''Mekke'de Tedricilik'' Semineri

''Mekke'de Tedricilik'' Semineri

Akhisar Özgür-Der temsilciliğinde düzenlenen seminer programlarının 8. haftasında Tokad derneğinden Ahmet Örs ''Mekke'de İtaat, İstişare ve Hüküm Vermede Tedricilik'' başlıklı konuyu sundu.

Konuşmacının sağlık sorunu nedeniyle bir hafta ertelenen seminer programı dernek salonunda gerçekleştirildi.

Ahmet Örs konuyla günümüz müslümanlarının şartları arasında benzerlikleri vurgulayarak Mekke döneminin önemli olduğunu ve bu konuları işlememizin gerekli olduğunu belirterek başladı. Örs özetle şunları anlattı:

''Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden olan ulû'l emre (buyruk sahiplerine) itaat ediniz. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız- onu Allah'a ve Rasule götürün. Bu, hem daha hayırlı hem de neticede daha iyidir" (Nisa-59).

Bu ayete göre; kendisine itaat edilmesi gereken en büyük otorite, şüphesiz ki, tüm alemlerin Rabbi olan Allah'tır. O'na itaat her itâattan önce gelir, O'nun buyruğu tüm buyruklardan üstündür. Kendisinden başkasına itaat, ancak O'nun izniyle ve müsaade ettiği ölçüde mümkündür. Müslümanlar Allah'tan başka otoritelere itaat edemezler ancak Allah'a kulluk yapıp ona itaat ederler. İslam cemaatinde seçilen lidere itaat vahye uyduğu vahyi ölçüleri sınırları aşmadığı sürece meşru ve doğrudur. Toplumsal bir varlık olan insanlar için cemaat oluşturma, vahyin adaletin birlikte şahitliğini yapmak, birlikte zulme karşı çıkmak kaçınılmaz görevlerdir. Bu kurulan cemaatin iç işleyişi ve siyasi, sosyal konulardaki kararlarını alma sorumluluğu Rasulün Mekke'de ve Medine dönemindeki örnekliği gibi istişare temelli olmak zorunludur. Rabbimiz Şura suresi 37- 39 ayetleri arasında müminlerin bu özelliklerini şöyle belirtmiştir:

''Onlar ki, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar. Kızdıkları zaman bağışlarlar.

Rablerinin çağrısına uyar ve namazı kılarlar. İşleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan hayra harcarlar.

Bir zulme/haksızlığa uğradıklarında birlikte karşı koyarlar.''

İslam cemaatinin vahyin/adaletin şahitliğini yapmaya çalışırken bulunduğu toplumun şartlarını, kendi gücünü hesap etmesi, hikmetle içinde bulunduğu şartlara/safhaya göre davranması tedricilik ilkesi açısından kaçınılmazdır. Rasulün mücadelesinde ve tüm peygamberlerde Kur'an bunun bir çok örneğini vermektedir.

Verilen aradan sonra ikinci bölümde Örs günümüz müslümanlarını görev ve sorumlukları hakkında örneklerde vererek açıklamalarda bulundu. Seminer sorulan soruların cevaplanmasıyla son buldu.

Önceki ve Sonraki Haberler