Ankara’da Cuntanın İdam Kararlarına Protesto

Ankara’da Cuntanın İdam Kararlarına Protesto

Ankara İnsanlık İçin Sessiz Kalma Platformu Mısır Büyükelçiliği önünde Mısır cuntasının idam kararları protesto etti.

Ankara'da aralarında Özgür-Der Ankara Temsilciliğinin de bulunduğu İnsanlık İçin Sessiz Kalma Platformu Mısır Büyükelçiliği önünde Mısır cuntasının idam kararları protesto etti. ‘‘Katil darbeci düzenin idam kararları hükümsüzdür’’ pankartı açan grup, ‘’Türkiye’den Mısır’a direnişe bin selam’’ Zindandadır Yusuflar, Hükümsüzdür İdamlar’’ ‘‘Eli kanlı katiller Ankara’dan Defolun’’ ‘’Sisi Mısır’dan defol’’ sloganları attı.

İHH Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zeynel Abidin ÖZKAN’ın sözcülüğünü yaptığı basın açıklamasında ilk olarak İnsanlık İçin Sessiz Kalma Platformu adına ortak basın açıklamasını Metin Mahitapoğlu okudu.

Giriş konuşmasını İHH Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Hanefi Sinan yaptı. Sinan’’ Katılımcılara teşekkür ederken, Kardeşlerimize zulmedenler tüm insanlığa zulüm etmektedir, gün gelir bu zulümler Gayretullah’a dokunur ve o ateş o zaman hepimizi yakar’’ dedi.

Sonrasında Özgür-Der Ankara Şubesi Başkanı Abdurrahman ÇELİKER ‘’ Tunus’ta başlayan Libya ve Suriye’de devam eden Ortadoğu intifadaları Mısır’da alevlenmiştir, Meydanlardaki direniş ateşini söndüremeyenler idamlarla bunu başaracaklarını zannediyorlar, fakat şunu bilsinler ki Hz. Adem’le başlayan bu direniş kıyamete kadar devam edecektir’’ dedi.

Ardından Mazlumder Ankara Şubesi Başkanı Mehmet Can ÇAĞLAYAN ‘’ İdam kararlarını işittiğimiz günden beri İnsanlık İçin Sessiz Kalma Platformu ile birlikte Sıhhiye’de 10 günlük Kardeşlik Çadırı kampanyası yürüttük, idamların durdurulması için 24 saat nöbet tuttuk, imza topladık’’ dedi. Çağlayan ‘’İdamlar her zaman için fikirleri ipotek altına alma ve öldürme hareketidir, zalimler Mısır’daki kardeşlerimizin fikirlerini izole etmeye, sesini kısmaya çalışıyorlar. Onlar ellerinden geleni yapsınlar biz kardeşlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz ‘’dedi.

Sonrasında Platform sözcüsü idam cezası onanan 37 kişinin isimleri okuyarak yoklama yapıldı.

Basın açıklaması Ahmet İmamoğlu’nun yaptığı dua ile sona erdi.

ankara-misir-20140428-02.jpg

ankara-misir-20140428-03.jpg

ankara-misir-20140428-04.jpg

ankara-misir-20140428-05.jpg

ankara-misir-20140428-06.jpg

ankara-misir-20140428-07.jpg

ankara-misir-20140428-08.jpg

ankara-misir-20140428-09.jpg

ankara-misir-20140428-10.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metni

Değerli Basın Mensupları, Değerli Katılımcılar;

Bugün Mısır’da darbe karşıtlarını yargılamak üzere özel olarak kurulan mahkemelerden Minye Ceza Mahkemesi, Mart ayında verdiği ön kararla idama mahkûm ettiği 529 kişi için nihai kararını açıkladı.

Mahkeme, bugünkü kararıyla 529 kişiden 37’sinin idamına, geri kalan 492 kişinin ise müebbet hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Öte yandan aynı mahkeme yine sudan gerekçelerle bu davaya paralel başka bir davada yargılanan ve aralarında İhvan lideri Muhammed Bedii’nin de olduğu tam 683 darbe karşıtının idamına hükmetti.

Mısır’daki bu idam kararları bizlere tevhid önderlerinden İbrahim ile zalimlerin önderlerinden Nemrut arasında yaşananları hatırlatıyor. Kuran’ın aktardığına göre, Nemrut hükmettiği ve affettiği ölüm cezalarına binaen yeryüzünde ilahlık taslıyor, ‘ben de diriltir ve öldürürüm!’ iddiasında bulunuyordu. Mısır’daki cuntacılar da 20 dakika içerisinde yüzlerce idam kararı veriyor, öteki bir duruşmada yüzlerce kişi ‘affediyor’, fakat başka yüzlerce kişinin keyfi olarak idamına hükmediyor. İnsan hayat ve onuruyla böyle küstahça oynamak ancak Nemrut misali ilahlık taslamakla izah edilebilir. Aralarında binlerce yıl bulunmasına rağmen zalim ve müstekbirlerin tabiatındaki bu benzeşme bize çok şey anlatıyor!

Tarihin başından bugüne kadar bütün müstekbirler, kendileri insanlar üzerinde ilahlık taslarlarken, öteki insanları kendilerine kullaştırmaya çalışmışlardır. Tarihin başından bugüne kadarki bütün nebiler, resuller ve salih kullar ise ‘la ilahe illallah’ şiarını yükselterek ilahlık taslayan tağutlara karşı çıkmış, kullaştırılmaya çalışılan insanların özgürleşmeleri ve başkalarına değil fakat yalnızca Allah’a kulluk etmeleri için mücadele etmişlerdir.

Mısır’da yaşananlar da bu tarihsel mücadelenin yeniden sahnelenmesinden ibarettir. Bugün Mısır halkı katil darbeci rejim tarafından idamlarla korkutulmaya, ölümlerle terbiye edilmeye, çaresizlik ve ümitsizlikle kullaştırılmaya çalışıyor. Tahrir’de tarihten silinmeyen ve Sisi cuntası görünümünde adeta yeniden hortlayan Mübarek rejimi, darbenin ardından yürütülen imha ve baskı politikasıyla Mısır’da devrimin gerçekleşebilme ve Mısır’ın bağımsızlaşabilme ihtimalini hunharca cezalandırıyor. Halk devlet tarafından hizaya getirilmeye, ümitsizleştirilmeye, çaresizleştirilmeye ve kullaştırılmaya çalışıyor. Bizler burada hazır bulunan “İnsanlık İçin Sessiz Kalma Platformu” olarak bu tarihsel mücadelede özgür Mısır halkının yanında saf tuttuğumuzu tekrar bildiriyoruz.

Ve bizler Mısır’daki cuntacıların emir eri olan mahkeme tarafından verilen keyfi idam kararlarını soytarıca bir küstahlık olarak gördüğümüzü ilan ediyoruz! Söz konusu kararların adil yargılanma ilkesi başta olmak üzere evrensel hukukun bütün ilkelerinin çiğnenmesi sonucunda alındığı ayan beyan ortadadır. Üstelik bu kararların temel insan sağduyu ve ahlakına da taban tabana zıt olduğu çok açık! Bu kararlar, adaletin tecellisi değil; zalimlerin çağlar aşan aymazlıklarının ifşası, İbrahimlere karşı Nemrud zulmünün ihyasıdır! Mahkemenin gerek önceki dava gerek de bu dava hakkında verdiği idam kararları; müstekbirlere karşı muztazafları, baskıya karşı dayanışmayı, zorbalığa karşı hakkı, zulme karşı direnişi savunan yeryüzünün bütün onurlu halkları nezdinde yok hükmündedir, hükümsüzdür!

Mısır’da yaşanılan tecrübe bizlere küresel ve yerel iktidarlarla mutabakat kurarak verdiğimiz mücadelenin sonuçsuzluğunu tekrar göstermektedir. Bizler yerel ve küresel iktidarlarla kurduğumuz ittifaklara değil, her şeyden önce rabbimize ve halkların dayanışma ve direnişine güvenmek zorundayız.

Mısır’daki kardeşlerimiz son olarak 3 Temmuz darbe sürecinden beri dünyadaki bütün halklara örnek gösterilebilecek bir dayanışma ve direniş sergiledi. Darbenin hemen ardından cuntacılar tarafından Rabiatu’l Adeviye meydanının basılmasıyla katledilen binlerce masumdan bu yana, Mısır’dan her hafta kardeşlerimizin ölüm haberleri gelmeye devam ediyor. Öte yandan Mısır’dan her hafta İhvan’ın öncülük ettiği darbeye ve zorbalığa karşı çıkan özgür kardeşlerimizin barışçıl direnişlerinin haberleri gelmeye de devam ediyor!

Bizler de buradan “İnsanlık İçin Sessiz Kalma Platformu” olarak elimizden geldiğince ve gücümüz yettiğince zalim cunta yönetimine ve onun boğucu baskısına karşı, zulme karşı direnen kardeşlerimiz ve onların aydınlık mücadelesiyle birlikte olacağımızı tekrar ilan ediyoruz.

Yaşasın mazlum halkların dayanışması!

Yaşasın zalimlere karşı İslâmî direniş!

İNSANLIK İÇİN SESSİZ KALMA PLATFORMU

Akabe Derneği, Akıncılar Derneği, Ankara Eğitim Bir-sen 1 Nolu Şube, Başkent Kadın Platformu Derneği, Çatı-Der, Hak-İş Konfederasyonu, İHH Ankara, İlkder, İlim Yayma Cemiyeti, İnfak Vakfı, İmam Hatipliler Platformu, Mazlumder, Memur-Sen Ankara İl Başkanlığı, Nene Hatun Derneği, Özgür-Der, Özgür Eğitim-Sen, Server Vakfı, Şehir ve Medeniyet Derneği, Ümran Hareketi, Vahdet Vakfı

Önceki ve Sonraki Haberler