen, sömürülen, yoksul ve yoksun bırakılan ve insan kanının oluk oluk akıltıldığı, tüm toplumların bütün bu zulümlere karşı ortak bir irade beyanıyla bir araya gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Hakkı üstün tutan bir anlayışla yeni bir dünya kurulmadığı müddetçe bu zulümler engellenemeyecektir. Üç günlük iktidar ve çıkar hesapları ile bu ideali terk etmenin vebalini kimse ödeyemez.

Hepimizin üzerine düşen zalimlerin karşısında ve mazlumların yanında yer alışımızda sahici olmaktır.

DÜŞÜNCE VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU: ANADOLU GENÇLİK  DERNEĞİ ,    AİLE-DER,   BEY-DER,   ÖZGÜR-DER,   ÖĞ-DER,   İLİM YAYMA CEMİYETİ,   MAZLUM- DER,   MEMUR-SEN,   EĞİTİM BİR- SEN,   SAĞLIK-SEN,   DİYANET-SEN,   BÜRO-MEMUR SEN,    BİRLİK-HABER SEN,    TOÇ-BİR SEN,   ULAŞTIRMA-MEMUR SEN,   ENERJİ-BİR SEN,   BAYINDIR-MEMUR SEN,   KÜLTÜR-MEMUR SEN,  BEM-BİR SEN.

Önceki ve Sonraki Haberler