Dünyayı ve Müslümanları Saran Virüslere Karşı Yetkilileri Uyar

Dünyayı ve Müslümanları Saran Virüslere Karşı Yetkilileri Uyar

ELHAK (Elâzığ Hak Adalet ve Kardeşlik) Platformu, dünyayı ve özellikle de Müslümanları çepeçevre saran virüslere dikkat çekerek yetkilileri uyardı.

ELHAK (Elâzığ Hak Adalet ve Kardeşlik) Platformu, dünyayı ve özellikle de Müslümanları çepeçevre saran virüslere (Coronavirus, işgalci siyonistler, İstanbul Sözleşmesi, cinsi sapkınlar ve uyuşturucu virüslerine) dikkat çekerek yetkilileri uyardı.

ELHAK Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında, Coronavirus, uyuşturucu madde, İstanbul Sözleşmesi, siyonist işgalcilerin Filistinlilere yaptığı zulümler, cinsi sapıklıkların sosyal medya destekçisi Mabel Matiz'in şarkısının ÖSYM tarafından sınav sorusu olarak sorulması ve yaşanan gelişmeler nedeniyle yetkililer göreve davet edilerek tedbirlerin alınması gerektiği belirtildi.

ELHAK Platformu Dönem Sözcüsü Erdal Zengin yaptığı basın açıklamasında, Coronavirus'ün insanoğluna sunulan ibretlik bir ders olduğuna vurgu yaptı.

"Mikroskobik bir varlık olan Coronavirus, müstağnileşen insanoğluna haddini bildiriyor"

Zengin, "Bütün dünyayı etkisi altına alan Coronavirus salgını, ileriye sürülen bütün iddiaların ve komplo teorileri arasında etkisini göstermeye devam ediyor. Ortaya çıkışı her ne sebeple olursa olsun bu virüs, müstağnileşen insanoğluna haddini bildiriyor gibi. Dünyanın sözde egemen güçlerinin ve kendilerini ilahlaştıran sefil zihniyetin mikroskobik bir varlığa karşı bile ne kadar aciz ve zavallı olduğunu bütün insanlığa göstermektedir. Rabbimizden bize bir uyarı niteliğinde olan bu salgın döneminde, içimize yönelerek kendimizi sorgulamalı, bize bahşedilen bu hayatı nasıl geçirdiğimizi düşünmeli, her an burnumuzun ucunda olan ölümü daha çok hatırlayarak ahiret azığımızı arttırmalıyız. Çünkü İslam âlemi olarak, başımıza gelen her musibeti bir imtihan olarak düşünüp bu imtihan dönemini Rabbimize yakınlaşmaya vesile kılmalıyız." ifadelerini kullandı.

"İlkokul seviyesine kadar inmiş olan uyuşturucuya karşı çocuklarımız savunmasız"

Geleceğimizi avucu içine alan uyuşturucu salgınına vurgu yapan Zengin, "İlkokul seviyesine kadar inmiş olan bu sinsi düşmana karşı çocuklarımız savunmasızdır. Bir türlü kontrol altına alınamayan bu bağımlılığa karşı, tez elden ciddi önlemlerin alınması gerekmektedir. Yoksa toplumun geleceğini inşa edecek olan genç nesilleri hem ahlaken hem de ruhen kaybederiz. Bu illete bulaşan gençlerin çoğunluğu; işsiz, aile şefkatinden yoksun, geleceğe umutla bakamayan, sürekli depresif bir ruh halinde olan gençlerden oluşmaktadır. Ticareti yapılan, alınıp satılan sadece uyuşturucu madde değil, çocuklarımızın, gençlerimizin hayatı ve geleceğidir. Bize düşen; Elâzığ'ın her mahallesine, her sokağına ulaşarak, halkımızla ve gençlerimizle birlikte gözümüzden sakındığımız çocuklarımızı, evlatlarımızı ve kardeşlerimizi tehdit eden, onların bedenlerini ve hayatlarını zehirleyenlere, büyük bir kararlılıkla karşı çıkmamız ve bu bataklığı kurutmak için elbirliği ile mücadele etmemizdir. Ayrıca bu konuda iş hükümet yetkililerine de düşmektedir." dedi.

"İstanbul Sözleşmesi, gönül rızası ile evlenmiş birçok çiftin mağdur olmasına sebep olmaktadır"

Birçok ailenin yuvasına kor gibi düşen İstanbul Sözleşmesi'nden bahseden Zengin, yaşanan tahribata vurgu yaptı.

Zengin, "Uzun bir süredir gündemimiz de olan bu sözleşmenin yaptığı tahribat ve yaşattığı mağduriyetler her geçen gün daha da derine inmektedir. 'Kadına şiddeti engellemek' gibi haklı ve süslü bir başlık altında takdim edilen, ancak içerdiği maddeler ve doğurduğu sonuçlarla nice ahlaksızlıklara ve mağduriyetlere yol açan bu sözleşme, LGBT gibi sapık bir zihniyete kanunlarla yasal bir meşrutiyet kazandırmakta, birçok ailenin dağılmasına, sosyo-psikolojik derin travmalara, cinayetlere ve toplum içinde var olan birçok ahlaki kuralın ortadan kalkmasına sebep olmakta, gönül rızası ile evlenmiş olan birçok çiftin mağdur olmasına sebep olmaktadır. Bütün bu sonuçlara rağmen toplumsal gerçekliğimizle ve ahlaki değerlerimizle örtüşmeyen bu sözleşme niçin hala yürürlüktedir? Hükümet yetkililerini tekrardan uyarıyor ve diyoruz ki; bu sözleşme var olduğu müddetçe toplum asla güvende olmayacaktır. Gayr-î meşru ilişkiler çoğalacak ve toplum ahlaksızlık dehlizine yuvarlanacaktır." ifadelerini kullandı.

"ABD ile birlikte planlanan yeni şeytani işgal girişimine karşı Türkiye'yi ve tüm İslam ülkelerini gecikmeden harekete geçmeye ve uluslararası örgütleri de harekete geçirmeye çağırıyoruz"

Müslüman ülkelerin işgalci siyonistlere ve ABD'ye karşı harekete geçmesi gerektiğini önemle vurgulayan Zengin, "Dünyayı saran pandemiyi fırsat bilerek haince saldırı düzenleyip işgal projelerine yenisini eklemeye çalışan ve insanlık adına kara bir leke olan siyonist işgalciler, Filistin'de yeni bölgeleri işgal etme hamleleri yapmaktadır. Bu yaşanan zulme ve insanlık suçuna sessiz kalan sözde insan hakları örgütleri gibi kurum ve kuruluşları biran evvel yaşanan bu vahşete son vermeye çağırıyoruz." dedi.

"Filistin meselesi, İslam ümmetinin onur meselesidir"

Basın açıklamasının sonunda Zengin, "Dünya gündeminin yoğunluğunu fırsata dönüştürmeye çalışan siyonist terör çetesi israil, Filistin'de yeni bölgeleri işgal etme hamleleri yapmaktadır. On yıllardır bu kan içici işgal gücünün ortaya koyduğu işgal ve zulümler, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından sadece bir film gibi izlenmektedir. ABD ile birlikte planlanan yeni şeytani işgal girişimine karşı Türkiye'yi ve tüm İslam ülkelerini gecikmeden harekete geçmeye ve Uluslararası örgütleri harekete geçirmeye çağırıyoruz. Bilinmelidir ki Filistin meselesi, İslam ümmetinin onur meselesidir." dedi. (İLKHA)

Önceki ve Sonraki Haberler