Batman'da "Selefilik" Konuşuldu

Batman'da "Selefilik" Konuşuldu

Özgür Der Batman Şubesinde haftalık düzenlenen seminerlerin bu haftaki konusu “Selefilik”ti. Konu Burhan Billor tarafından gündüz bayanlara, akşam erkeklere sunuldu.

Burhan Billor özetle şu konulara değindi.

Selef kelimesi, şimdikine nazaran daha önce yaşamış, gelmiş geçmiş önceki kuşakları ifade eder. İslam düşünce tarihinde ve günümüzde Selefiye anlamı kullanılmışsa da bu isimde bir mezhep yoktur. Selefiye; bir mezhepten ziyade bir yöntem bir tarz ve anlayıştır.

Selefiye Kuran ve hadisle birlikte sahabe, tabiun ve etbau tabiun nesillerinin söz ve davranışlarını kutsiyet mertebesinde benimseyen, nassı ve nakli dini bir dokunulmazlık seviyesinde yükselten, nassa itiraz ve muhalefet etmeyi tevil ve tenkit etmeyi kesinlikle kabul etmeyen bir anlayıştır. Daha özel anlamda sahabe ve tabiun mezhebi üzerinde bulunduğu ileri sürülen fıkıh ve hadisçilerin yoluna selefiye denir.

Selefiyelik düşüncesini üç ana dönemde inceleyebiliriz.

1. Ortaya Çıkışı – İlk Dönem ( Ahmet Bin Hanbel)

Ahmet bin Hanbelle başladığı kabul edilen daha sonra Hambeli fakihi Ebu Ya’la er Ferra ile temelleri atılan dönemdir.

Ahmet bin Hambel hadis alırken sahih-zahih-mevzu ayırımı yapmamıştır, kitap ve sünneti delil olarak kabul eder.

Sahabenin kıyasını kabul eder, kendi kıyasına hemen hemen hiç başvurmaz, itikadi konularda akla yer vermezdi. Çünkü aklın delalete sevk edeceğine inanırdı. Ona göre Allahın sıfatları konusunda tartışmaya girmek doğru değildi.

Ahmet bin Hanbel zayıf hadisi Reye tercih etmiştir. Oğlu Abdullah’ın anlattığına göre hukuki problemlerin rey ve kıyası iyi bilen birine değil, hadis usul bilgisi yetersiz bile olsa bir hadisçiye sorulması gerektiğine inanmaktaydı. Hadis dururken rey ve kıyasla hüküm vermek Selefiyenin asla kabul edemeyeceği bir yöntemdir. Bundan dolayı rey ehlinden olan Ebu Hanife Selefiyenin saldırılarına maruz kalmış, ilmi bilmeyen insanları delalete düşüren biri olarak görmüştür.

2. Dönem (İmam İbni Teymiyye Dönemi)

Selefi düşüncenin ete kemiğe büründüğü dönemdir. Sonrasında ise öğrencisi ibni Kayyum el Cevziye tarafından sistematize edilmiştir.

İbni Teymiyye’nin Kuran Tefsirine Yaklaşımları:

- Kuranı Kuranla tefsiri

- Kuranın sünnetle tefsiri ( ona göre sünnet Kuranı şerh eder.)

- Sahabe sözüyle tefsir

- Tabiun ve etbau tabiinin sözleri ile tefsiri

İbni Teymiyye Kuranın reyle tefsir edilmesini haram olarak nitelendirir. Bunu da “Kim kendi görüşüne dayanarak Kuran hakkında konuşursa isabet etse de kesinlikle hata etmiştir” hadisine dayandırır.

İbni Tymiyye sünnete bakışı: “ Dikkat edin bana Kuran ve beraberinde onun misli verildi” hadisini delil göstererek şöyle der: “Sünnet aynen Kuran gibi vahyedilerek indirilmiştir. Ancak bir farkla ki, Kuran tilavetle okunur hadis ise tilavet olunmaz.”

O sahabeden gelen hadislerin mutlak manada doğru olduğunu kabul eder ve bunların Buhari ve Müslim’de yer aldığını kabul eder. “Ümmetim hata üzerine birleşmez” hadisini delil gösterir.

İbni Teymiyye Kelamcılar için “Hakikatte Kelam ve Kelamcılar ne İslam’a hizmet etmişler nede filozofların belini kırmışlardır.” Demiştir.

İbni Teymiyye Tasavvufçular içinde vahdeti vücud küfür, onu tesis eden İbni Arabi kafirdir, Hallac zındıktır. Yaptığı iş şarlatanlık ve hokkabazlıktır, demiştir.

3. Son dönem – İbn-i Teymiyye taklitçiliği : (M.uhammed Bin Abdulvehap)

Bu dönemde aklın delil olması bahis mevzuu değildir.

Kitap kesin delildir, icma ve içtihad Kur'an ve sahih sünnete dayanması şartıyla muteberdir.

Müteşabih ayetler delildir ve bunlar zahir manalarına göre manalandırılırlar; bunları tevil yolu ile tefsir küfre sebep olabilir.

Amel imana dahildir ve tevhidi ameli alarak isimlendirilmiştir. Tevhid'den maksat tevhidi ameldir. Tevhid ancak iman ve amelin bir bütün olarak telakki edildiği ve yalnız Allah'a dua ve ibadet edildiği zaman gerçek anlamını kazanabilir.

Allah'ın sıfatları hakiki sıfatlardır ve Allah'ın zat ve sıfatları hakkın da varit olan tüm ayetler olduğu gibi kabul edilir. Allah'tan başkasından; bir şeyhten, meleklerden, peygamberlerden yardım beklemek ve onlarla dua etmek küfürdür.

Kur'an ve sahih sünnet dışında dine giren ve dindenmiş gibi kabul gören şeyler bidattir. Kabirler üzerine kubbe yapmak ve onları kutsamak bunun bir çeşididir.

Amelde dört mezhebi kabulle birlikte itikat de mezhepler memnudur ve buna bağlı olarak tarikatlara girmek yasaklanmıştır.

burhan_billor-20120109-0.jpg

burhan_billor-20120109-1.jpg 

Önceki ve Sonraki Haberler