Suriye’deki Esed Vahşeti Amasya’da Telin Edildi

Suriye’deki Esed Vahşeti Amasya’da Telin Edildi

Suriye’de Gerçekleştirildiği İşkence Fotoğraflarıyla Tescil Edilen Esed Vahşeti Amasya'da Protesto Edildi.

Amasya İslami Kuruluşları, Suriye’de ortaya çıkan işkence fotoğrafları ile İHH’nın Suriye’ye yönelik yardım faaliyetlerinin engellenmesi çabalarını protesto etmek amacıyla ortak bir basın açıklaması yaptılar.

Amasya Yavuz Sultan Selim Meydanında Cuma namazı sonrası saat 13.00’da gerçekleştirilen basın açıklamasına çok sayıda İslami kuruluş destek verirken, açıklamaya çok yoğun bir katılımın olduğu gözlendi.

Basın açıklamasının sunuculuğunu yapan Özgür-Der Amasya Temsilciliğinden Özgür Eryiğit, İHH Amasya Temsilciliği ile Hızır-Der’in ortaklaşa yürüttükleri Suriyeli Bir Yetimi de Sen Giydir kampanyasının devam ettiğini bildirerek, 1 ay içinde en az 2 tır yardım malzemesiyle Suriye’ye gitmeyi planladıklarını, duyarlı halkımızdan katkı beklediklerini söyledi.

Hızır-Der’den Fehmi Gider yaptığı konuşmada, Suriye işkence ile katledilen mazlumların ahlarıyla arşı alanın titrediğini, Suriye’deki zulme seyirci kalmamız gerektiğini söyledi.

Basın Açıklaması esnasında “Suriye Halkı Yalnız Değildir, İşbirlikçi Hainler Hesap Verecek, Katil Rusya Suriye’den Defol, Katil İran Suriye’den Defol, İşkenceci Katiller Yargılansın, Müslüman Zulme Boyun Eğmez, Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek, Suriye’den Mısır’a Müslümanlar Kıyamda, İslami Hareket Engellenemez” sloganları atıldı.

amasya-20140124-01.jpg

amasya-20140124-02.jpg

amasya-20140124-03.jpg

amasya-20140124-04.jpg

amasya-20140124-07.jpg

amasya-20140124-05-001.jpgamasya-20140124-06-001.jpgamasya-20140124-08.jpgamasya-20140124-09.jpgamasya-20140124-10.jpgamasya-20140124-11.jpg

amasya-20140124-12.jpg

Diyanet-Sen Amasya Şube Başkanı Casim KETEN tarafından okunan basın açıklamasında şu hususlar vurgulandı.

SURİYE’DE ORTAYA ÇIKAN İŞKENCE FOTOĞRAFLARI İLE İHH’NİN FAALİYETLERİNİN ENGELLLENMESİ ÇABALALARINA DAİR BASIN AÇIKLAMASI

BAAS VAHŞETİNE SESSİZ KALMAK DİLSİZ ŞEYTANLIKTIR

Mart 2011’de başlayıp 3. Yılını doldurmak üzere olan Suriye intifadasında varil bombaları ile vurulan, donma tehlikesiyle karşı karşıya kalan, açlıkla boğuşan Suriye halkının dramıyla ilgili olarak son yayınlanan işkence fotoğraflarına şaşırmamamız gerekmektedir.

Yayınlanan fotoğraflar ESED rejimine ait sadece bir işkence merkezine ait olup, Suriye’deki 21 civarındaki olduğu tahmin edilen işkence merkezlerindeki genel durum, bu yayınlanan fotoğraflardan çok çok daha vahimdir.

Basına yansıyan 5-6 fotoğrafı içimizi acıttı, fakat işkenceyle öldürülen 11 bin insanla ilgili olarak 5-10-20 bin değil, 55 bin fotoğraf var. Türkiye’de yayınlanan birçok gazete bu fotoğrafları manşete taşıdı. Fakat bazı gazeteler bu fotoğrafları ne yazık ki görmezden geldi.

En vahşi hayvanların dahi yapamayacağı eziyet ve işkenceler Suriyeli Müslümanlara reva görülmekte ve bu işkence ve katliamlar sadece ESED diktasının ne pahasına olursa olsun devamı için yapılmaktadır. ABD, AB, Rusya, Çin gibi ülkelerin tavrının belli olup, hiç birisi ESED’in gidişine dair bir teklif ortaya koymamaktadırlar.

Kimyasal gazları, işkenceleri, varil bombalarını manidar bulmayıp, fotoğrafların yayınlanma zamanını manidar bulanlar insafsızdırlar ve Esed’in zulmüne ahlaken ve hukuken bir kılıf aramakla zulme ortak olmaktadır.

İŞKENCE FOTOĞRAFLARI BAAS REJİMİNİN NE OLDUĞUNUN EN AÇIK BELGELERİDİR

Baas rejiminin Suriye’de işlediği insanlık suçları işkence fotoğraflarıyla bir kere daha belgelenmiştir. Tüm dünyayı sarsan bu görüntülerin insanlık tarihine kara bir leke ve büyük bir utanç olarak kazınacağı kesindir.

Bu fotoğraflar Beşşar ESED’in Suriye’yi bir baştan bir başa “Ebu Gureyb”e dönüştürdüğünün yeni bir delili olmuş, bu büyük insanlık trajedisini, Suriye’de yaşanan vahşete göz yumanların gözlerinin içine sokmuştur.   

Aslında tüm vahşiliğine, insanın kanını donduran korkunçluğuna rağmen ortaya çıkan bu görüntülerin yeni bir duruma işaret etmediğinin altını çizelim! Suriye halkı tam 3 yıldır maruz kaldığı bu zulümleri haykırıyor. Ve ne yazık ki, tüm dünya bu vahşet karşısında 3 maymunu oynuyor.

Tam bu noktada Baas rejimini Cenevre Konferansına davet edip taltif edenlerin de Suriye halkının katledilmesi suçunun dolaylı ortakları olduğunu vurguluyoruz. Kuşkusuz ESED rejiminin ağırlanması gereken yer Cenevre değil, Uluslararası Savaş Mahkemesi olmalıdır!

TIRLARI VE İHH’NIN SURİYE’YE YARDIM ÇALIŞMALARINI ENGELLEMEYE ÇALIŞANLAR ESED’İN DOLAYLI SUÇ ORTAKLARIDIR

Öte yanda Türkiye’de malum bir yapının art arda gerçekleştirdiği operasyonlar neticesi, haftalardır yaşanan “Suriye’ye giden tırlar” ve İHH’nın Suriye’ye yardım faaliyetlerinin El Kaide yaftası altında itibarsızlaştırılması çabalarının da, ortaya çıkan bu fotoğraflar ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.

Suriye’ye giden yardım tırlarını engelleyenler de ESED’in ekmeğine yağ sürmekte ve iktidar partisi olan AK Parti’yi Suriye politikasında iflasa sürüklemeye çalışmaktadırlar. Şu açık bir gerçektir ki, Suriye halkının sadece ekmeğe, suya değil; namusunu ve canını korumak gerekli olan her şeye ihtiyacı bulunmaktadır.

3 yıldır tecrit edilmiş, sistematik ve kitlesel bir tarzda işkence ve katliama maruz kalmış bir halkın, açlıktan ölümlerle karşılaşan insanların haykırışlarını duymazlıktan gelenler, mazlumların seslerini bastırmaya çalışanlar; hiç utanmadan ve vicdanları sızlamadan tır tartışması üzerinden Suriye direnişini boğmaya çalışmakta ve mazlum Suriye halkına insani yardım yapmaya çalışan İHH’ye yönelik kirli bir kumpas faaliyeti yürütmektedirler.

Bu zalimane kampanyayı yürütenler içinde yer alan ESED aşıklarının, tescilli Baas sözcülerinin hallerine denilecek hiçbir şey yok. Onlar ruhunu şeytana satmış işbirlikçi zalimlerdir.

İKTİDAR HIRSIYLA ESED’E DOLAYLI SUÇ ORTAĞI OLANLAR TEVBE ETMELİDİR

Ama ya sırf hükümete düşmanlık yapmak ve Erdoğan’ı iktidardan devirmek hırsıyla bu zulme ortak olanların durumu? Vahşi bir diktatörlük altında canını, ülkesini, onurunu korumaya çalışan insanlara zayıf da olsa uzanan yardım elini, sırf iktidar hırsı nedeniyle kesmeye yönelik bu utanç verici çabalar içerisinde oynadıkları rol ile İslam Ümmetinin gözünde ne kadar zelil bir pozisyona düştüklerini görmüyorlar mı?

Onları da artık uyanmaya, yanlıştan vazgeçmeye, mazlumlara düşmanlık politikaları yürütme günahından tevbe etmeye çağırıyoruz.

BAAS CANAVARINI DURDURUN

Ve şimdi diyoruz ki, bu zulüm fotoğrafları tam 3 yıldır inanılmaz zulümlerle Suriye halkını katleden bu zalim diktatörlüğün işlediği insanlık suçları karşısında bugüne kadar sessiz kalan, yeterli duyarlılığı göstermeyen, bin bir türlü mazeret ileri sürerek Baas zulmüne göz yumanlar için bir şeyler ifade etmeli.

Baas zulmü karşısında yeterli tepkiyi göstermeyen, suskun kalan, Suriyeli mazlumların yanında yer almayan herkes bu gayrı insani ve gayrı ahlaki tavırlarıyla ESED’in suçlarına dolaylı olarak ortak olduklarını artık görmeliler! Görmeli ve hala insanım diyebiliyorlarsa mutlaka zulme karşı tavır almalılar!

Suriye’den yansıyan bu korkunç manzara karşısında vicdan sahibi herkesi Baas rejimin işlediği insanlık suçlarını kınamak üzere harekete geçmeye; duyarlılık sahibi tüm kardeşlerimizi Suriye direnişiyle dayanışmaya çağırıyoruz.

AMASYA GÖNÜLLÜ KURULUŞLAR BİRLİĞİ (GÖKBİR – Platform 29 Kuruluş )

MEMUR-SEN, ÖZGÜR-DER, İHH AMASYA TEMSİLCİLİĞİ, İLİM YAYMA CEMİYETİ, AMASYA İMAM-HATİP MEZ. DER. (AHİMDER) , HIZIR-DER, TÜMSİAD, ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ, BUHARA DERNEĞİ, ENSAR VAKFI, NEHİR DERNEĞİ, ALPEREN OCAKLARI, ÖZLENEN AY DERNEĞİ

Önceki ve Sonraki Haberler