Batman'da Gazze'ye destek yürüyüşü düzenlendi

Batman'da Gazze'ye destek yürüyüşü düzenlendi

Batman'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının organizesi ile Hotel Askodan Gülistan Caddesine Gazze'ye destek yürüyüşü gerçekleştirildi.

Aradan geçen bir buçuk yılı aşkın süreye,  Gazze'nin yerle bir edilmesine ve yapılan onca katliamlara rağmen siyonist çetenin Gazze halkına uyguladığı sistematik soykırım devam ediyor.

Gazze'ye uygulanan ablukayı ve yaşanan katliamları, bu katliamları uygulayan siyonist çete, ABD ve Gazze halkının soykırıma maruz kalmasına göz yuman diğer ülkeleri protesto etmek amacıyla Batmanlı vicdan sahibi insanlar meydanlarda idi.

Gülistan Caddesi miting alanında okunan basın açıklaması ve duanın ardından program sona erdi.

img-20250507-wa0024.jpg

img-20250508-wa0006.jpg

Basın açıklamasının tam metni:


Bismilahirrahmanirahim.

“Yemin olsun burçlarla dolu göğe, geleceği va‘dedilen güne, şâhitlik edene ve hakkında şâhitlik edilene. Kahrolsun mü’minleri yakmak için o hendekleri kazanlar. Alev alev tutuşturulmuş ateşle dolu hendekleri kazanlar! Onlar o ateşin başına oturmuş, Mü’minlere yaptıkları işkenceyi keyifle seyrediyorlardı. O mü’minlerden, başka bir sebeple değil, sadece karşı konulmaz kudret sahibi ve her türlü övgüye lâyık olan; göklerin ve yerin mutlak mülkiyet ve hâkimiyeti kendisine ait olan Allah’a iman etmelerinden ötürü nefret edip, intikam alıyorlardı. Ama Allah olup biten her şeye şâhittir. Mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara her türlü işkenceyi yapan, sonra da pişman olup bundan vazgeçmeyenlere cehennem azabı, bir de çok şiddetli bir yangın azabı vardır.” (Buruc Suresi, 1-10)

Kıymetli Batmanlılar. 

578 gündür öfkemizden çıldıracağımız, dudaklarımızı ısırdığımız, bağırmaktan hançeremizin çatladığı; bir o kadar da çaresiz kaldığımız, kendimizi aciz hissettiğimiz şu günleri yaşamaktan, bu günleri görmekten İslam ümmeti adına hicap duyuyor, sıkılıyor ve utanıyoruz. İki milyarlık İslam âleminin gözleri önünde çocuklarımıza,  kadınlarımıza ve yaşlılarımıza bu kadar zulüm edilmekte, kardeşlerimiz şehit edilmekte, yersiz yurtsuz bırakılmaktadırlar. Ne yazık ki bu zulümlere razı olan, bunca alçaklığa göz yuman bir ümmet olduk. Yetkililerimiz etkisiz, etkisizlerimiz çaresiz, ellerini bize uzatmış, bir yardım eden yok mudur diye gözlerimizin içine bakan bu dünyanın en mazlum milletini, Allah’ın lanetlediği Ashab-ı Uhdud’un ateş çukurundaki insanları seyrettiği gibi seyrediyoruz?  Bu ümmet böyle mi olmalıydı? İslam ümmetinin dünya tarihinde bu kadar alçaldığı bir dönem yaşanmış mıdır acaba? Artık göğsümüzü parçalayacak hale geldik, bu ümmet e bir yol lazım, bir çıkış lazım, bir çare lazım. Her basın açıklamamızda artan şehit sayısını, yaralı sayısını vermekten bıktık usandık. Bu bizim onurumuza, arımıza dokunuyor, kahroluyoruz. Kendi evlatlarımızın bir bir yok oluşlarını seyretmek bizi kahrediyor. Ölen ve yaralananlar insan değil de hayvan olsaydı. insanlık dünyayı ayağa kaldıracaktı. Ama ne yazık ki öldürülenler Müslüman olunca ölüm sessizliğine bürünüyorlar. Müslüman alemin düştüğü acziyetin yanında söz de medeni dünyanın temsilcilerinin bu alçak soykırım karşında ki sessizliği bizleri kahrediyor. Uluslararası hukukun defalarca çiğnendiği, insan haklarının hiçe sayıldığı bu coğrafyada, Filistin ve Gazze halkı bir başına bırakılmıştır. Gün geçmiyor ki bir çocuk top oynarken, annesinin yanında uyurken ya da bir hastanede tedavi görürken hedef alınmasın. Bir annenin çocuğunu toprağa vermediği gün, bir babanın gözyaşı dökmediği sabah kalmamıştır.

Gazze'de yaşananlar bir savaş değil, soykırımdır. Çocukların, kadınların,  yaşlıların hedef alındığı, ibadethanelerin, okulların, sığınma alanlarının bilinçli şekilde vurulduğu her saldırı birer savaş suçudur! Bu suçlara göz yuman, görmezden gelen, çifte standartla hareket eden herkes, bu insanlık suçunun ortağıdır. Gazze artık bir şehir değil bir hapishane, bir yetimhane, bir mezarlık halini almıştır. Gıda yok, temiz su yok, elektrik yok, ilaç yok. Buna rağmen Gazze, direnişin, cihadın, izzetin ve şerefin simgesidir. Orada insanlık onuru dimdik ayaktadır! Her şeye rağmen teslim olmayan, diz çökmeyen bir halk var. İşte biz o halkın yanındayız. Bugün burada attığımız her slogan, taşıdığımız her pankart, sadece dayanışmanın değil; yerine getirmekten aciz kaldığımız sorumluluklarımızın da ifadesidir. Bizler, İslam medeniyetinin mirasçıları olarak susamayız, evimizde duramayız. Filistin’de yaşananlar sadece bir halkın değil, tüm insanlığın sınavıdır. Ve biz bu sınavda zalimin karşısında, mazlumun yanında saf tutmayı şeref biliriz. Yaşanan bu zulme ortak olmak, insanım diyen kimseye yakışmaz. Bu yüzden sokaklara döküldük ve her çağrıda dökülmeye devam edeceğiz. Gazze'de zulme uğrayan kardeşlerimizin yaralarına çare olana dek desteklerimizi sürdüreceğiz.

Kıymetli kardeşlerim.

Bugün bir araya gelişimiz, sadece bir yürüyüş, sadece bir tepki değildir. Bu; yüreğimizde biriken isyanın, vicdanımızda büyüyen acının bir dışavurumudur. Her bir adımımız, bombalarla yıkılan evlerin, sessizliğe gömülen çığlıkların, toprağa düşen masum bedenlerin hesabını sormak içindir. 80 yıla yakın süredir Filistin'de her türlü insanlık dışı muameleyi sergileyen işgalci zalim İsrail’e karşı bir kin kusmadır. Sanmayın ki bu haykırışımız boşunadır, etkisizdir. Zulme razı olmamak mazlumun sesi ve nefesi olmak, Müslümanca bir bilinç ve duruş ile yapılan her eylem, kardeşlerimizin umudunu ve direncini artırmaktadır. Aynı zamanda bizler için de Salih amel hükmündedir. Peygamber efendimiz (s.a.v) bizleri gücümüz ölçüsünde zulme karşı durmaya mazlumun yanında zalime karşı mücadelede bulunmaya davet etmekte ve çağlar ötesinden bizlere şu nida ile seslemektedir. “Mü’minler birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada ve birbirlerini korumada bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” buyurmaktadır. Tam da bu yüzden Dünyanın neresinde olursa olsun bir mümin kardeşimiz sıkıntıdaysa ve zor durumda ise tüm müminler onunla aynı sıkıntı ve derdi hissetmelidir. Bu inancımızın bize yüklediği bir görev ve sorumluluktur. Uluslararası kamuoyuna, insan hakları savunucularına, yeryüzündeki vicdan sahibi tüm insanlara sesleniyoruz. "Gazze ölüyor! Sessiz kalmayın. Bugün bürünülen bu sessizlik, yarın herkesin karşısına geçmişin bir ayıbı olarak çıkacaktır. Harekete geçelim. Bugün harekete geçmeyeceksek ne zaman geçeceğiz? 

Müslüman ülkeler bu derde çare olamadılar, olamıyorlar. İsrail e karşı sürdürülen şanlı direnişi Yemen’den başka fiili olarak destekleyen ülke yok maalesef. Yemen halkı her türlü bedeli göze alarak Mazlum Filistin halkının yanında durmaya devam etmektedir. Bu duruşlarından ötürü her türlü takdiri hak ediyorlar. İsrail hayalini kurduğu Arz-ı mevud planından geri durmuyor ve her fırsatta Yemen e ve Suriye ye saldırarak İslam coğrafyasında hukuk ve kural tanımadan istediği gibi at koşturuyor. İsrail bir an önce durdurulmalıdır.

Bizler buradan ülkemizden, iktidardan ve yöneticilerimizden somut olarak Gazze halkının direnişini desteklemesini mazlum Gazze halkının yanında durmaya devam etmesini istiyoruz ve diyoruz ki:

*İslam işbirliği teşkilatını, Türk devletleri teşkilatını ve her türlü uluslararası örgütü harekete geçirerek, bir Barış Gücü oluşturarak Gazze'ye gönderin.

*Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı gibi uluslararası alanda direkt bizim dahilimiz olmasa da topraklarımızdan geçen ve İsrail'e katkıda bulunan her türlü hattı ve ticari anlaşmaları derhal iptal edin.

*Artık bıçağın kemiğe dayandığı insanlık tarihinin en vahşi soykırımını ve zulmünü durduracak bir aksiyon alın.

*Çifte vatandaşlığı olup mazlum insanların kanına girenleri mutlaka yargılayın ve vatandaşlıktan çıkararak mal varlıklarına el koyun.

*Siyonist, terörist İsrail’in tanınırlığını iptal edip; ademe yani yokluğa mahkum edin.

* İşgalci Siyonistlere destek veren firmalara yaptırım uygulayın.

Kıymetli Kardeşlerim.

Tarih boyunca hiçbir İsrail devletinin ömrü 80 yılı aşamamış bu 75. yılındaki İsrail için büyük bir sendrom ve lanet olarak biliniyor bu da onlarda büyük bir korku oluşturuyor. Dünyanın en büyük canisi Netanyahu bu yüzden bu yok oluşu önleme çabasında. Ama karşılarında çok küçük bir mümin ordusunu henüz alt edemediler ve başaramayacaklar da inşallah. Dünyanın en ağır zulmünü yaşayan Gazzeli kardeşlerimizin haline üzülüyoruz. Ama inanın yakında onlara gıpta edeceğiz. Onlar bugün için Allah ın en sevgili kulları. Bu zulme sesiz kalan bütün Müslümanlar adına bedel ödüyorlar bununla birlikte en zor şartlar altında bile İslam’ın bütün güzelliklerini insanlığa sunuyorlar ve dünyaya örnek olabiliyorlar. Bütün dünya onlardan insanlığı ve zalime karşı İslami tavrı öğreniyor. Onlar sayesinde adeta insanlığın dirilişine şahit oluyoruz.

Ya Rabbi, sana yalvarıyoruz, niyazımız sanadır: Gazze’de tek umudu sen olan Salih kullarını bu zalim güruh karşında muzaffer eyle.

         Batman Sivil Toplum Kuruluşları

img-20250507-wa0025.jpg

img-20250508-wa0000.jpg

img-20250508-wa0004.jpg

img-20250508-wa0001.jpg

  •