İdlib'deki Saldırılar Bursa'da Protesto Edildi

İdlib'deki Saldırılar Bursa'da Protesto Edildi

Esed Rejimi ve Rusya'nın İdlib'e yönelik saldırıları Suriye Halkı ile Dayanışma Platformu tarafından basın açıklamasıyla protesto edildi. 

Özgür-Der'in çağrısı ile ikindi namazı sonrası Orhangazi parkında bir araya gelen İHH, Asır -Der, ve İlke-Der ve Doğder'den oluşan Suriye Halkı ile Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen program, tekbirlerle başladı. 

Suriyeli muhacirlerin de destek verdiği programda, Suriyeli çocukların İdlib'teki katliamları mizansenle anlatan etkinliğin ardından, ilk sözü Platform adına, Özgür-Der Bursa şubesi başkanı Aziz Avar aldı. Aziz Avar konuşmasına ''zalimlere meyletmeyin ateş size de dokunur'' ayeti ile başladığı konuşmasına sesiz kalanların neden sessiz kaldıklarını izah ederek devam etti. Özellikle bu zulme İran örneğindeki gibi mezhebi, Rusya örneğindeki gibi stratejik nedenler ile sesiz kalanların, katliamların üstünün örtülmesi gibi bir görevi yerine getirdiklerini dolayısı ile zulme sesiz kalmanın hiçbir gerekçe ile savunulamayacağını ifade eden konuşmacı, Hz. Ali'nin sözüne atfen, bugün ''zulmü engelleyemiyorsak herkese  duyurma sorumluluğu için meydandayız'' ile bitirdi.       

b2-001.jpg

b4.jpg

İdlib'ten  Dr. Abdulkerim Casim son gelişmeler ile ilgili bilgi sunduktan sonra İHH'yı temsilen Adem Demir Suriye genelinde ve İdlib'te ki son durumu özetleyerek Rusya'nın bombalamaları sonucu son durumda özellikle sınıra yığılan sivillerin acil yardıma olan ihtiyaçlarını vurguladı. Arkasından Özgür-Der'den Doğan Kızılaslan platform adına basın açıklamasını okudu.  

b111.jpg

Muhacir kardeşlerden Ahmet Hakka'nın okuduğu dua ile program sona erdirildi.     

b3-001.jpg                                               

RUSYA , İRAN VE ESED ŞER İTTİFAKINA KARŞI,YAŞASIN İDLİB DİRENİŞİMİZ! 
 

Suriye devrimi zalimleri ifşa etmeye devam ediyor. İran ve katil çetesinin vahdet maskesini düşürüyor altındaki fanatik mezhepçi saldırganlığı ortaya çıkarıyor. 

Dokuz yıldır teslim olmadan direnerek Rusya'nın büyük devlet şovlarını yerle bir ediyor. 
 

Türkiye'deki sol ve ulusalcı çevrelerin antiemperyalizm maskesini yırtıyor. Ardındaki diktatör seviciliğini ve İslam düşmanlığını bizlere gösteriyor. 

2011'den bu yana Suriye'de devam eden katliamların bilançosu artarak devam ediyor. Yakılıp yıkılan Halep'ten, Hama'dan, Guta'dan, varil bombalarından, işkencelerden, tecavüzlerden kaçan Suriye halkı son özgür şehir İdlib'e sığındı. 4 milyon insanın yaşadığı İdlib'te 2018 yılı Eylül ayında imzalanan mutabakata rağmen hala insanlar katlediliyor. Suriye İnsan Hakları Ağı'na göre, mutabakattan bu yana İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde rejim ve Rusya'nın saldırılarında 1300'den fazla sivil öldü. 2019 yılı içerisinde saldırıların yoğun olduğu alanlardan nispeten sakin yerlere ve özellikle Türkiye sınırı yakınına göç edenlerin sayısı ise bir milyonu aştı. Yalnızca geçen ay başından bu yana bölgede yerinden edilenlerin sayısı 215 bini buldu. Aynı zamanda yapılan saldırılarda 74'ü çocuk olmak üzere 225 sivil hayatını kaybetti. 

İdlib'e saldıran Rusya, İran, Esed ve şebbihaları İdlib'e sığınan kardeşlerimize terörist diyerek saldırıyor. 

Soruyoruz kim terörist? Savaş uçaklarından varil bombalarına her türlü yöntemle katliam yapan katiller sürüsü mü yoksa kendini çocuklarını ve mazlumları savunan kahraman Suriye halkı mı? 

İdlib halkına İran terörist diyor çünkü onların gözünde her Sünni Müslüman zaten doğuştan terörist. Bunun için Irak'ta ve Afganistan'da olduğu gibi Abd ve İsrail'le işbirliği yapıp Müslümanları katleder. Suriye'de Rusya'yla birlik olup katleder. 

İdlib halkına Esed terörist diyor çünkü onun gözünde halkın tamamı terörist. Kendi mezhebinden olan bir avuç azınlık dışında devrimden önce de Suriye halkının tamamını terörist gördüğü için ülkeyi muhaberat casuslarıyla cezaevleriyle işkence merkezleriyle doldurmuştu. 

Rusya için ABD ve Batı için çıkarlarına ters düşen herkes terörist. Kendilerine boyun eğmeyen Müslümanlar ne yaparlarsa yapsınlar bu yaftadan kurtulamazlar. 

Suriye'de bir terörist varsa o mazlum İdlib halkı değil zalimlerdir. Kan dökücü İran, şehirleri yerle bir eden Rusya ve ağababaları adına katliamlar yapan Esed canavarıdır! 

Savaşın başından beri Suriye'deki mazlumlara sahip çıkan Türkiye'yi Soçi'de ve Astana'da özellikle yanıltıp oyaladılar. Türkiye'nin artık Rusya'ya güvenmekten vazgeçmesi gerekiyor. Karşımızdaki zalimler sürüsü ne antlaşma tanır ne de mutabakat! Umarız Türkiye mazlum kardeşlerine sırtını dönmez ve onları sahipsiz bırakmaz ve uluslararası arenada gücünü ortaya koyarak bu katliamlara engel olur. Çünkü bu Türkiye için insani bir sorumluluktur ve bu sorumluluktan kaçmamalıdır. Bu sorumluluk gereği Türkiye derhal BM nezdinde harekete geçmeli ve bu katliamların son bulması için bütün gücünü ortaya koymalıdır. 

Katliamlardan kaçıp Türkiye sınırına dayanan iki milyona yakın kardeşimiz var. Türkiye şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kapılarını mazlumlara açmalı ve kardeşlerimizi zalimlerle baş başa bırakmamalıdır. 

İran'dan Çin'e, Rusya'dan İsrail'e, Amerika'dan Esed'e kadar yedi düvele karşı direnen İdlibli kardeşlerimizi selamlıyor direnişleriyle onur duyuyoruz. 

Zalimlere karşı yaşasın Suriye direnişimiz! 

 

b1-001.jpg

 

Önceki ve Sonraki Haberler