Amasyalı çocuklar Filistinli şehit çocuklar için toplandı

Amasyalı çocuklar Filistinli şehit çocuklar için toplandı

Amasya Genç İHH öncülüğünde dernek binası önünde bir araya gelen çocuklar Filistin’de şehit olan çocuklara selam ve dua göndermek için program gerçekleştirdi.

“23 Aralık Dünya Şehit Çocuklar Günü” temasıyla düzenlenen programın sunumunu yapan ortaokul öğrencisi Elif  Dila Baran, şehit olmuş bedeniyle dedesi tarafından sevilirken hafızalarımıza kazınan Rim'in doğum gününde, 23 Aralık Dünya Şehit Çocuklar Gününde  Filistinli Şehit çocukları anmak için program düzenlediklerini belirterek şunları söyledi:

Amasya’dan Filistin’in Yiğit Çocuklarına Selam Olsun

 “Ey Mescid-i Aksa’nın küçük muhafızları, ey bu çağın ebabil kuşları ve ey ümmetin yetim coğrafyasının başı dik ve onurlu çocukları!

Biz o küçücük Filistinli minik yüreklerin sesi olmak için bir aradayız. Onlar gibi küçük bedenlerin ama devasa yüreklerin selamlarını, dualarını gönderiyoruz. Filistin'in güzel çocuklarına, o zulme maruz kalmış devasa yüreklere sahip, bize dini, dava bilincini, aidiyeti yeniden öğreten, her birini dinlediğim ve izlediğimde kendimden, yaşımdan, birikimlerimden utandığım o güzel çocuklara buradan Amasya'dan Amasyalı çocuklardan dua ve selam gönderiyoruz.”

Filistinli Çocukların Hayvanlar Kadar Değeri Olmadığı Bir Dünyada Yaşıyoruz

İlkokul, ortaokul öğrencisi olan Neslişah Sezer, Zeynep Akgül, Amine Eryiğit tarafından Fistinli çocuklarla ilgili okunan şiirlerin ardından sunumuna devam eden Baran, Filistinli çocukların hayvanlar kadar değerinin olmadığı bir dünyada yaşadıklarını, Ancak Gazze’deki direnişle karanlıklardan aydınlığa bir yürüyüşün başladığını, tüm dünyanın bu mesaja kulak vermesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Ebabillerin durağı Gazze şimdi, gök açtı kapılarını, şehitler kanatlanmış, yükseliyorlar semaya.

Şimdi Gazze ‘den, şimdi Mescid-i Aksa’dan, yayılıyor bütün dünyaya ebabil kuşları.

Kudüs bize bir şeyler söylüyor;

Yeryüzünde hangi mescit göğe bu kadar yakın?

Hangi ana bu kadar çocuk verdi toprağa?

Yeryüzünde hangi taş, bu kadar değerli Allah aşkına?

Hangi çocuk bu kadar Filistin?

Bir ülkeyi taşıyor, umudu taşıyor, geleceği taşıyor minik ellerinde, cesur bakışlarında…

 

Gazze bize bir şeyler söylüyor;

Kundakların şahit bebekleriyle,

Tanka meydan okuyan eli sapanlı çocuklarıyla,

Şehadete ayarlı yiğitleriyle ve toprak gibi öylesine sadık, öylesine fedakâr analarıyla

Gazze bize bir şeyler söylüyor.

 

Dinle beni ey insan!

Duy benim bağrımdan arşa çıkan feryadı.

Dünya unutmuşken insanlığını, bir ihanet çemberiyle kuşatılmışken kardeş bildiklerimiz.

Kimdir bizi aldatan ve kimdir korkak devlerin üstüne yorganlar çeken?

Köpekler salınmış da sokaklara, taşları bağlayan kim?

Görkemli saraylarında altından işlemeli tahtlar üstünde, üç maymun sûretinde sağır, kör, dilsiz ve yüreksiz seyredenler kim?

Küstah kahkahalarla boğmaya koyulmuşlarsa da imanın gür sesini, dünyanın sağır kulaklarına inat haykırıyorum işte, haykırıyorum!..

Hangi suçtan, söyleyin hangi suçtan öldü bütün bebekler?

Sorulacak hesapların kaydını düştü melekler!..”

İlkokul öğrencisi Hüseyin Musab Özer tarafından okunan basın açıklamasının ardından İlkokul öğrencileri Mustafa Bayrak, Zehra Akgül ve Yağmur Çal’ın tertemiz yürekleriyle Filistinli kardeşlerine yaptıkları dua ile program sona erdi.

Şiir Metni:

BEN FİLİSTİNLİ ÇOCUK…

Sizin yuvanız gibi sıcacık,

Benim de yuvam vardı ufacık.

Siz ne kadar şanslısınız!

Rüyalarınız bile şen, şakrak,

Ben ise rüyamdan bile ağlayarak,

Gece uykumun arasında,

Uyanıyorum korkarak!

Siz yaşadınız mı hiç?

Top mermileri arasında bağırarak,

Tankların altında ezilirken,

Korkuyla uykudan uyandığınızı,

Gördünüz mü hiç?

 

Gündüz böyle, gece böyle, rüyada böyle,

Hangisi gerçek, hangisi düş,

Bilmiyorum ben de.

Ben böyleyim işte,

Ben, Filistinli çocuk! …

 

Sımsıcak yuvalarınızda,

Anneniz, babanız, kardeşleriniz,

Neşeyle yaşıyorsunuz siz.

Ya ben? Ya ben nasılım? ...

Zindanlarda sürünen,

Haylini bile unuttuğum babam! ...

Kim bilir nerede? ...

Yaşıyor mu acaba?

 

Üzülüp ağladığım zaman,

Gelip başımı okşayan,

Göz yaşlarımı silen bir babam olsaydı! ...

Ama yok artık benim babam!

Çünkü ben, babası zindanlarda çürüyen,

Ona ağıtlar yakıp üzülen,

Filistinli çocuk! ...

 

Elinize bir diken batsa,

Bir yeriniz kesilse, kanasa,

Hele kolunuz, bacağınız kırılsa,

Canınız nasıl yanar! ...

Nasıl ağlarsınız değil mi acı acı! ...

Ya ben nasılım?

 

İşte ben buyum,

Ben, Filistinli çocuk!

Benim acılarımı ancak,

Ağaçlar, kuşlar kadar,

Duyabiliyor musun sen? ...

 

Nerde buzullar arasında sıkışıp kalan

Balinaları kurtarmaya çalışanlar? ...

Nerede petrole batan kuşlara,

Üzülüp ağıtlar yakanlar?

Nerede sokak köpeklerine acıyıp,

Onlara yardıma koşanlar? ....

 

Bir balina, bir kuş, bir köpek kadar,

Benim de değerim var.

Yıllardır dinmedi gözyaşım,

Ben hep ağlıyorum!

Göz yaşlarım bile kurudu,

Tıpkı çöller gibi!

Sen benim gözlerimden yaşların,

Aktığını mı sanıyorsun?

Senin gördüklerin gözyaşı değil,

Onlar, gözyaşı yerine akan,

 

Sizler gülüp oynayın,

Halay çekip türkü çağırın!

Balinalara yardıma koşun,

Petrole batan kuşları kurtarın!

Onlar için göz yaşı dökün!

Köpekleri kurtarın siz! ..

 

Belki de hiçbir zaman,

Artık olmayacak babam! ...

Keşke ben de sizler gibi,

Koşup "Baba! " diyebilseydim…

Kollarına atılıp, sarılsaydım boynuna,

Oyunlar oynasaydım onunla.

 

Bir kuş, bir köpek, bir balina kadar

Bana yardıma koşmayanlar!

Ben inlerken zulüm altında,

Ben ezilirken tanklarla,

Kollarım kırılırken taşlarla,

Herkes bana seyirci kalıyorsa,

Utansın bütün insanlık!

Utansın bütün dünya!

 

İsrailli askerler tarafından,

Kolları taşlarla kırılan,

Bacakları tekmeyle, dipcikle ezilen,

Feryadıma hayvanlar bile dayanamazken,

Herkes tarafından seyredilen,

Ben, Filistinli çocuk! ...

 

Damarlarımdan süzülüp gelen kan! ...

Ben kan akıtıyorum gözlerimden! ...

Ben kan ağlıyorum ciğerimden! ...

Yakında o da kuruyacak,

Tıpkı göz yaşlarımın kuruduğu gibi!

Çünkü ben olmayacağım artık! ..

 

İlaç olsa içme düşman tasından

Sakın taş attırma dost arkasından

Kim ikiyüzlüyse tut yakasından

Bir yüzüne bir de canına tükür.

 

Millet parasından verdirme parsa;

Edirne'den Van'a, Muğla'dan Kars'a

Nerede sahte bir kahraman varsa

Bir resmine bir de şanına tükür.

 

Abdurrahim Karakoç

img-20231223-wa0034.jpg

Basın Açıklaması Metni:

GAZZELİ ÇOCUKLAR ONURUMUZDUR 

Kıymetli basın mensupları, değerli arkadaşlarım Basın açıklamamıza hoşgeldiniz. Bir çocuk olarak kendimi Filistinli bir çocuğun yerine koyuyor ve diyorum ki: 

Ben Filistinli çocuk! Filistin’de doğdum, Filistin’de büyüdüm. Doğduğum gün tanıştım savaşla, Doğduğum gün tanıştım bomba sesleriyle. Ve doğduğum gün tanışamadım annemle. Doğduğum gün doğduğum hastane bombalanmış da ben kurtulmuşum annem ise şehit. Asıl kurtulan ben miydim yoksa annem mi…? 

Ben Filistinli çocuk! Oyuncak nedir bilmedim. Arkadaşlarımla şehitçilik oynadık. Her gün birimiz şehit olduk; Hem oyunda, hem gerçek hayatta… Okulum var mı yok mu bilmiyorum. Çünkü bombalar okullara da düşüyor ve biz okulsuz kalıyoruz. 

Ben Filistinli çocuk! Doğduğu günden beri annesiz çocuk! Doğduğu günden beri vatansız bırakılmaya çalışılan çocuk. Ne suçum vardı ki benim? Ne suçu vardı ki annemin? Ne suçumuz var da böyle saldırıyorlar bize? Ve siz Ey Müslümanlar! Ne suçumuz var ki sessiz kaldınız bize? Dualarınızda yer vermeye bile vakit ayıramadınız mı bize?Durumumuzdan haberdar değil misiniz? Yoksa sizi de mi esir aldılar, sizin şehirlerinizi de mi bombaladılar da yardım edemediniz bize? Ben Filistinli çocuk! Gazze’nin umudu… Mescid-i Aksa’nın umudu… 

Şimdi  tekrar kendim olarak söylüyorum: 

Ben Türkiyeli çocuk! Bu topraklardan Gazze’ye selam olsun. Buradan Mescid-i Aksa’mıza selam olsun. Mücadelemiz İslam içindir, Allah içindir. Filistin toprakları siyonizme mezar oluncaya kadar asla mücadeleyi bırakmayacağız. Bizim çocuklar olarak elimizden gelen sadece dua etmek ve bu zulmü duyurmaya çalışmak. Peki siz ey yetki sahipleri! Daha kaç çocuk öldükten sonra kınamalarınızı bırakıp icraate geçeceksiniz? 

Siz hiç, çocuklarınızın birkaç saat sonra şehit olacağını bilerek bileklerine bir mezar taşı gibi ismini yazdınız mı? Çocuk yüreklerimizle yetişkin yüreklere haykırıyoruz; Kudüs Filistin’in başkentidir ve İsrail’in başkenti de Tel Aviv değil cehennemin dibidir! 

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. 

img-20231223-wa0032.jpg

Dua Metni:

Ey Gazzeli minik yavruların Rabbi!

Onların şehadetlerini bütün bir İslam coğrafyasının imanlarının yenilenip coşmasına, Müslümanca bir şuurla donanmasına vesile eyle Allah’ım!

Onların şahadetlerini, yeryüzündeki bütün Müslümanların gerçek anlamda dirilişlerine, kıpırdamalarına ve ayağa kalkmalarına vesile eyle Allah’ım!

Üzerlerini örten ölü toprağı silkip atmalarına, içerisinde bulundukları uyuşukluktan sıyrılıp kurtulmalarına vesile Allah’ım!

Müslümanların gözlerinde ışığa dönüştür, yüreklerine cesaret olarak yansıtıver Allah’ım! 

Kardeşlerimizin çektikleri açlıkları, susuzlukları, ilaçsızlıkları, ışıksızlıkları kaderimizin dönüm noktası eyle Allah’ım!

Ey Gazzeli nur yüzlü çocukların Rabbi!

Kırmızıya boyanmış beyaz kundaklarının içinde, uykularında ölüme yakalanmış, yüzlerindeki tebessümleriyle sana gönderdiğimiz yavruları, vicdansız dünyanın vicdana gelmesine vesile eyle Allah’ım!

Yeryüzündeki diğer bütün ezilenlerin, mustazafların ufkunda doğan bir umut güneşine çevir Allah’ım!

Dün kendi öz peygamberlerini katleden, bugün peygamberler kadar masum yavruları kundaklarında katleden Siyonistleri Kahhar isminle kahreyle Allah’ım!

İşgalci çeteyi, İslam aleminin ortasına paslı bir hançer olarak saplayan kafir batıyı, kafir ve zalim Amerika'yı sana havale ediyoruz Allah’ım!

 Ey Gazzeli çocukların Rabbi!

Cehennem gibi ölüm kusan tanklara ve uçaklara, sapan taşlarıyla karşı koyan yiğit çocukların Rabbi!

Ey, çelik paletlerin altından dipdiri yavrular çıkaran Rabbimiz!

Ey arka sokaklardakilerin Rabbi

Ey ötekilerin rabbi

Ey zayıf düşürülenlerin Rabbi

Ey kimsesizlerin kimsesi

Ey gariplerin, ezilenlerin Rabbi!

Ve ey bizim Rabbimiz!

 

Affet Allah’ım affet.

Sözüm tükendi benim…

Açılsın yeniden göklerin kapıları,

İndir Allah’ım indir, görünmez orduları.

Silinsin gözyaşları mazlumların,

Nusretini esirgeme Allah’ım, çağın ebabillerinden.

Gönder Allah’ım. (Amin)

img-20231223-wa0031.jpg

img-20231223-wa0029.jpg

img-20231223-wa0028.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler